Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    İklim Değişikliği ve Deniz Akustiği Etkileri

    İklim değişikliğinin deniz akustiği üzerindeki etkilerini keşfedin: Ses değişiklikleri, deniz ekosistemleri ve olası sonuçlar.

    İklim değişikliğinin deniz akustiği üzerindeki etkilerini keşfedin: Ses değişiklikleri, deniz

    İklim Değişikliği ve Deniz Suyunun Etkileri

    İklim değişikliğiyle birlikte deniz suyu sıcaklıklarının artması, çözünmüş oksijen seviyelerinin düşmesine ve suyun kimyasal özelliklerinde değişikliklere yol açıyor. Bu durum sadece fiziksel ortamı etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda deniz canlılarının hayati faaliyetlerini doğrudan etkileyen akustik koşulları da değiştiriyor. Ekoakustik uzmanı sosyolog İpek Oskay, ses alanı ekolojisi üzerine yürüttüğü saha araştırmalarıyla, insan kaynaklı baskıların denizlerdeki doğal akustik düzenini nasıl bozduğunu inceliyor. Oskay, çalışmalarının biyoloji ve akustik bilimlerinin kesişimindeki disiplinler arası bir alana odaklandığını belirterek, atmosferik, mekanik ve insan kaynaklı seslerin ekosistem üzerindeki etkilerini araştırdığını vurguluyor. Oskay, ‘Denizlerin 200 metreden sonrası tamamen karanlık bir bölge. Su altında ses, yön bulma, birlikte hareket etme, tehditlerden korunma ve üreme gibi kritik işlevler için vazgeçilmez bir araçtır’ diye açıklıyor.

    Tüm Ekosistemi Etkiliyor

    Ses, suda havadan 4-5 kat daha hızlı hareket eder ve sıcaklık, tuzluluk ile pH gibi faktörler bu hızı etkiler. Oskay’a göre, balıklar kemiklerini sürterek veya hava keselerindeki kasları titreştirerek ses üretir. Karides ve ıstakoz gibi kabuklular, antenlerindeki tüy benzeri yapılarla titreşimleri algılar ve kendi seslerini antenlerini veya karınlarını birbirine sürterek çıkarır. Canlılar, türlerine göre iç kulak veya deri yoluyla duyar ve tüm vücutlarıyla sesi titreşim olarak hisseder. Deniz tabanına vuran sesler, canlıların bedenlerini titreştirerek onları doğrudan etkiler. Besin zincirinin temelindeki bu canlılar zarar gördüğünde, tüm ekosistem olumsuz yönde etkilenir.

    İklim Değişikliği ve Gürültü Üremeyi Etkiliyor

    Oskay, gürültü ve iklim değişikliğinin sesle olan bağlantısının doğrudan üremeyle ilgili olduğunu belirterek, ‘Deniz altındaki ses ortamı bozulduğunda, balıklar ses sinyallerini yanlış algılayabilir, bu da çiftleşme davranışlarını olumsuz etkiler ve popülasyon dengelerinde ciddi sorunlar yaratır. Balıklarda üreme sesle tetiklenir; erkekler ses çıkarır, dişi bu sesi duyunca üreme hormonu salgılar. Gürültü nedeniyle küçük hücreli canlılar da zarar görebilir’ diyor.

    Balıklar, Enerji Harcamamak İçin Sessiz Kalıyor

    Deniz suyunun ısınmasıyla bazı bölgelerde tuzluluk artıyor ve Oskay, ‘Tuzluluk yükseldiğinde ses daha hızlı yayılır, bu da sinyallerin doğru algılanmamasına yol açar. Gürültü arttıkça canlılar seslerini duyurmak için daha yüksek ses çıkarmak zorunda kalır, bu enerji kaybına neden olur ve besin ihtiyacını artırır. Ancak balıkçılık baskısı ve iklim değişikliğinin etkisiyle besin azaldığında, balıklar enerji tasarrufu için ses çıkarmamayı tercih eder’ şeklinde açıklıyor.

    ‘Boğaz’ı Bir De Su Altından Dinleyin’

    Marmara Denizi’nde yoğun su altı gürültüsü olduğunu belirten İpek Oskay, gemilerin belirli alanlarda saatte 20 kilometre hızla ilerlemesinin deniz canlılarına büyük fayda sağlayacağını söylüyor. ‘Trafikteki kaos, deniz canlıları için de geçerli. Balıkların üreme dönemlerinde İstanbul gibi yoğun trafikli bölgelerde rota değişikliği yapılmalı. Hava kabarcığı perdeleri gibi teknolojik çözümler uygulanabilir. Suyun altındaki sesi anlamak, çözüm bulmayı da mümkün kılar. Datça’da büyük gemilere kapalı alanlarda sessiz ve sağlıklı bir su altı ses sistemi var. İstanbul gibi kentlerde motorların yavaşlatılması ve rota değişimi gibi önlemlerle bu sorun çözülebilir.’