Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirilen ve sürdürülebilirlik temasıyla öne çıkan İklim ve Ekonomi Sürdürülebilir Mobilite Araç ve Teknolojileri Zirvesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Kacır önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, elektrikli ve hibrit araçların yükselişine değinen Kacır, batarya teknolojilerindeki maliyet düşüşlerinin ve enerji yoğunluğu yüksek, uzun ömürlü bataryaların sağladığı avantajların, elektrikli araçların tercih edilmesini kolaylaştırdığını vurguladı.

Günümüzde tüketici tercihleri ve küresel düzenlemeler ile birlikte, elektrikli araçların dünya otomotiv pazarındaki payı %20 seviyesine ulaşmış durumda. Ayrıca, geçtiğimiz yıl gerçekleşen yaklaşık 17 milyon elektrikli araç satışı, bu teknolojinin hızla yaygınlaştığını gösteriyor.

Kacır, açıklamalarında şunları da ekledi:

“Enerji yoğunluğu yüksek, uzun ömürlü bataryaların kullanımı, menzili genişleten en önemli gelişmelerden biri olmuştur. Bu gelişmeler, elektrikli araçların daha cazip ve erişilebilir hale gelmesine katkı sağlıyor. Ayrıca, teşvik politikaları ve emisyon standartlarındaki sıkılaştırmalar ile elektrikli araçlara olan talep dünya genelinde hızla artış gösteriyor.

Geçen yıl, dünya genelinde toplam elektrikli araç satışları yaklaşık 17 milyon seviyesine ulaşırken, bu rakamın önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor.

Elektrikli Araçların Pazar Payı ve Türkiye’deki Yatırımlar

Elektrikli ve hibrit araçların küresel otomotiv pazarındaki payı %20 seviyesine yükselmiş durumda. Türkiye’de ise, ilk dört ay içinde hibrit araç satışlarının %134, elektrikli araç satışlarının ise %103 oranında artış gösterdiği kaydedildi.

Kacır, test, entegrasyon ve sertifikasyon altyapısını güçlendirmek amacıyla Açık İnovasyon Otonom Araç Geliştirme ve Test Platformunu hayata geçirdiklerini belirtti ve ekledi:

“Bu altyapı ile birlikte, 12 bin hızlı şarj noktası kurmayı hedefliyoruz. Son bir yıl içerisinde ise, hızlı şarj altyapımız iki katına çıkarak, toplamda 30 bin bağlantı noktasına ulaştık.”

Yatırımlar ve Yerli Üretim

Türkiye’ye yatırım yapmayan otomotiv markalarına, ülkemizin sunduğu avantajlar ve yatırım fırsatları hakkında bilgilendirmelerde bulunduklarını anlatan Kacır, şunları söyledi:

“Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticilerinden BYD, Manisa’da yıllık 150 bin elektrikli veya şarj edilebilir hibrit araç kapasiteli bir üretim tesisi ve AR-GE merkezi kuruyor. Ayrıca, Chery markası de Samsun’da, yıllık 200 bin araç kapasiteli üretim tesisiyle, elektrikli araç üretimine başlamayı planlıyor.”

Kacır, bu yeni yatırımlar ve gelişmeler sayesinde, 2030 yılına kadar elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların pazar payının %35’e ulaşacağını ve yerlilik oranının %75’e yükselerek, toplam üretim kapasitesinin 1 milyon adede çıkacağını belirtti. Ayrıca, Seviye 3 yerli otonom araçların da 2030 yılına kadar Türkiye’de üretime başlamasının öngörüldüğünü sözlerine ekledi.