Yerli Ayçiçeği Çeşitleri ve İklim Değişikliği
Trakya’da geliştirilen yerli ayçiçeği çeşitlerinin, aşırı sıcak hava koşullarına karşı daha az etkilendiği gözlemleniyor. İbrahim Toruk, bu durumu şu sözlerle ifade etti: “İklim değişikliği, tarım ürünleri üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Ancak bölgeye özgü çeşitler, yerel ekoloji ve iklim koşullarına daha iyi uyum sağlıyor. Geçen yıl aşırı sıcaklık nedeniyle ayçiçeği üretiminde sıkıntılar yaşanmıştı. Yerli ayçiçeği türleri, bu zorluklar karşısında kendini kanıtladı ve Trakya genelinde büyük bir memnuniyet oluştu. Bu sayede yerli çeşitlerin pazara girişi de hızlandı.”
Yerli Ayçiçeği Kendini Ispatlıyor
Toruk, ekim alanı genişleyen yerli ayçiçeği çeşitlerinin, kendilerini kanıtladığını dile getirdi. Bu yıl bölgede kuraklık etkisini sürdürüyor. Toruk, “Trakya’nın dekar başına ortalama 200-220 kilogram olan ayçiçeği üretimi, uzun yıllar boyunca bu seviyelerde kalmıştı. Ancak geçen yıl bu rakam 100 kilograma kadar düştü. Bu yıl biraz daha iyi olmasını bekliyoruz fakat yine de düşük bir verim alacağız. Bizim tahminlerimize göre, Trakya’da bu yıl ortalama 150 kilogram civarında bir verim elde edilecektir,” şeklinde konuştu.
Yerli Hibrit Tohumların Avantajları
Toruk, yerel olarak geliştirilmiş hibrit tohumların, küresel çeşitlere göre hem kuraklık hem de ekolojik dayanıklılık açısından daha başarılı olduğunu vurguladı. “Burada geliştirilmiş ve üretilmiş çeşitler, kendilerini daha çok gösterecek. Bu çeşitlerin daha başarılı olacağına inanıyorum,” dedi.
Uluslararası Pazarda Yerli Çeşitler
Yerli ayçiçeği çeşitlerinin uluslararası pazarda da yer edinmeye başladığını belirten Toruk, “Dekardan 120 kilogram verim alınan global çeşitler mevcutken, yerli çeşitlerimizle 170-180 kilogram verim alabiliyoruz. Bu da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor,” ifadelerini kullandı. Toruk, Sanayi Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın büyük destekleri olduğunu da ekledi: “Ürettiğimiz yerli tohumlar, global firmaların ve pazar payı yüksek olan firmaların çeşitlerine göre kuraklığa daha dayanıklı ve Trakya Bölgesi’nin ekolojisiyle daha uyumlu. Üretimi büyüterek devam etmeye çalışıyoruz.”