Samsung Electronics, 2025 yılının ikinci çeyreğine dair finansal sonuçlarını duyurdu. Şirketin faaliyet kârı, bir önceki yılın aynı dönemindeki 10,4 trilyon won seviyesinden yüzde 55 oranında azalarak 4,7 trilyon won’a (yaklaşık 3,4 milyar dolar) düştü. Bu gözle görülür gerileme, küresel yarı iletken sektöründeki artan zorlukları bir kez daha belirgin hale getiriyor ve sektördeki dalgalanmaların etkisini netleştiriyor.
Çip bölümünde büyük çöküş olarak nitelendirilebilecek bu durum, Samsung’un bir zamanlar en güçlü kar kaynağı olan çip biriminde yüzde 94’lük bir düşüşe yol açtı. Bu birim, yalnızca 400 milyar won (288 milyon dolar) faaliyet kârı elde ederek son altı çeyreğin en düşük performansını sergiledi. Bu sonuç, analistlerin 2,73 trilyon won’luk tahminlerinin oldukça altında kaldı ve ana etkenler arasında ABD’nin Çin’e yönelik ihracat kısıtlamaları, yapay zeka çiplerindeki satış engelleri ile tek seferlik envanter maliyetleri öne çıktı. Özellikle döküm süreçlerindeki satılamayan çipler, gelirleri önemli ölçüde zedeledi.
Samsung, sunucularda kullanılan yüksek kaliteli bellek ürünlerine yönelik talebin hala sağlam kaldığını ve bu alanın bir nebze dengeleyici rol üstlendiğini belirtti. Sunucu bellekleri direnç gösterdi; ancak bu olumlu etki, genel çip performansındaki büyük düşüşü telafi etmeye yetmedi ve şirketin genel tablosunu değiştiremedi.
Yarı iletken pazarında TSMC ile rekabet artıyor vurgusu yapılıyor. TrendForce verilerine göre, TSMC’nin yüzde 68’lik pazar payıyla lider konumunu koruduğu ortamda, Samsung’un payı sadece yüzde 8’e geriledi, bu da şirketin karşı karşıya olduğu zorlu rekabeti netleştiriyor.
Zorlu bir çeyrekten sonra umut verici bir gelişme olarak, şirket Tesla anlaşmasıyla umutlandı. Tesla ile imzalanan 16,5 milyar dolarlık çip üretim sözleşmesi, yılın ikinci yarısı için olumlu bir perspektif sunuyor ve bu anlaşmanın üretim kapasitesini artırarak gelirlerde pozitif bir etki yaratması bekleniyor. Samsung’un ikinci çeyrek performansı, jeopolitik riskler, yapay zeka çip pazarındaki hızlı değişimler ve yoğun rekabetin yarattığı baskıları yeniden gözler önüne sererken, şirket yeni stratejilerle toparlanmayı amaçlıyor.