Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Bal ve Arı Ürünleri Güvenliği ve Sürdürülebilirlik Üzerine Güncel Bilgiler

    Bal ve arı ürünlerinin güvenliği ve sürdürülebilirliği hakkında güncel bilgiler, sağlıklı tüketim ve çevre dostu arıcılık uygulamaları için detaylar.

    Bal ve arı ürünlerinin güvenliği ve sürdürülebilirliği hakkında güncel bilgiler,

    Bal ve Arı Ürünlerinin Beslenmedeki Yeri ve Güvenlik Endişeleri

    Beslenme açısından oldukça zengin bir içeriğe sahip olan bal ile arı ürünleri, sağlık açısından büyük faydalar sağlarken aynı zamanda sahtekarlık ve tağşiş gibi ciddi sorunlar da barındırıyor. Türkiye, doğal bal üretiminde önemli bir ülke olmasına rağmen, zaman zaman piyasaya sahte veya esans katılmış ürünlerin sürüldüğü raporlar gündeme geliyor. Bu durum, tüketicilerin bilinçli seçim yapmasını zorlaştırıyor ve arıcıların ve üreticilerin emeğine gölge düşürüyor.

    Dünyada ve Türkiye’de Bal Üretimi ve Sahteciliğin Boyutları

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2024 yılında yaklaşık 95 bin 492 ton bal üretildi. Bu üretim, bir önceki yıla kıyasla %16,9 oranında azalma gösterdi. Dünya genelinde ise 2023 yılı itibariyle yıllık yaklaşık 1,89 milyon ton doğal bal üretimi gerçekleşti. FAO raporlarına göre, Çin, Türkiye, Arjantin, İran, Etiyopya ve ABD gibi ülkeler, en büyük doğal bal üreticileri arasında yer alırken, Çin açık ara en büyük üretici konumunda. Ancak, özellikle Çin’de yoğun sahte bal üretiminin de yapıldığı sektör temsilcileri tarafından dile getiriliyor.

    Sahte Bal ve Arı Ürünleri: Tehlike ve Çözüm Yolları

    Sahte ürünlerin oranı dünya genelinde yüksek seviyelerde. Gıda mühendisi Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, “Dünyada satılan balın en az yarısı sahte” diyerek, propolis, arı sütü ve arı ekmeği gibi zahmetli üretim süreçlerine sahip ürünlerde bu oranın %90’lara kadar çıktığını belirtiyor. Arı ürünlerinin üretimi zahmetli ve maliyetlidir, bu yüzden sahteciliğe karşı alınacak önlemler büyük önem taşıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Teknokent’te yaklaşık 12 yıl önce kurulan ve sektörde önemli bir yer edinen Bee’o Propolis şirketi, sürdürülebilir üretim modeli ile fark yaratıyor. Kurucu Dr. Tanuğur Samancı, “Sözleşmeli üretim modeliyle hem üreticilerimizin gelirini artırıyoruz hem de sahteciliğin önüne geçiyoruz. Bu sistem sayesinde üreticilerimiz sadece verim ve kaliteye odaklanıyor; sahte ürünlerin piyasadan silinmesi için en etkili yol, sözleşmeli ve kontrollü üretimdir” ifadelerini kullanıyor.

    Şehirlerde Doğa ve Arı Dostu Uygulamalar

    İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, iklim değişikliği ve küresel ısınma konularında önemli uyarılarda bulunuyor. “Dört mevsim söylemi yanlıştır” diyerek, gerçek mevsimlerin sadece yaz ve kış olduğunu vurguluyor. İklim değişimiyle birlikte, bal üretim alanlarının ve mevsimlerin değiştiğine dikkat çeken Kadıoğlu, şu mesajları veriyor: “İklim değiştikçe, balın nerede ve nasıl üretildiği de değişiyor. Ege bölgesinde geleneksel bal üretimi, artık Karadeniz’de de görülebilir hale geliyor. Dünya ısındıkça, kutuplar ısınıyor ve hava hareketleri değişiyor. Avrupa’da sıcak hava dalgaları ve kuraklık artarken, Türkiye’de de bu iklimsel olumsuzluklar yaşanıyor. Şehirlerde ağaçlandırma çalışmaları yaparken, arı dostu bitki ve ağaçlar tercih edilmeli. Plastik palmiye ve yapay bitki yerine, doğal ve yerel bitkilere yönelmek, ekosisteme katkı sağlar”. Ayrıca, Kadıoğlu, balıkların ve hayvanların göç yollarının iklim değişiklikleriyle değiştiğine ve doğanın korunmasının önemine vurgu yapıyor. “Her ne kadar yaşamımızı sürdürmek için çeşitli önlemler alınsa da, doğayı ve ekosistemi korumak, sürdürülebilir gelecek için temel şarttır” diyerek sözlerini tamamlıyor.