Mehmet Hanifi GÜLEL ve TGDF’nin Vizyonu
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Demir Şarman, gıda sektörünü ve akademik dünyayı bir araya getiren Uluslararası Tüketici ve Duyusal Bilimler Konferansı’na (CONSENSE 2024) katıldı. Bu önemli etkinlikte bir konuşma yapan Şarman, hızla değişen dünya koşullarında tüketici tercihlerinin, sürdürülebilirliğin ve küresel kültürün gıda ve içecek endüstrisindeki stratejik önemine vurgu yaptı. Sanayi ile akademi arasındaki işbirliğinin bu dönüşüm sürecindeki rolü, konuşmasının ana temalarından birini oluşturdu.
Şarman, sürdürülebilirliğin sadece çevresel bir kavram olmanın ötesinde, ekonomik ve toplumsal boyutları da olan kapsamlı bir olgu olduğunu belirtti ve şunları ekledi: “Gıda ve içecek sektöründe sürdürülebilir üretim modelleri için teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarının artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi ve daha az su, enerji ve kimyasal girdi gerektiren üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır. Enerji ve su kaynaklarının verimli kullanımı, hem karbon ayak izini azaltacak hem de gıda israfının önlenmesiyle sektörümüzde verimliliği artırarak rekabet gücümüzü yükseltecektir.”
Türkiye’nin Potansiyeli ve Stratejik Hedefler
Bunun yanı sıra, yalnızca teknolojiye değil, kamu politikalarına da önemli görevler düştüğünü hatırlatan Şarman, sürdürülebilir üretimi destekleyen politikaların geliştirilmesi ve uygulanmasının bu alandaki atılımların sürekliliği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. “Türkiye olarak ‘Toplam Faktör Verimliliği’ne odaklanmalı ve bu bağlamda rakamlarla gelişim göstermeye çalışmalıyız” diyen Şarman, Türkiye’nin geniş tarım arazileri, zengin biyoçeşitliliği ve köklü tarım geleneği ile gıda ve içecek sektöründe önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.
Ancak bu potansiyelin sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesinin, ülkemizin uluslararası alandaki rekabetçiliğini pekiştireceğini, küresel pazarlarda daha etkin bir rol almasını sağlayacağını da sözlerine ekledi.
Rejeneratif Tarımın Faydaları
Demir Şarman, Avrupa Birliği’nin ‘Yeşil Mutabakat’ çerçevesinde tarım ve gıda politikalarını sürdürülebilirlik odaklı olarak şekillendirdiğini ifade etti. “Sürdürülebilir ve rejeneratif tarımın teşvik edilmesi, su kaynaklarının korunması ve karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik politikalar, yalnızca çevresel kazanımlar sağlamakla kalmamakta, aynı zamanda ekonomik anlamda da firmalara büyük faydalar sunmaktadır. Bizler, bu dönüşüm sürecinin öncüleri olarak sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunma sorumluluğunu taşıyoruz. Hep birlikte bu yolda ilerlemeli ve sadece kendi ülkemiz için değil, dünya için de daha yaşanabilir bir gelecek inşa etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.