Silikon Vadisi’ndeki Güncel Gelişmeler ve En Yenilikçi Teknolojiler
Yılların deneyimiyle teknoloji dünyasının nabzını tutan Recep ERÇİN, Silikon Vadisi’nde son dönemde öne çıkan ve yatırımcıların ilgisini çeken alanları detaylarıyla değerlendirdi. Uzun yıllar Microsoft ve Turkcell gibi dev teknoloji şirketlerinde üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra, ABD’de girişimcilik ekosistemine adım atan Ciliv, yeni teknolojik gelişmeler ve yatırım fırsatları hakkında önemli bilgiler paylaştı. Buna göre, özellikle artificial intelligence (AI) yani yapay zekâ alanında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Ciliv, “Güçlü donanımların ötesinde, öğrenen sistemlerin ön plana çıkmasıyla birlikte, yapay zekanın yeni uygulama alanları hızla genişliyor” dedi.
Yapay Zekâ ve Optimizasyonun İş Dünyasındaki Etkisi
“İnternetteki 40 terabyte’lık metin verisinin analizi ve istatistiksel yöntemlerle detaylandırılması, yapay zekanın günlük dilde çok daha doğal ve etkili iletişim kurmasını sağladı” diyen Ciliv, bu sistemlerin şirketlerdeki dönüşüm sürecini şu şekilde özetliyor: “Her sektörde, veriye dayalı kararlar almak ve özel ihtiyaçlara uygun çözümler geliştirmek amacıyla yapay zekâ teknolojileri kullanılıyor. Bu sistemler, operasyonel süreçleri optimize ederek, şirketlerin rekabet gücünü artırırken, çalışanların iş yükünü azaltıyor. Günümüzde, optimizasyon teknikleri iş dünyasının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Özellikle yüksek matematik ve karmaşık algoritmalar, karar alma süreçlerini hızlandırıp, maliyetleri düşürmeye odaklanıyor.”
Low-Code Teknolojileri ve Günümüz İş Dünyasındaki Yeri
Ciliv, düşük kod (low-code) teknolojilerinin son beş yılda hızla gelişerek, yazılım geliştirme süreçlerini köklü biçimde değiştirdiğine dikkat çekiyor. “Gartner’in öngörüsüne göre, önümüzdeki beş yıl içinde yazılımın %80’i low-code platformlarıyla geliştirilecek. Bu teknolojiler, özellikle KOBİ’lere ve büyük şirketlere, daha düşük maliyetle ve daha kısa sürede yeni uygulamalar geliştirme imkânı sunuyor” diye ekliyor.
Üç Güçlü Teknolojinin Birlikte Kullanımı ve Şirketlere Sağladığı Avantajlar
Ciliv, yapay zekâ, optimizasyon ve low-code teknolojilerinin birleşiminin, şirketlere nasıl avantajlar sağladığını şu sözlerle anlatıyor: “Yapay zekâ, büyük veriyi işleyerek, davranışları öğrenir ve öngörülerde bulunur. Optimizasyon ise, farklı senaryolar altında en uygun kararları belirler. Low-code platformları ise, bu iki teknolojinin hızlı ve etkili şekilde hayata geçirilmesine olanak tanır. Birlikte kullanıldıklarında, şirketlerin rekabette öne çıkmasını sağlayan, hızla uyarlanabilen ve sürdürülebilir çözümler ortaya çıkar.”
Geleceğe Yönelik Vizyon ve Yatırımlar
“2020’de, büyük bir dönüşüm ve değişimin başladığını fark ettim” diyen Ciliv, kendi yatırımcı ve girişimci vizyonunu şu şekilde paylaşıyor: “Kuika Software, System Optima ve CrescentaBio gibi girişimlerimiz, bu üç teknolojiyi kullanarak, müşterilerimizi geleceğin iş dünyasına hazırlıyor. Özellikle, yapay zekâ ve optimizasyon ile desteklenen akıllı sistemler, şirketlerin operasyonel mükemmelliği yakalamalarına ve inovatif ürünler geliştirmelerine olanak tanıyor. Crescenta Biosciences ise, California’da kurulmuş ve sağlık alanında önemli çalışmalar yapan, bilimsel araştırmalara odaklı bir girişim. Bu projeler, bilim ve insanlık adına büyük bir heyecan ve tutku ile ilerliyor.”
Türkiye ve Dünyada Teknoloji Yarışında Türkiye’nin Durumu ve Stratejileri
“Yapay zekâ ve yeni nesil teknolojiler, küresel yarışın en önemli parçası. Türkiye’nin bu mücadeleye katılabilmesi için en temel unsur, insan kaynağı ve yenilikçi liderler yetiştirmektir” diyen Ciliv, sözlerine şöyle devam ediyor: “İnsan faktörü, global pazarda rekabet avantajını belirleyen en büyük unsurdur. Gelişmiş ülkelerde, yenilikçi ve girişimci liderleri, uzun vadeli ve sürdürülebilir projelerle destekliyorlar. Türkiye’de ise, genç ve dinamik bir nüfus var, ama bu potansiyeli doğru yönlendirmek ve yetenekleri geliştirmek gerekiyor. Ayrıca, şirketlerin ve kurumların, akıllı sistemler ve dijital dönüşüm konusunda stratejik adımlar atmaları şart.”
İş Dünyası ve Dijital Dönüşüm İçin Tavsiyeler
“Türk şirketleri ve özellikle KOBİ’ler, dijital kaslarını güçlendirmek için teknolojiyi bir araç olarak görmeli ve aktif kullanmalı” diyen Ciliv, şu önerilerde bulunuyor: “İhtiyaca uygun, hızlı ve düşük maliyetli çözümler geliştirmek için, bulut tabanlı yazılım hizmetleriyle işbirliği yapabilirler. Bu sayede, kendi yazılım ekiplerini kurmaya gerek kalmadan, ihtiyaç duyulan uygulamaları hızla hayata geçirebilirler. Ayrıca, yenilikçi ve girişimci ruhu teşvik ederek, rekabet avantajı sağlayabilirler.”
Fırsatlar ve Güncel Ekonomik Trendler
“Yüzde 10’luk vergiler ve düşük tarifeler, Türk girişimciler ve teknolojik şirketler için büyük bir fırsat sunuyor” diyen Ciliv, ekliyor: “ABD’de kriz dönemlerinde, rekabet avantajı sağlamak ve pazarda güçlenmek adına, düşük tarifeler ve yeni stratejiler önemli rol oynar. Şirketler, bu dönemleri fırsata çevirerek, global pazarlarda büyük bir sıçrama yapabilirler. Özellikle, inovatif ürün ve hizmetlerle, dünya çapında tanınırlık kazanmak mümkün.”