Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Plastik Üretimi ve Çevresel Etkileri: Başak Nur GÖKÇAM’ın Gözlemleri

    Plastik üretiminin çevresel etkilerini derinlemesine inceleyen Başak Nur GÖKÇAM’ın gözlemleriyle, sürdürülebilirlik ve çevre bilinci üzerine önemli bilgiler edinin. Plastik atıkların doğaya olan etkilerini keşfedin.

    Plastik üretiminin çevresel etkilerini

    Başak Nur GÖKÇAM’ın Plastik Üretimi Üzerine Gözlemleri

    20. yüzyılın başlarına dayanan plastik üretimi, 1950’li yıllardan itibaren hızla yaygınlaşarak günlük hayatımızda önemli bir yer edinmiştir. Yapılan araştırmalara göre, 1950 ile 2017 yılları arasında yaklaşık 9.2 milyar ton plastik üretildiği tahmin edilmektedir. Ayrıca, bu plastiğin yarısının 2004 ile 2017 yılları arasında üretildiği düşünülmektedir. Sadece 2020 yılında üretilen plastik miktarı ise toplamda 400 milyon ton olarak kaydedilmiştir. Peki, bu devasa plastik miktarı ne oluyor?

    Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 1950 yılından günümüze kadar üretilen 9.2 milyar ton plastiğin 6.9 milyar tonunun atık olarak geri döndüğü tahmin edilmektedir. Üretilen plastiğin yarısı tek kullanımlık ürünlerden oluşurken, 400 milyon tonluk bu fazla plastiğin yalnızca yüzde 12’si yakılmış, yüzde 10’undan daha azı geri dönüştürülebilmiştir. Geriye kalan atık ise doğaya karışmış olup, 19 ila 23 milyon tonu denizlere, nehir ve göllere dökülmüştür.

    Hesaplamalar, eğer hükümetler ve şirketler gerekli önlemleri alarak plastik kirliliğini 2040 yılına kadar yüzde 80 oranında azaltabilirlerse, tek kullanımlık plastiklerin kullanımını azaltarak 4.5 trilyon dolarlık bir tasarruf sağlanabileceğini göstermektedir. Kaliforniya Üniversitesi Berkeley ve Kaliforniya Üniversitesi Santa Barbara araştırmacılarının Science dergisinde yayımladıkları yeni çalışmaya göre, bu tasarrufu sağlamak için yalnızca dört temel politikayı hayata geçirmek gerekmektedir.

    Tasarrufu Sağlayacak Politikalar

    Çalışmaya göre, aşağıda belirtilen dört politika, kötü yönetilen plastik atığının yüzde 91 oranında, plastiğin neden olduğu sera gazlarının ise üçte bir oranında azaltılabileceğini tespit etmiştir. Ayrıca, bu politika seti, benzinle çalışan 300 milyon aracı yollardan çekmeye eşdeğer bir emisyon azaltımı sağlamaktadır. 4.5 trilyon dolarlık tasarrufu sağlamaya yardımcı olacak politikalar şunlardır:

    • Yeni ürünlerin yüzde 40 oranında tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastikle üretilmesini zorunlu kılmak
    • Yeni plastik üretimini 2020 seviyelerine sınırlamak
    • Çöplükler ve atık toplama hizmetleri gibi plastik atık yönetimine önemli yatırımlar yapmak
    • Plastik ambalajlara küçük bir ücret uygulamak

    Çalışmaya ilişkin değerlendirmede bulunan UC Santa Barbara Profesörü, “İşte bu kadar. Busan’daki yaklaşan müzakereler, bir gezegen olarak bir araya gelip bu sorunu çözmemiz için tek şansımız,” şeklinde ifade etmiştir.

    10 Empire State Binası Uzunluğunda Çöp Üretilebilir

    Yapılan hesaplamalara göre, eğer eylemsizliğe devam edilirse, 2011 ile 2050 yılları arasında dünya, Manhattan’daki Empire State Binası’nın yüksekliğinin on katı büyüklüğünde bir plastik yığını ile kaplanacak kadar çöp üretecektir. Her zamanki gibi iş yapmaya devam eden bir gelecekte, plastikle ilgili sera gazı emisyonları 2020 seviyelerinden yüzde 37 artarak 2050 yılında 3,35 gigaton karbondioksit eşdeğerine ulaşacaktır. Bu, bir yıl boyunca faaliyet gösteren yaklaşık 9 bin doğal gazla çalışan elektrik santraline veya 436 milyondan fazla evin bir yıl boyunca kullandığı enerjiye eşdeğer bir miktardır.

    Tedarik Zinciri Şeffaflığına İhtiyaç Var

    “Sürdürülebilir bir gelecek konusunda iyimserim,” diyor UC Santa Barbara’daki Benioff Okyanus Bilimi Laboratuvarı’nda Küresel Plastik Modelleme Araştırmacısı Dr. Nivedita Biyani. “Bu politika çalışması, eylemde bir araya gelirsek en az kötü yönetilen plastik atığına ulaşabileceğimizi gösteriyor. Bu, politika yapıcılarına reçeteli olmayan yeni bir araç sağlıyor. Uygun gördükleri şekilde çeşitli politikaları birleştirebiliyorlar. Gelecekte, plastik üretimi ve ticareti hakkında veri toplamak için bir mekanizmanın önemli bir faktör olacağını düşünüyorum. Burada tedarik zinciri şeffaflığına ihtiyacımız var.”