Özlem SARSIN’den Müzik ve Deniz Turizmi Konusunda Önemli Açıklamalar
DTO yetkilisi Özlem SARSIN, üyelerine yönelik olarak, müzik ruhsatnamesi konusunda destek sunacaklarını ve bu alanda yapılacak çalışmalarda aktif rol alacaklarını belirtti. Ayrıca, müzik dernekleriyle işbirliği yaparak, ruhsatlandırma işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla bütünleşik bir paket halinde, deniz turizmi araçları dışındaki alanlara da ruhsatname verilmesi konusunda girişimlerde bulunmayı hedeflediklerini ifade etti.
Öztürk, özellikle canlı müzikle ilgili büyük bir problemle karşı karşıya olduklarına dikkat çekerek, bu sorunların aşılması adına çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Uygulamanın Türkiye’nin farklı şehirlerinde ve bölgelerinde aynı standartlarda olacağını ve İstanbul Boğazı’nda uygulanan kuralların, İzmir ve diğer yerlerde de aynen geçerli olacağını vurguladı.
İlaveten, müzik ruhsatlandırma işlemlerinde, MÜYAP ve diğer iki önemli müzik derneğiyle birlikte hareket ederek, ruhsatname sürecini hızlandırmayı amaçladıklarını belirtti. 1951 yılından kalma yasal maddelere göre, DJ kullanımıyla canlı müzik yapılması halinde 1 ile 5 yıl arasında değişen hapis cezalarının söz konusu olabileceğini hatırlattı. Ayrıca, teknelerde DJ veya canlı müzik vasıtasıyla çalınan müziklerin, desibel ölçümleri ve ek maliyetler nedeniyle, özel bir bedel ödenmesi gerekeceği konusunda uyarılarda bulundu.
Öztürk, bu süreçlerde müzik dernekleriyle birlikte hareket ederek, ruhsatlandırma işlemlerini daha erişilebilir hale getirmeyi, özellikle deniz turizmi araçları dışına çıkarmayı amaçladıklarını belirtti. Çeşme’de müzik olmadan yapılmasının mümkün olmadığını ve radyodan veya DJ aracılığıyla müzik çalmanın, belli bedeller ödemek zorunluluğu doğurduğunu vurguladı.
İzmir DTO üyeleri için bu konuda neler yapabileceklerine bakacaklarını ve konuya duyarlılık göstereceklerini ifade ederek, “Hepimiz uymak zorundayız” diyerek, sorumluluk bilincinin önemine değindi.
İzmir Alsancak Limanı’nın Güncel Durumu ve Gelecek Planları
Başkan Öztürk, İzmir Alsancak Limanı’nın gün geçtikçe ekonomik ve operasyonel anlamda büyük bir gerileme içinde olduğunu belirterek, limanın adeta “ölmeye” devam ettiğini dile getirdi.
Aliağa limanlarının ise son dönemde oldukça başarılı bir performans sergilediğine dikkat çeken Öztürk, bölgedeki yüklerin bu limanlara kaydırıldığını ve böylece Aliağa’nın bölge ekonomisine önemli katkılar sağladığını söyledi.
Öztürk, “Ancak İzmir Alsancak Limanı’nın durumu tam tersine. Anlayış ve yönetimsel eksiklikler nedeniyle her geçen gün daha da geriliyor. Gemi trafiği ve yük hareketleri ciddi anlamda azaldı. Liman çalışanlarından ve sektör paydaşlarından gelen şikâyetler, makinelerin riskler altında olduğu ve hizmetlerin yavaşladığı yönünde. Bu nedenle, limanın geleceği ile ilgili kararlılıkla ve acil olarak bir değerlendirme yapılmalı ve stratejik adımlar atılmalı” şeklinde görüşlerini paylaştı.