Enerji Depolama Sistemlerinin Önemi ve Geleceği

Recep ŞENYURT tarafından kaleme alınan bu yazıda, Türkiye’nin enerji dönüşüm hedeflerine ulaşmasında enerji depolama sistemlerinin kritik bir rol oynadığı vurgulanmaktadır. PiLDER Yönetim Kurulu Başkanı Kadem Usta, bu alandaki yerli üretim kapasitesinin artırılması ve Ar-Ge yatırımlarının hız kazanmasının gerekliliğine dikkat çekmektedir.

Usta, Türkiye’nin enerji depolama sistemlerinin hızla gelişmekte olduğunu ve bu alanda önemli bir büyüme potansiyeli taşıdığını belirtiyor. 2023 yılında yürürlüğe giren enerji depolama yönetmelikleri sayesinde sektöre önemli bir ivme kazandırıldığını ifade eden Usta, 2030 yılına kadar 80 gigavat-saat batarya üretim kapasitesine ulaşma hedefine ulaşmanın ülkenin enerji güvenliği ve sürdürülebilirliği açısından büyük bir öneme sahip olduğunu kaydetti.

Enerji Verimliliği ve Depolama Teknolojileri

“Depolama teknolojileri enerji verimliliği sağlıyor” diyen Usta, enerji depolama sistemlerinin özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının daha etkin kullanımı açısından büyük fırsatlar sunduğunu dile getirdi. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi kaynakların süreklilik arz etmemesi, enerjinin depolanmasını zorunlu hale getiriyor.

Usta, bu sistemlerin üretim ve tüketim arasındaki dengesizlikleri gidermeye yardımcı olarak şebeke esnekliği ve enerji verimliliği sağladığını belirtirken, Türkiye’nin 2053 yılı karbon nötr hedeflerine ulaşmasında bu sistemlerin kritik bir rol oynayacağını vurguladı.

Yerli Üretim ve Dışa Bağımlılık

Usta, Türkiye’de enerji depolama sistemlerinde yerli üretim potansiyelinin arttığını, özellikle elektrikli araçlarda kullanılan bataryaların önemli bir kısmının yerli olarak üretildiğini ifade etti. Ancak, lityum-iyon bataryalar gibi yüksek teknolojili ürünlerde dışa bağımlılığın hala yüksek olduğunu belirtti. Usta, “Yerli batarya üretimine yönelik yatırımlar ve Ar-Ge çalışmalarının artmasıyla, bu bağımlılık oranının azalmasını bekliyoruz.” dedi.

Teşvikler ve Sektörel Gelişim

“Teşvikler sürmeli, kapsam genişletilmeli” diyen Kadem Usta, son dönemde yürürlüğe giren teşviklerin sektöre önemli bir ivme kazandırdığını belirtti. HIT-30 teşvik programı kapsamında batarya üretim tesisi yatırımlarının kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Şu anda Türkiye’de 6 adet batarya üretim tesisi yatırımının devam ettiğini ve bu sayının artacağını vurguladı.

Teşviklerin sürdürülmesi ve kapsamının genişletilmesi, sektörün gelişimi açısından büyük önem taşıyor.
Enerji depolama sistemlerinin sanayi için kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Usta, sanayi tesislerinde enerji kesintilerinin önlenmesi ve maliyetlerin düşürülmesi için batarya sistemlerinin yoğun olarak tercih edildiğini bildirdi.
Bu sistemler, hem üretim süreçlerinin kesintisiz devamını sağlıyor hem de yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin verimli kullanılmasını mümkün kılıyor.

Engeller ve Çözüm Önerileri

Enerji depolama sistemlerinin yaygınlaşmasındaki en büyük engelin yüksek maliyetler olduğunu belirten Usta, teknolojik karmaşıklık, altyapı eksiklikleri ve düzenleyici çerçevede karşılaşılan sorunların da önemli zorluklar arasında yer aldığını ifade etti. Bu engellerin aşılması için devlet desteği, Ar-Ge yatırımları ve farkındalık artırıcı çalışmaların büyük önem taşıdığını vurguladı.

Usta, Türkiye’nin enerji depolama alanında Avrupa pazarı için bir üretim üssü olma potansiyeli bulunduğunu belirterek, bu konuda yapılacak çalışmaların önemine dikkat çekti. “Enerji depolama sistemleri, Türkiye’nin enerji güvenliği ve sürdürülebilirliği açısından kilit rol oynamaya devam edecek.” diyen Usta, yerli üretim, Ar-Ge çalışmaları ve devlet teşvikleri ile bu sektörde büyük ilerlemeler kaydedebileceklerini belirtti.

Usta, Türkiye’de enerji depolama kapasitesinin, kurulu yenilenebilir enerji kaynaklarına entegre edilen pilot projelerle sınırlı olduğunu, ancak 2030 yılına kadar 80 gigavat-saat batarya üretim kapasitesi hedefinin yeni yatırımları tetikleyeceğini ve mevcut 6 tesis sayısının hızla artacağına inandığını sözlerine ekledi.