Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması ve Turizm Sektöründeki Etkileri

    Enflasyon düzeltmesi uygulamasının turizm sektöründeki etkilerini keşfedin. Bu içerikte, enflasyonun turizm üzerindeki yansımaları, sektör dinamikleri ve gelecekteki olası gelişmeler hakkında kapsamlı bilgiler bulacaksınız.

    Enflasyon düzeltmesi uygulamasının turizm sektöründeki etkilerini keşfedin. Bu içerikte, enflasyonun

    Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması ve Turizm Sektöründeki Endişeler

    2023 yılı sonunda vergi sistemine dahil edilen enflasyon muhasebesi uygulaması, turizm sektöründe ciddi endişelere yol açtı. Bu uygulama kapsamında yapılması gereken enflasyon düzeltmesi, işletmelere ek vergi yükü olarak yansıyabilir. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, enflasyon muhasebesine karşı olmadıklarını, ancak düzeltmenin ilave bir vergisel etkisinin olmaması gerektiğini vurguladı. Eresin, şu önemli görüşleri dile getirdi:

    • Yatırım Süreci ve Vergisel Etkiler: “Turizm yatırımları, ülkesine güvenen cesur yatırımcıların üstlendiği büyük risklerle kısa sürede tamamlanıyor. Ancak, bu yatırımların geri dönüşü sektörün doğası gereği uzun vadede gerçekleşiyor. Yani, turizm yatırımları öz sermaye ve büyük ölçekli banka kredileri ile hayat buluyor. İşletmeler faaliyete geçtikten sonra borçlarını planlı bir şekilde ödüyorlar. Buradaki temel soru, henüz para kazanmayan ve satış geliri elde edemeyen bu işletmelerden ilave olarak getirilen vergi nasıl tahsil edilecek? Enflasyon düzeltmesi, birçok mükellefi ilave vergi yükü ile karşı karşıya bırakıyor ve bu durum işletmeler için ciddi bir dezavantaj oluşturuyor.”
    • Vergisel Sonuçların Önlenmesi: “2023 dönemine ilişkin düzeltmeyle birlikte, 2024 yılından itibaren gerçekleştirilecek düzeltme işlemleri, enflasyon düzeltme farklarının gelir tablosu ile ilişkilendirilerek vergi matrahını doğrudan etkileyecektir. Dolayısıyla, düzeltmenin vergisel etkisi olacaktır; yani şirketler ödemesi gerekenin üzerinde vergi ödemek zorunda kalacaklardır. Özellikle yatırım aşamasındaki işletmelere yüksek tutarlarda ek vergiler çıkabilir. Bu uygulamanın vergisel sonuçlar doğurması arzu edilen bir durum değildir. Beklentimiz, bu uygulama ile işletmelere ek bir vergi yansıtılmaması ve Maliye’nin oluşabilecek ilave vergilerin terkinin sağlanmasıdır. Aksi takdirde birçok işletmenin finansal yapısında ciddi zorluklar yaşanabilir.”

    Hükümetin Orta Vadeli Programı’na Destek

    Eresin, hükümetin Orta Vadeli Programı uygulama kararlılığına TÜROB olarak tam destek verdiklerini belirtti. “Enflasyon düzeltmesi uygulamasının ana amacı, işletmelerin enflasyon karşısında mağduriyetini önlemekti. Ancak, mevcut durumda şirketler, kazanmadıkları paranın vergisini ödemekle karşı karşıya kalıyor. Vergi, bir vatandaşlık görevidir ve adil dağılımı son derece önemlidir. Enflasyon düzeltmesi hesaplamaları sonucunda ortaya çıkacak farklar nedeniyle ilave vergi yükü oluşması, adil bir durum değildir ve bu durum, işletmelerde ciddi sıkıntılara yol açabilir. Maliye’den, çıkabilecek vergilerin terkini yönünde bir düzenleme yapmasını bekliyoruz.” diye ekledi.

    Turizmin Ekonomik Etkileri

    Eresin, turizmin 54 sektörü doğrudan etkilediğine dikkat çekerek, “Bu 54 sektörden binlerce kalem irili ufaklı satın almalarla işlem yapan otellerin enflasyon muhasebesi uygulaması, sektörün en yoğun dönemlerinden biri olan bu dönemde, mali müşavir ve muhasebe kadrolarının sağlıklı değerlendirme yapabilmelerini zorlaştırıyor. Zorlu piyasa ve rekabet koşullarının yanı sıra, nitelikli hizmet sunumu için istihdam alanında yaşanan zorluklar, turizmin Türk ekonomisinin can damarlarından biri olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. 2024 yılı hedefimiz, 60 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolar turizm geliri hedefine ulaşmak. Bu hedefe ulaşmak için Hükümetimizin, sektörümüzü rahatlatacak adımlar atmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

    KOBİ’ler Üzerindeki Olumsuz Etkiler

    Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, enflasyon düzeltmesinin KOBİ’lerin gelirleri yerine yatırımlarından vergi vermesine yol açtığını belirtti. “Yatırım yapmış ve henüz satış geliri elde edemeyen bir şirketten vergi tahakkuk ettirilmesi adil değil. Enflasyon düzeltmesi nedeniyle yeni yatırım yapacak şirketler, yatırımlarını gerçekleştirmekten vazgeçebilir.” dedi. Çevikel, 2024 yılının ikinci döneminde enflasyon muhasebesinin firmaları olumsuz etkilediğini vurguladı.

    Finansal Zorluklar ve Uyarılar

    Çevikel, “Devam eden yatırımlar için enflasyon muhasebesi yapılarak vergi doğuyor, bu durum işletmeleri finansal açıdan zor durumda bırakabilir. Şirketlerin başka gelirleri yoksa, yapılan yatırımdan kaynaklanan ve enflasyon muhasebesi sonucu oluşacak verginin doğmaması gerekir.” şeklinde açıklamada bulundu. Enflasyon düzeltmesinin mevcut ekonomik koşullarda işletmelere ek vergi yükü getirmesinin, iş dünyasının finansal dengelerini zorlayabileceğine dikkat çeken Çevikel, “Öz kaynağı güçlü, aktif varlığı düşük olan işletmelerde zarar artırıcı sonuç doğuracak olan enflasyon düzeltmesi, parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, öz kaynağı düşük işletmelerde ise kâr artırıcı sonuç doğuracaktır.” dedi. Çevikel, bu uygulamanın şirketleri finansal kırılganlıklarla baş başa bırakabileceği ve üretimden yatırıma kadar birçok alanda durgunluğa yol açabileceği konusunda uyardı.

    MÜSİAD’ın Değerlendirmesi

    Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), enflasyon düzeltmesinin mevcut haliyle uygulanması durumunda özkaynak ve finansman sıkıntısına neden olacağına dikkat çekti. Açıklamada, “Enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi, ekonomik büyüme ve istikrar üzerinde olumsuz etkilere yol açma noktasında yüksek bir risk taşımaktadır. Yatırımcı güveninin zedelenmesi, sermaye maliyetlerinin artması, şirketlerin finansal sağlığının zayıflaması ve uluslararası rekabet gücünün azalması, bu tür bir vergi politikasının başlıca sonuçları arasında yer alacaktır.” ifadelerine yer verildi.

    Açıklamanın devamında, “Enflasyon düzeltmesi farklarının vergilendirilmesi, öz kaynağı güçlü ancak parasal olmayan aktif varlıkları düşük olan firmalar açısından gider yönlü, yani zarar artırıcı olacakken, öz kaynağı güçsüz ancak parasal olmayan aktif varlıkları yüksek olan firmalar için gelir yönlü, yani kâr artırıcı bir sonuç doğuracaktır.” denildi. MÜSİAD, bu tür vergilendirme politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve daha uygun çözümler bulunmasının elzem olduğunu vurguladı.