Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi

    Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi, bölgesel ulaşımı artırmayı, ekonomik büyümeyi desteklemeyi ve lojistik verimliliği sağlamayı amaçlayan önemli bir altyapı yatırımıdır. Proje hakkında detaylı bilgiye ulaşın.

    Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi, bölgesel ulaşımı artırmayı,

    Bankadan yapılan son açıklamada, Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi’nin, Türkiye’nin mevcut demir yolu ağının en eski ve sınırlı kısımlarının genişletilmesi ve modernizasyonuna önemli katkılar sağlayacağı ifade edildi. Bu kapsamda, Türkiye’nin, ülke genelinde mal hareketliliğini daha verimli hale getirme, ihracatı destekleme, istihdam olanakları yaratma ve sera gazı emisyonlarını azaltma hedefleri doğrultusunda 660 milyon dolarlık bir finansman onaylandığı belirtildi.

    Proje, dizel motorlu trenler yerine Sivas’ın Divriği ilçesi ile Kars arasındaki bağlantıyı, 660 kilometrelik tamamen elektrikli ve modern bir demir yolu hattıyla genişletmeyi amaçlıyor. Bu proje sayesinde, demir yolu güzergahında yaşayan yaklaşık 600 bin kişinin refahı artırılacak ve yerel işletmelere, özellikle tarım sektöründe önemli destek sağlanacaktır.

    Yük Taşıma Kapasitesinin Artışı

    Açıklamada, projenin tamamlanmasıyla birlikte demir yolunun yük taşıma kapasitesinin, yıllık yaklaşık 750 bin tondan 20 milyon tona çıkarılmasının hedeflendiği kaydedildi. Türkiye’de mal taşımacılığının yaklaşık yüzde 95’inin kara yolu üzerinden gerçekleştirildiği göz önüne alındığında, projenin ulaşım sürelerini kısaltacağı, lojistik maliyetlerini azaltacağı ve Türkiye’nin batısı ile doğusu arasındaki bağlantı imkanlarını iyileştireceği vurgulandı.

    Ayrıca, kara yolu ile yük taşımacılığının, ulaştırma sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 50’sinden sorumlu olduğu hatırlatıldı. Bu bağlamda, yük taşımacılığının karbonsuzlaştırılması, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliği ve küresel ticarette rekabetçi kalmak isteyen Türk sanayisinin sera gazı emisyonlarının azaltılması açısından büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği’nin 2026 yılından itibaren karbon yoğun ürünlere tarifeler uygulamaya başlayacağı göz önünde bulundurulduğunda, Türk ihracatçılarının karbon ayak izini azaltması kritik bir gereklilik haline geliyor.

    Karbon Emisyonunun Azaltılması Beklentisi

    Açıklamada, projenin 2030 yılında tamamen hayata geçmesiyle birlikte yıllık 72 bin 332 tonluk karbon emisyonunun önlenmesi ve 2060 yılı itibarıyla bu rakamın 245 bin 835 tona çıkması bekleniyor. Ayrıca, yolcu ve yük taşımacılığı için bağlantı olanaklarının geliştirilmesiyle, projenin uygulanacağı Sivas, Erzincan, Erzurum ve Kars illerinde sosyoekonomik açıdan önemli faydalar sağlanması öngörülüyor.

    Bu iller, aşırı hava olaylarına maruz kalmakta olup, taşkın, heyelan ve orman yangınları gibi doğal afetlere karşı dayanıklı bir altyapıya ihtiyaç duyulmaktadır. Dünya Bankası’nın Türkiye’de Orta Koridor’un genişletilmesine yönelik başka kalkınma ortaklarıyla işbirliği yaptığı aktarılırken, Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi için hükümet tarafından sağlanan finansmanın yanı sıra İslam Kalkınma Bankası ve Asya Kalkınma Bankası tarafından da ilave finansman sağlandığı hatırlatıldı.

    Yerel Ekonomilerin Canlandırılması

    Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, “Türkiye, demir yolu bağlantılarını modernize ederek ve genişleterek, yerel ekonomileri canlandırma, yetersiz hizmet alan bölgelerde istihdam yaratma ve ulaştırma sektörünün karbon salımını azaltma gibi stratejik hedefler doğrultusunda ilerleme kaydedebilir.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

    Dünya Bankası Proje Ekibi Liderlerinden Murad Gürmeriç ise, “Proje, ekonomik açıdan geride kalmış bölgelerde iklime dirençli bağlantıların iyileştirilmesi ve bu şekilde istihdam yaratılması, piyasalara daha iyi erişim imkanı sunarak, kadınlar, gençler ve kırılgan durumdaki topluluklar için önemli faydalar sağlayabilir.” ifadelerini kullandı.