Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Carbon Tracker 2024 Raporu: Petrol ve Gaz Sektöründe Emisyon Taahhütleri

    2024 Carbon Tracker Raporu, petrol ve gaz sektöründeki emisyon taahhütlerini derinlemesine inceliyor. Sektörün sürdürülebilirlik hedefleri, gelecekteki stratejileri ve çevresel etkileri üzerine kapsamlı bir analiz sunuyor.

    2024 Carbon Tracker Raporu,

    Carbon Tracker’ın 2024 Raporu: Petrol ve Gaz Sektöründeki Emisyon Taahhütleri

    Finansal düşünce kuruluşu Carbon Tracker, dünyadaki en büyük 30 petrol ve gaz üreticisinin sera gazı emisyonlarını azaltma taahhütlerini değerlendirdiği ‘Mutlak Etki 2024’ raporunu yayınladı. Bu yılki rapora göre, sektörün emisyonları azaltma yönündeki taahhütleri, üst üste ikinci yıl durağanlığını sürdürmekte. Petrol ve gaz şirketleri, metan emisyonlarını 2030 yılına kadar ‘sıfıra yakın’ seviyelere indirme planlarını açıklamış olsalar da, hiçbir şirket, iş faaliyetleriyle ilgili tüm metan emisyonlarını kapsayan hedefler belirlemedi.

    Bu bağlamda, petrol ve gaz şirketleri metanın atmosfere sızmasını durdurmaya yönelik güçlü hedefler belirlemeyerek iklim krizini daha da derinleştiriyor. Küresel çapta emisyonları azaltmak için atılan adımlar ise zayıf kalırken, bazı şirketler bu konuda hiçbir eylemde bulunmamaktadır.

    Küresel Sıcaklık Artışı Sınırlanabilecek mi?

    Söz konusu şirketlerin hiçbirinin mevcut politikaları, Paris Anlaşması’ndaki küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında sınırlama hedefiyle uyumlu değil. Carbon Tracker Petrol ve Gaz Analisti Richard Collett-White, rapora ilişkin değerlendirmesinde, petrol ve gaz üreticilerinin tüm operasyonlarından kaynaklanan metan emisyonlarını azaltmak için somut politikalar belirlemediklerini ifade etti. Collett-White, “Aslında bu yöndeki çözümler, en kolay uygulanabilir ve etkisi en yüksek olan çözümler arasında yer alıyor. Ayrıca şirketler, emisyonları doğrudan ölçmek yerine, şüpheli tahminlere güvenmeye devam ediyor. Dolayısıyla, doğrudan ölçüm yapılana kadar bu şirketlerin hedeflerine şüpheyle yaklaşmak gerekiyor” şeklinde konuştu.