Uzun yıllardır çeşitli uzmanlar, yapay zeka endüstrisinin devasa bir balona dönüştüğünü ve aşırı beklentilerle şişirilen bu sektörün sonunda patlayabileceğini savunuyor. Son zamanlarda bu uyarılar daha da yoğun bir şekilde dile getiriliyor.
Apollo Global Management’ın baş ekonomisti Torsten Slok, şirketin blogunda yayımladığı yazıda, yapay zeka sektöründeki mevcut balonun 1990’ların sonundaki dot-com krizinden bile daha riskli bir boyut kazandığını iddia ediyor.
Slok, yazısında şu ifadeleri kullanıyor: “1990’lardaki balonla bugünkü yapay zeka balonu arasındaki temel fark, S&P 500’deki en büyük 10 şirketin bugün çok daha aşırı değerlenmiş olmasıdır.”
DOT-COM BALONU NEDİR?
Dot-com balonu, 1990’ların sonu ile 2000’lerin başında yaşanan ve internet şirketlerinin aşırı değerlenmesiyle sonuçlanan büyük bir finansal spekülasyon ve piyasa çöküşüydü. Bu balonun adı, o dönemde kurulan internet şirketlerinin çoğunun “.com” uzantılı alan adlarına sahip olmasından geliyordu.
1995–2000 yılları arasında yatırımcılar, internet teknolojilerinin potansiyeline aşırı güven duyarak bu sektördeki şirketlere olağanüstü iyimserlikte yatırım yaptı.
Yeni kurulan internet şirketleri, kar elde etmelerine gerek kalmadan milyarlarca dolarlık yatırım toplarken, sadece “.com” isimleriyle halka arz edilip devasa piyasa değerlerine ulaştı. Medya ve analistler de iyimser yorumlarıyla bu trende katkıda bulundu.
Çoğu dot-com şirketi, harcamalarını gelirlerinden çok daha hızlı artırdı ve zarar ettikçe daha fazla yatırım çekti. Şirketlerin vaat ettikleri kârlılığı sağlayamadıkları anlaşılınca, yatırımcılar hisseleri hızla elden çıkardı.
Sonuçta, ABD teknoloji borsası NASDAQ, Mart 2000’de zirveye ulaştıktan sonra iki yıl içinde değerinin yaklaşık yüzde 80’ini kaybetti. Yüz milyarlarca dolarlık yatırım buharlaşırken, 2000-2002 döneminde ekonomik durgunluk görüldü. Birçok küçük şirket piyasadan silinirken, Amazon gibi firmalar değer kaybı yaşadı ama sonradan toparlanmayı başardı.
YAPAY ZEKADA KAZANÇLAR YERİNDE SAYIYOR
Slok’un yapay zeka şirketleriyle ilgili analizine göre, S&P 500 endeksinde en iyi performans gösteren 10 şirketin fiyat/kazanç (F/K) oranları, 1990’lı yıllardaki seviyelerin çok üzerine çıktı. Bu oran, bir şirketin hisse fiyatının kazancına kıyasla ne kadar yüksek olduğunu gösterir. Yani, şirketlerin piyasa değeri hızla artarken, gelirleri aynı hızda yükselmiyor.
Bu duruma öncülük edenler arasında yapay zeka çipleri üreten Nvidia, ardından Microsoft, Apple, Amazon, Meta ve Alphabet (Google’ın ana şirketi) bulunuyor. Bu devler, milyarlarca dolarlık yapay zeka yatırımlarıyla endekste ağırlık kazanıyor.
Ancak analistler, bu yatırımların henüz kârlılığa dönüşmediğini ve hatta bazı teknoloji devlerinin harcamalarını azaltmaya başladığını belirtiyor. Çünkü harcamalar ile gelirler arasındaki fark giderek büyüyor.
2023’TEN BERİ UYARI GELİYOR
Slok’un bu uyarıları, aslında yeni değil. ChatGPT’nin ilk ayları olan 2023’te bile birçok analist, “kanıtlanmamış teknolojilere aşırı yatırım” yapıldığına dikkat çekmişti.
Futurism’e konuşan yapay zeka analisti Ed Zitron, durumu 2007’deki subprime mortgage (ipotek) krizine benzetiyor. O kriz, ABD konut piyasasını çökertmiş ve küresel ekonomik krize yol açmıştı.
Bu yılın başlarında, Çinli yapay zeka şirketi DeepSeek, çok daha az donanım gücüyle eğitilmiş ve ChatGPT gibi modellerle rekabet edebilen bir sohbet botu tanıttıktan sonra, teknoloji hisselerinde 1 trilyon doların üzerinde değer kaybı yaşandı. Bu olay, yapay zeka piyasasındaki kırılganlığı net bir şekilde ortaya koydu.
GİDİŞAT NEREYE?
ChatGPT ve Google Gemini gibi araçlar dünya genelinde popülerlik kazansa da, elde edilen gelirler hâlâ veri merkezlerine yapılan onlarca milyar dolarlık yatırımların çok gerisinde kalıyor.
Haziran ayında yayımlanan S&P Global araştırmasına göre, üretken yapay zeka pazarının 2029’a kadar toplamda 85 milyar dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor. Teknoloji devlerinin yapay zekaya yaptığı devasa yatırımların karşılığını verebileceği ise henüz kanıtlanmış bir gerçek değil.