Prof. Dr. Orhan İnce, Kuzey Kutup Bölgesi’nde Restorasyon Çalışmalarına Başlıyor
60 kişilik ekibiyle birlikte Kuzey Kutup Bölgesi’nde zarar gören arazilerin restorasyonu için çalışmaya başlayacak olan Prof. Dr. Orhan İnce, iklim değişikliğinin etkilerinin son 40 yılda daha belirgin hale geldiğini belirtti. Dünya genelinde ortalama sıcaklığın yaklaşık 1,5 derece arttığını vurgulayan İnce, atmosferdeki karbondioksit seviyesinin 400 ppm’ye ulaşmasının ekosistemleri olumsuz etkilediğini ifade etti.
İnce, Kuzey Kutup Bölgesi’nin iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilendiğine dikkat çekerek, bu durumun özellikle gıda ve su güvenliği ile sürdürülebilir arazi kullanımı açısından önemli olduğunu vurguladı.
Acil Eylem Planı
Prof. Dr. Orhan İnce, Rusya’nın da sorumluluk alarak Kuzey Kutup Bölgesi’nde bilimsel ve mühendislik çalışmalarını başlattığını belirtti. İnce, Rusya Bilim ve Yüksek Öğretim Bakanlığı tarafından kendisine stratejik bir projede bilimsel direktör ve lider araştırmacı olarak görev teklif edildiğini kaydetti. Proje kapsamında Kuzey Kutup Bölgesi’nde ekolojik ve çevresel sorunların bilimsel temellere dayalı olarak çözümlenmesi ve sürdürülebilir arazi kullanım planlarının oluşturulması için acil eylem planı hazırlanacağını belirtti.
Kalitesi Bozulan Toprakların Yeniden Canlandırılması
Prof. Dr. İnce, Kuzey Kutup Bölgesi’nde toprağın kalitesinin bozulmuş olduğunu ve bu durumun canlıların geleceğini tehdit ettiğini ifade etti. İnce şunları söyledi: “Toprağın kalitesinin bozukluğu canlıların geleceğini tehlikeye atıyor. Bu projeyle Kuzey Kutup Bölgesi’nde zarar görmüş alanların rehabilite edilmesi ve arazi kullanım planlarının yeniden şekillendirilmesi amaçlanıyor. Plan dahilinde laboratuvar çalışmalarının ardından pilot bölge çalışmalarına geçilecek. Biyoıslah çalışmalarıyla toprağın kalitesinin artırılması hedefleniyor. Böylece, kirlenmiş ve verimini kaybetmiş toprakların rehabilitasyonu için ekonomik ve geniş kapsamlı mühendislik çözümleri geliştirilecek. Bu çalışmaların bir diğer önemli sonucu ise gıda ve su güvenliğinin sağlanması ve daha sağlıklı bir dünya için salgınlardan uzak bir geleceğe adım atılması olacak.“