Dünyada Lüks Trendleri Değişiyor mu?
Volkan DEMİRKUŞAK
Günümüzde lüks kavramı hızla evrim geçiriyor. Özellikle pandeminin ardından, günlük hayattaki rutinlerimizin bile bir lüks haline geldiği gerçeği, en değerli lüksün geçirilen kıymetli zaman olduğu algısını güçlendirdi. Artık birçok insan, imkan varsa bazı şeylerin ertelenmemesi gerektiğine inanıyor. Pandeminin etkileri hâlâ aklımızda yer etse de, zamanla bu alışkanlıklar ve satın alma rutinleri günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Değişim rüzgârları hızla esiyor.
Özellikle otomotiv sektöründe elektrikli araçların yükselişi dikkat çekiyor. Aslında elektrikli araçlar, 100 yılı aşkın bir süre önce ortaya çıkmış bir kavram. Almanya’daki otomobil fabrikalarını ziyaret eden biri, 19. yüzyılın sonlarında üretilmiş elektrikli otomobilleri görebilir. Peki, gelecek yıl bizi neler bekliyor? Elektrikli otomobillerin sayısı artacak, yeni modeller piyasaya sürülecek, ayrıca elektrikli motosikletler ve uygun fiyatlı scooter’lar, ulaşım ihtiyaçlarımıza yanıt verecek. Şirket araçları azalırken, sadeliğe yönelim artacak; şirketlerin havuz araçları da elektrikli modellere dönüştürülecek. Güneş enerjisinden elektrik üretme eğilimi de yükseklik kazanacak.
Tekneler de Elektrikleniyor
Yeni yılda, daha fazla elektrikle çalışan tekne ve motoryat göreceğiz. Örneğin, İsveçli üretici X Shore gibi mini elektrikli teknelerin ve motoryatların sayısı artacak. Büyük ana teknelerin tender botları da elektrikle çalışmaya başlayacak. Polonyalı Sunreef gibi markaların açtığı yoldan ilerleyen diğer üreticiler, güneş panellerine yönelerek çevre dostu bir yaklaşım benimseyecek. Türk markaları Numarine, Sirena, Bilgin ve Turquoise gibi firmalar, konvansiyonel motorlu üretimlerinin yanına elektrik motorları ve bataryalar ekleyerek, günlük enerji ihtiyaçlarını daha temiz ve uygun kaynaklardan temin etmeye başlayacak. Ayrıca, katamaranlara olan ilgi artacak; özellikle direksiz, yani yelken yapmayan, daha hızlı katamaranlar, vaktin kıymetini bilen ve konfordan ödün vermek istemeyen patronların tercihleri arasında yer alacak.
Bağımsız Saatçilik Önem Kazanıyor
Dünyanın en büyük saat üreticilerinden gelen talepler devam edecek. Rolex, Patek Philippe, Audemars Piguet gibi markaların kapıları aşınmaya devam edecekken, bazı butik üreticiler ise müstehzi gülümsemelerle müşterilerini karşılayacak. Ancak, bu süreçte işler, önceden olduğu kadar abartılı bir hale gelmeyecek, umarım. Bağımsız saatçilik trendinin önem kazanacağı aşikâr. Sıra beklemekten sıkılan, özgürlüğüne düşkün ve alım gücü yüksek saat tutkunları, farklı markalara yönelmeye başlayacak. Örneğin, bu yıl Sothebys ve Phillips gibi açık artırma merkezlerinde bağımsız markalara olan ilginin arttığını gözlemledik; sınırlı özel üretimler ve bağımsız sanatçılar da giderek daha fazla değer kazanacak. Hatırlarsanız, F.P. Journe’un bir kol saati, bu yıl 7.3 milyon CHF’ye satıldı. Yani 2025’te, parası olan yine harcama yapacak, ancak harcama biçimleri biraz daha şekillenecek gibi görünüyor. Bakalım yeni yıl bizlere neler getirecek…