Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Gıda Ürünlerinde Taklit ve Tağşişle Mücadele: Yeni Eylem Planı ve Denetimler

    Gıda ürünlerinde taklit ve tağşişle mücadele için yeni eylem planı ve denetimlerin önemi ele alınıyor. Tüketici güvenliğini artırmayı hedefleyen stratejiler ve uygulamalar hakkında bilgilendirici bir içerik.

    Gıda ürünlerinde taklit ve tağşişle mücadele için yeni eylem planı

    Mehmet Hanifi GÜLEL: Gıda Ürünlerinde Taklit ve Tağşişle Mücadele

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gıda ürünlerinde taklit, tağşiş ve hileli ürünlere karşı yeni bir eylem planını duyurdu. Geçtiğimiz yıl toplamda 1,3 milyon denetim gerçekleştirilmişken, bu yıl itibarıyla 940 bin denetim yapılmış ve 16 bin uygunsuzluk tespit edilmiştir. Bu süreçte 771 milyon lira idari para cezası kesildiği bildirildi.

    Yumaklı, 368 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu da ifade ederek, yıl sonuna kadar 1,5 milyona yakın denetim yapılacağını belirtti. Yeni açıklanan listede 520 firma taklit ve tağşiş radarına yakalanırken, 66 firma ise sağlığı tehlikeye düşüren ürünler kategorisinde yer aldı.

    Geçtiğimiz hafta duyurulan taklit, tağşiş ve hileli gıdaların kamuoyuna anlık olarak bildirilmesi, bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. 2022 Mart ayında ara verilen uygulamanın yeniden başlatılmasını memnuniyetle karşılayan tüketici temsilcileri, yayımlanan listede denetlenen firmaların sayısını ve tağşiş edilen gıdaların akıbetini merak ettiklerini dile getirdiler.

    Süt ürünleri temsilcileri ise, yağ oranı bir veya iki puan düşük çıkan firmaların teşhir edilmesinin doğru olmadığını savunuyor. Et ürünlerinde hilenin daha çok mutfak aşamasında tespit edildiği dikkat çekiyor. Sektör temsilcileri, mevcut cezaların yeterli olmadığını ve caydırıcılığı artırmak için daha etkin cezaların uygulanması gerektiği konusunda hemfikir.

    Şeffaflık ve Denetim İhtiyacı

    Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, bakanlığın yeniden uygulamayı başlatmasını olumlu bulduklarını, ancak 2022 Mart ile 2024 Ekim arasındaki dönemde kamuoyunun ne olup bittiğini bilme hakkı olduğunu vurguladı. Bu dönemde üretilen tağşiş edilmiş gıdaların akıbetinin belirsiz olduğunu ifade eden Deniz, bu bilgilerin bakanlık tarafından şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini söyledi.

    Yayımlanan listede, illerdeki küçük lokantaların, restoranların veya tedarikçilerin dikkat çektiğini belirten Deniz, “Bu listenin hazırlanmasından önce kaç firma denetlendi ve kaçı olumlu sonuç aldı? Bu bilgilerin mevcut olmaması ciddi bir eksiklik. Eğer bu 1.3 milyon denetim firma ise ve bu kadar az sayıda tağşiş edilmiş gıda tespit edildiyse, Türkiye gıda güvenliği açısından oldukça iyi bir durumda demektir.” şeklinde konuştu.

    Zincir Marketlerin Denetim Yetersizliği

    Deniz, bu konularla ilgili birçok soruyu CİMER ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na yönelttiklerini ifade etti. Ayrıca, yayımlanan listenin detaylarının yetersiz olduğunu belirtti: “A firmasıyla ilgili hangi tarihte analiz örneği alındı, analiz ne zaman yapıldı? Bu bilgiler tüketici için oldukça önemlidir. Tüketiciler, alışveriş yaptıkları ürünlerin sağlıklarına zarar verip vermediği konusunda bilgi sahibi olmak istiyor.” dedi.

    Süt Ürünlerinde Yağ Oranı Tartışmaları

    Süt ürünleri temsilcileri, bakanlığın firmaları sağlığı tehlikeye düşürenler ve taklit-tağşiş yapanlar olarak iki gruba ayırmasının kafa karışıklığına yol açtığını belirtiyor. Sütten kaynaklı bazı durumların olabileceğini ifade eden temsilciler, bir firmada kuru maddede yağ oranının yüzde 45 yerine 43 çıkmasının bilerek yapılamayacağını aktarıyorlar. Yağ oranını tutturamayan firmaların, sütün kalitesi ve proses işlemlerinden kaynaklanan sorunlar yaşadığını vurguluyorlar.

    Gıda Güvenliği Herkes İçin Öncelikli Hedef

    Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Dr. İsa Coşkun, Türkiye’de süt ve kırmızı et sektöründe uluslararası normlara uygun üretim yapan birçok işletmenin bulunduğunu ve gıda güvenliğinin öncelikli hedef olduğunu dile getirdi. Türkiye’deki laboratuvarların kapasiteleri, gerçekleştirdikleri analizler ve nitelikli iş gücü ile yurt dışındaki laboratuvarlarla benzer seviyelerde olduğunu belirten Coşkun, “Bu durumda, et ve süt ürünlerinin analizlerinde sorun yaşanmadığını söyleyebiliriz.” dedi.

    Coşkun, ülkemizde faaliyet gösteren büyük ölçekli et ve süt işletmelerinin kendi laboratuvar altyapılarına ve nitelikli iş gücüne sahip olmasının, gıda güvenliği ihlalleri ve taklit/tağşiş uygulamalarının önlenmesinde önemli bir faktör olduğunu vurguladı. Gıda güvenliğinin halk sağlığını tehdit eden önemli bir sorun olduğunu ve bu durumun, kurallara uygun çalışan firmalar açısından haksız rekabet oluşturduğunu kaydetti.