Mehmet H. GÜLEL’in Analiziyle Türkiye’nin Lavaş ve Tortilla Ekmeği İhracatı
Son dönemde gıda sektöründe önemli bir gelişme gösteren Türkiye, özellikle lavaş ve tortilla ekmeği ihracatında büyük bir ivme yakaladı. Gıda sektörünün önde gelen isimlerinden Mehmet H. Gülel’in öngörüsü ve sektörel veriler, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini ve büyüme trendini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Başarılı İhracat Rakamları ve Pazar Payları
Geçen yıl Türkiye, yaklaşık 107 milyon dolar değerinde lavaş ve tortilla ihracatı gerçekleştirdi. Bu ürünler, özellikle Avrupa ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri ve ABD’deki etnik marketler ve restoranlar tarafından yoğun ilgi görüyor. İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin verilerine göre, ilk üç ayda 25.9 milyon dolar olan ihracat, bu yıl %33,6’lık artışla 34,6 milyon dolara ulaştı. Almanya, Irak ve ABD, en çok ihracat yapılan ülkeler olarak öne çıkıyor.
Global Talepte Yaşanan Büyük Artış ve Pazarın Gelişimi
Uluslararası arenada, özellikle Almanya, Amerika ve Ortadoğu pazarında lavaş ekmeğe olan ilgi hızla artış gösteriyor. Gıda sektöründe faaliyet gösteren Global24’ün kurucusu Remzi Tosun, lavaşın kökeninin Meksika mutfağına dayandığını, ancak zamanla tüm dünyada yaygınlık kazandığını belirtiyor. Tosun, ekmek sektöründe yeni bir segment olan lavaşın her yıl daha fazla talep gördüğüne dikkat çekiyor. “Son 3 yılda ciddi bir büyüme yaşandı ve talep sürekli artıyor” diyen Tosun, üretici kapasitesinin taleple başa çıkmakta zorlandığını ve yeni üretici arayışlarına başlandığını ifade ediyor.
İhracat ve İç Pazarın Gelişimi
Türkiye’deki firmaların Balkan ülkelerinde zincir restoranlar ve marketlerle özel markalar (private label) altında lavaş ürünleri sunduklarını belirten Tosun, bölgedeki ihracatın hızla arttığını söylüyor. Lavaşın oda sıcaklığında 6 ay raf ömrüne sahip olması ve kolay saklanabilmesi, ürünün yaygınlaşmasında önemli bir avantaj sağlıyor. Eskiden sadece restoran ve otel sektöründe kullanılan lavaş, günümüzde ev mutfaklarına girmeyi başardı. Ayrıca, küçük ve orta ölçekli üreticilerin ürünlerini 6’lı, 8’li ve 10’lu paketler halinde sunması, tüketici tercihlerinde çeşitlilik yaratıyor.
Büyük Un Firmalarının Yatırımları ve Üretimde Otomasyon
Sektöre büyük un firmalarının da yatırım yaptığı gözlemleniyor. Tosun, bu yatırımların genellikle sessizce yapıldığını ve üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla otomatik paketleme ve üretim makinelerine yöneldiklerini vurguluyor. Lavaş üretiminin, israfı azaltması ve ürünün dayanıklılığı sayesinde tercih edilir hale geldiğine değinen Tosun, “Lavaş, aileler, öğrenciler ve yalnız yaşayanlar için ideal bir ürün haline geldi. Dönercilerde 10 santimetrelik küçük boyutlar, evde kullanımda ise 25 santimetrelik büyük boyutlar en çok tercih ediliyor” şeklinde konuşuyor.
İhracatın Lider Ülkeleri ve Pazar Trendleri
İHBİR Başkanı Kazım Tacı, Türkiye’den yapılan toplam lavaş ihracatının 106,9 milyon dolar olduğunu ve 2024 yılında en çok ihracat yapılan ülkelerin başında Almanya, ABD, Irak, Rusya ve Hollanda’nın geldiğini belirtiyor. Fiyat ve kalite avantajlarının, Türkiye’nin bu pazarlardaki başarısında etkili olduğunu söyleyen Tacı, modern üretim tesisleri ve hijyen standartlarının, ürünlerin tercih edilmesini sağladığını vurguluyor. Ayrıca, teknolojik uyum ve uygun maliyetler, yeni yatırımlar ve fuarlara katılımın artmasını tetikliyor.
Yerlileşen Makineler ve Artan Üretim Kapasitesi
Yerli üreticilerin, önceki yıllarda yurtdışından temin edilen makineleri kendi imkanlarıyla geliştirmeleri, sektörün gelişimine katkı sağladı. Ambalaj ve üretim makinelerinin yerlileştirilmesiyle birlikte, un üreticileri de bu alana yatırım yapmaya başladı. Bu gelişmeler, hem üretim kapasitesini artırdı hem de ihracat potansiyelini yükseltti. Tosun, “Yerli makine kullanımıyla birlikte, lavaş üretimi daha ulaşılabilir hale geldi ve ürün çeşitliliği arttı” diyerek, sektörün geleceğine ilişkin olumlu öngörülerde bulunuyor.