Eksim Enerji’nin Yenilenebilir Enerji Yatırımlarında Çığır Açan Adımları

Eksim Enerji, mevcut kurulu gücünü 814,7 MW seviyesinden yıl sonunda yaklaşık 1.030 MW’a çıkarmayı planlıyor. Bu gelişmeyle birlikte, şirket hem Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki ilk 10 oyuncusu arasında yer alacak hem de rüzgar enerjisinde ilk 3’e girmeyi hedefliyor. Silivri bölgesinde kurulu olan ve bölgenin ilk rüzgar enerjisi santrali olma özelliği taşıyan Silivri RES, şu anda 23 aktif türbinle faaliyet gösteriyor. Kapasite artırma projesinin tamamlanmasıyla birlikte, santral 33 türbin ve toplam 129 MW kurulu güce ulaşacak, böylece yılda yaklaşık 170 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek duruma gelecek. Bugüne kadar toplam 2,2 milyon MWh elektrik üretimi gerçekleştirilmiş olup, bu enerji yaklaşık 760 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılarken, inşası devam eden 52 MW’lık güç ile saha çalışmalarında önemli aşamalar kaydediliyor. Şirket, bu proje kapsamında yıl sonuna kadar 8 türbinin, önümüzdeki yıl ise 2 türbinin devreye alınmasını hedefliyor.

Eksim Holding’in Yenilenebilir Enerji Yolculuğu ve Sürdürülebilirlik Çabaları

Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir Tivnikli, yaptığı basın toplantısında, holding bünyesinde faaliyet gösteren Eksim Enerji’nin son 20 yıldır Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yeşil enerji dönüşümüne önemli katkılarda bulunduğunu vurguladı. Ayrıca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2035 yılı yenilenebilir enerji hedefleri doğrultusunda, şirketin hem yurt içi hem de yurt dışı yatırımlarını sürdürdüğünü belirtti. Tivnikli, “Daha fazla yenilenebilir enerji kaynağıyla elektrik üretmek amacıyla yatırımlarımıza devam ediyoruz,” diyerek şirketin sürdürülebilirlik ve temiz enerji vizyonunu ortaya koydu.

Çevresel Katkılar ve Karbon Ayak İzinin Azalması

Eksim Enerji’nin bu kapsamda yaptığı çalışmalar neticesinde, toplamda 1,2 milyon ton karbon salınımı önlenmiş durumda. Geçtiğimiz yıl, 1,9 milyon MW enerji üretimiyle yaklaşık 792 bin hanenin enerji ihtiyacını karşılayan şirket, böylece 1,2 milyon ton karbondioksit salınımını engelledi. Özellikle Silivri RES, yenilenebilir enerji üretiminde kritik bir bölge konumunda bulunuyor ve yüksek kapasite kullanımıyla en verimli santraller arasında yer alıyor. Ayrıca, şirketin Geyve RES’in güç kapasitesi de 150 MW’a ulaşmış durumda.

Gelecek Vizyonu: Geyve RES ve Güneş Enerjisi Projeleri

Eksim Enerji’nin yatırım hedefleri arasında Geyve RES’in kapasitesini 3 katına çıkarmak bulunuyor. Tivnikli, “Geyve’deki rüzgar enerji santralimize 2024-2025 yıllarında 14 yeni türbin ekleyerek toplam gücümüzü 150 MW’a yükselttik,” dedi. Bu sayede, santral yılda yaklaşık 410 milyon kWh enerji üretimiyle, yaklaşık 171 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak seviyeye ulaşacak.

Öte yandan, güneş enerjisi alanında da önemli adımlar atan Eksim Enerji, Şanlıurfa Viranşehir GES projesinin ilk etabını 45 MW kapasiteyle devreye aldıktan sonra, bu kapasiteyi altı ay içinde 181,5 MW’a çıkararak toplamda 191,5 MW’a ulaştırmayı planlıyor. Bu projeyle, yaklaşık 170 bin haneye temiz elektrik sağlanması hedefleniyor.

Depolama Teknolojilerinde Yeni Bir Dönem

Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, toplam 608 MW’lık depolama kapasitesine sahip rüzgar ve güneş enerjisi santralleri için ön lisans süreçlerini tamamladıklarını açıkladı. Bu santral ağları, Kırklareli, İstanbul, Edirne, Eskişehir, Muğla ve Antalya gibi bölgeleri kapsıyor ve toplam depolama kapasitesi 437 MW rüzgar ile 171 MW güneş enerjisine bölünmüş durumda. Bu gelişmeler, yenilenebilir enerji üretiminde esneklik ve sürdürülebilirlik açısından büyük bir avantaj sağlıyor.

Yatırım Sürelerini Kısaltan Yeni Düzenlemeler ve Teknolojik Gelişmeler

Eksim Holding Başkanı Tivnikli ve CEO Akbay, yeni düzenlemelerin yatırım süreçlerini hızlandıracağını ve projelerin tamamlanma süresini 2,5 yıldan 1,5-2 yıla indirebileceğini belirtti. Ayrıca, dünyada özellikle Çin’in rüzgar türbini teknolojisinde önemli ilerlemeler kaydettiğine dikkat çekildi. Silivri sahasında kurulan 28. tribünün montajı sırasında, direğin 85 metre kanat uzunluğunun yanı sıra, toplam 81.5 metre uzunluğunda en uzun kanat kullanıldığı öğrenildi; dünyada ise bu rakamın 182 metreye ulaşmış olduğu biliniyor.

Yeni düzenlemeler ve teknolojik gelişmelerle birlikte, türbinlerin yerli üretim oranı da yüzde 55’e yükseliyor. Türkiye’de kanat, kule ve jeneratör gibi temel bileşenlerin yerli üretimi gerçekleştiriliyor ve bu da maliyetleri azaltırken, yatırımların hızlanmasını sağlıyor. Ayrıca, YEKA modeli kapsamında alınan alım garantileri ve amorti süreleri de 12-13 yıla kadar uzayabiliyor, bu ise sektörün finansal sürdürülebilirliği açısından önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.