Yurtiçinde Durgunluk ve Yurtdışına Yöneliş
Türkiye’de inşaat sektöründe yaşanan durgunluk, birçok inşaat şirketini yeni projelere başlama konusunda temkinli olmaya sevk etti. Bu durum, şirketlerin rotasını yurtdışına çevirme ihtiyacını doğurdu. Geçen yılın ilk yarısında yurtdışı inşaat yatırımları sadece 50 milyon dolar seviyesindeyken, bu yıl aynı dönemde bu rakam 253 milyon dolara yükseldi. İç piyasa için hazırlık aşamasında olan şirketler, konut kredi faizlerinin daha makul seviyelere gelmesini bekliyor.
Hürriyet’te yer alan habere göre, inşaat sektörü oyuncuları son dönemde ‘bekle-gör’ pozisyonuna geçmiş durumda. Fiyatlardaki artış ve yüksek faiz oranları nedeniyle yaşanan durgunluk, maliyetlerdeki öngörülemeyen yükseliş ve finansmana erişim sorunları, yeni konut arzının önünde büyük engeller oluşturuyor. Bu koşullar altında, yeni inşaat ruhsatlarında kayda değer bir gerileme yaşandı. Önceki gün açıklanan yapı izin istatistiklerine göre, ülke genelinde ikinci çeyrekte yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 22.7, daire sayısı yüzde 28.9 ve yüzölçümü yüzde 30.9 azaldı. İkinci çeyrekte inşası için ruhsat verilen daire sayısı ise 137 bin 210 olarak kaydedildi. Pandemi dönemindeki 2019 yılını bir kenara bıraktığımızda, bu rakam 2009 yılından sonra ‘en düşük ikinci çeyrek verisi’ olarak dikkat çekiyor.
Yurt Dışı Yatırımlarında Artış
Türk inşaat şirketleri, durgun piyasa koşullarına karşı alternatif çözümler üretmek amacıyla yönlerini yurtdışına çevirdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, müteahhitlerin bu yılın ilk yarısında yurtdışında gerçekleştirdiği inşaat yatırımları, geçen yılın tamamında yaptıkları yatırımları geride bıraktı. 2023 yılının tamamında 159 milyon dolar olan yurtiçi yerleşiklerin yurtdışı inşaat yatırımları, bu yılın ilk yarısında 253 milyon dolara ulaştı. Geçen yılın ilk yarısında ise bu rakam sadece 50 milyon dolar olarak kaydedilmişti.
Diğer taraftan, birçok inşaat şirketi Türkiye’deki yatırımlarından vazgeçmiş değil. Konuta olan talebi gören şirketler, doğru zamanda yatırım yapmak için beklediklerini ifade ediyor. Yıl sonunda faiz indirimlerinin başlayacağı ve bu indirimlerin kredi faizlerine 2025’in ilk çeyreğinde yansıyacağı öngörülüyor. Bu beklentiler doğrultusunda, yurtiçinde yeni şantiyeler için hazırlıklar yapılıyor.
Yurtdışından Alımların Artışı
Türkiye’den konut satın alan yabancıların sayısında azalma görülürken, Türkiye’deki bireysel yatırımcıların yurtdışından gayrimenkul alımları artış gösteriyor. TCMB verilerine göre, bireysel gayrimenkul alımları yılın ilk yarısında 1.2 milyar dolara yükseldi. Gayrimenkul Hizmet İhracatçıları Derneği (GİGDER), 5-10 yıl önce yıllık 130 milyon dolar seviyesinde olan Türklerin yurtdışındaki gayrimenkul alımlarının bu yıl sonunda 3 milyar dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Öte yandan, yabancıya Türkiye’den konut satışı ocak-temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42 azalarak 12 bin 811 seviyesinde kaldı. 2024 yılı sonunda, yabancıya satışların 2-2.5 milyar dolar seviyelerine gelmesi bekleniyor. GİGDER ve sektörün önde gelen dernekleri, bu yıl ilk kez gayrimenkulde cari açık verileceğini ifade ediyor.
Yatırımcıların Yeni Arayışları
Bireysel Alıcılar: Kiralara getirilen sınırlamalar ve ikinci konuta kredi musluklarının kısılması, yatırımcıları yeni arayışlara yönlendirdi. Türkiye’deki fiyatların hızla artması, benzer fiyat aralığında yurtdışındaki alternatifleri öne çıkardı. Döviz bazında kira getirisi birçok yatırımcı için cazip hale geldi. Vizesiz serbest dolaşım hakkı, deprem korkusu ve çocukların eğitimi gibi konular da yurtdışından gayrimenkul alımını tetikleyen etkenler arasında yer alıyor.
Şirketler: Türkiye’deki durgunluk döneminde duraksamak yerine alternatif fırsatları değerlendiren şirketler, riskin az olduğu, arsa bedelinin düşük ve piyasa şartlarının öngörülebilir olduğu bölgeleri tercih ediyor. Türk inşaat şirketlerinin uluslararası arenadaki deneyimleri, onları rakiplerine karşı bir adım öne çıkarıyor.