Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Otomotiv Sektöründeki Dönüşüm ve Kiralama Trendleri

    Otomotiv sektöründeki dönüşüm ve kiralama trendlerini keşfedin. Elektrikli araçlar, sürdürülebilirlik ve yeni modeller hakkında güncel bilgiler. (115 karakter)

    Otomotiv sektöründeki dönüşüm ve kiralama trendlerini keşfedin. Elektrikli araçlar, sürdürülebilirlik

    Otomotiv Sektöründeki Değişimler

    Otomotiv sektörü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bambaşka bir yöne evriliyor. Artık yeni nesil bir araç sahibi olmaktan ziyade, otomobili günlük rutin işler için tercih etmek öne çıkıyor. Bu durum, kısa süreli kiralamaları daha da popüler hale getiriyor.

    Kiralama sektörü hakkında DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Enterprise Türkiye CEO’su Özarslan Tangün, otomotiv sektörünün oldukça verimsiz olduğunu vurguladı. Teknik olarak birkaç yılda sadece motorların değiştiğini belirten Tangün, “Şimdi bu da değişmek zorunda çünkü zorunluluk var. Verimsizlik, ortalama bir aracın zamanının yüzde 90’ını otoparkta geçirmesinden kaynaklanıyor. Aracınıza binip işinize gidiyorsunuz, otoparkta bekliyor. Akşam eve dönerken yine otoparkta duruyor. Günde sadece 2 saat araç kullanıyorsunuz. Bu nedenle bireysel kullanım son derece verimsiz” dedi.

    Sahiplik Ekonomisinden Kullanım Ekonomisine

    Ana trendin artık sahiplikten kullanım ekonomisine geçtiğini söyleyen Özarslan Tangün, “İnsanlar özellikle yeni nesil kiralamayı tercih ediyor. Aracın maliyeti artıyor, bakım ve hasar masrafları var. Bunlarla uğraşmak hem zaman hem de maliyet açısından büyük bir sorun. Türkiye’de de, dünyada da durum böyle. Ayrıca, gelişmiş ülkelerde araç sahipliği oranları giderek düşüyor” diye konuştu.

    Günümüzde bunun örneklerini görmeye başladığımızı anlatan Tangün, şöyle devam etti: “Metro istasyonuna scooter veya bisikletle gidiyorsunuz. Oradan inip araba kiralayarak başka bir yere geçiyorsunuz. Sonra vapura binerek devam ediyorsunuz. Böylece çok daha verimli bir seyahat modeli ortaya çıkıyor. Hatta bir süre sonra bu zorunlu hale geliyor. İstanbul’da bugünkü yolların iki katını yapamazsınız. Trafik sıkışıklığı maliyetleri artırıyor ve zaman kaybına yol açıyor. Bu modelle hem maliyetler düşüyor hem de zamandan kazanılıyor.”

    Türkiye’de Araç Tam Bir Yatırım Modeline Dönüştü

    Türkiye’de araçların tam bir yatırım modeline dönüştüğünü ifade eden Özarslan Tangün, global bakışla bunun aslında değer kaybeden bir model olduğunu anlattı. Tangün, “Eskiden bizde aracı 30’a alırdın, 25’e satardın. Ama zamanla bu değişti. Avrupa’da hala o model geçerli” diye konuştu.

    Şimdi Çin baskısının da devrede olduğunu vurgulayan Tangün, “Çinliler bunu daha da zorlaştıracak. Çünkü müthiş bir üretim kapasiteleri var. Neredeyse 10 milyonluk fazla üretim söz konusu. Bir fabrika kuruluyor, kalıp yapılıyor ve 100 milyon dolar harcanıyor. O kalıptan ne kadar çok araç üretirsen, araç başına maliyet o kadar düşüyor. Devlet destek veriyor ve ‘100 üretme, 200 üret’ diyor. Bu yüzden rekabetçi ortam, Amerika’da ve Avrupa’da aracı bir yatırım aracı olmaktan çıkarıyor. Çünkü daha yenisi ve iyi fiyata geliyor. Çin bu dinamiği daha agresif hale getirecek” dedi.

    Müşteri Memnuniyetinde Amerika’yı Bile Geçtik

    2014 yılından beri neredeyse 10. yılını tamamlayan Enterprise Türkiye, dolar bazında 29 kat büyüdüğünü belirten Özarslan Tangün, işe ilk başladıklarında 400 araçlık bir filoya sahip olduklarını ve şimdi neredeyse 11 bin aracı aştıklarını söyledi. 100’ün üzerinde ofislerinin olduğunu aktaran Tangün, “Kurumsal olarak en fazla ofis bizde varız. Hemen hemen 40 ilde bulunuyoruz. Tamamen bir ekosistem yönetiyoruz. Müşteri memnuniyeti çok önemli ve Enterprise olarak son 3 yılda dünya birincisi olduk. Hatta Amerika’yı bile geçtik” ifadelerini kullandı.

    95 Ülkeye Sunum Yaptık

    “Müşteri memnuniyetini bize çok sordular” diyen Özarslan Tangün şöyle devam etti: “95 ülkeye sunum yaptık. Bunu nasıl başardığımızı anlattık. İsviçre’de bir franchise bayinin müşteri memnuniyet skorları kötüydü. Bize telefon açtılar ve dediler ki, İsviçre’deki yöneticileri 2-3 gün Türkiye’ye yollasak, siz onlara ne yaptığınızı gösterseniz. Bu tabii ki çok gurur verici. Bizim kiralamalar 4-5 gün sürüyor. Aslında işlemin çok yoğun olduğu bir iş yapıyoruz. Binlerce araba her gün girip çıkıyor. Bunun sağlıklı olması için gerçekten yetişmiş elemanların, markayı ve müşteriyi anlayan yaygın bir ofis yapısının olması lazım. Havaalanları ve şehir merkezleri gibi zor yerlerde ofislerin olması şart. Müşteriyle kuvvetli bir bağ kurarsanız, bunun devamı daha kolay oluyor.”

    Elektrikli Araçta Tercihleri Fiyat Belirliyor

    Otomobil fiyatlarının Türkiye’de çok oynak olduğunu ve kur artışının fiyatları etkilediğini çizen Özarslan Tangün, talepte de artış olduğunu vurguladı. Tangün, “Rekor satışlar geliyor, bu dinamiklerimizin değiştiğinin bir göstergesi. İnsanlar tükettikçe, zam gelecek korkusu oluşuyor. Ama bu sürdürülebilir değil. Orta vadeli bakmakta fayda var. Biz kısa vadeli bakıyoruz, kiralamada araç maliyetlerinden dolayı. Fiyatların yüksekliğinden ötürü, özellikle elektrikli modellere beklenmedik bir talep var. Burada fiyat öne çıkıyor. Vergiler düşük. Yoksa tüketicinin elektrikli kullanayım gibi bir derdi yok. Şimdilik mesafe, menzil, şarj altyapısı ve şarj süresi endişesi var” açıklamasını yaptı.

    Trafikte Geçirilen Zaman Daha Değerli Hale Gelecek

    Mobilite ekosisteminin büyük bir değişim yaşadığını aktaran Özarslan Tangün, “Araçlar artık değişiyor. Yazılım, pil ve teknoloji odaklı hale geliyor. Eskiden motor ve şanzıman önemliydi, şimdi içindeki yazılım ve pil ön planda. Sistem daha akıllı hale geliyor. Bir sonraki aşamada otonom olacak. Bu inanılmaz büyük bir değişim. Otonom araçlar hayatımıza girdiğinde şehir planlamaları, otopark ihtiyacı değişecek. Kazaların yüzde 90’ı insan hatasından kaynaklanıyor, artık kaza oranı azalacak. Bununla birlikte hasar ve ölüm oranları düşecek. Sigorta sektörü de değişecek. Trafikte geçirilen zaman daha verimli olacak. Araba kapınızın önünden sizi alacak ve istediğiniz yere götürecek. Bu gerçekten büyük bir dönüşüm ve alttan alta önemli trendler oluşuyor” dedi.

    Yüksek Faiz Ortamında Bilanço Yönetimi Çok Önemli

    “Türkiye’de yatırım kararları çok hızlı alınıyor” diyen Özarslan Tangün, tahminleme yaparak işi yönettiklerini aktardı. Tangün, “Enterprise bu işi dünyada en iyi yapanlardan. 2.4 milyon aracı var ve bunları en verimli şekilde kullanmak şart. Antalya’da müşteri var ama araba yok, Ankara’da boş arabalar duruyor. Bu tam bir zarar modeli. Biz boşta olan parkları gelen talebe göre dağıtıyoruz. Boşta otomobil bırakmıyoruz” dedi. Turizmin önemli bir etken olduğunu vurgulayan Tangün, bu sene 60 milyon turistin beklendiğini anlattı. Türkiye’nin dinamik bir ülke olduğunu ifade eden Tangün, şartlara bakıldığında kısa dönem kiralama potansiyelinin bugüne göre en az 5 kat büyümesi gerektiğini ekledi ve “Bilançonu iyi yönetmen lazım. Finansı yönetemezsen kazanmak zor. Bugün faizler yüzde elliler civarında. Borçlanma faizini doğru yönetemezsen, bu işten para kazanamazsın” diye konuştu.