Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Antep Fıstığı İhracatında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

    Antep fıstığı ihracatında karşılaşılan sorunlar, kalite kontrol, pazar erişimi ve rekabet gibi zorlukları ele alıyoruz. Bu makalede, sektörün gelişimi için etkili çözüm önerileri sunarak, ihracatta başarılı olmanın yollarını keşfedin.

    Antep fıstığı ihracatında karşılaşılan

    Güneş DOĞDU SOYLU

    Son dönemde Antep fıstığı fiyatlarının uluslararası piyasalara kıyasla oldukça yüksek seyretmesi ve yaygın stokçuluk faaliyetleri, ihracatı tehdit eden önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Bu durum, özellikle Avrupa pazarını kaybetme riski ile birlikte gelmektedir. 2014 yılında 53 bin ton olan Antep fıstığı rekoltesinin 2024 yılında 500 bin ton seviyesine ulaştığı tahmin ediliyor. 20 yıldır her yıl artan fide dikimi ile birlikte, Antep fıstığı çiftçisine diğer tarım ürünlerine göre daha istikrarlı kazanç sağlamaya devam ediyor. Yeni ağaçların verimliliği sayesinde, 5 yıl içerisinde rekolte rakamının 1 milyon ton civarında olacağı öngörülmektedir.

    Antep fıstığındaki artan rekolte rakamlarının memnuniyet verici olduğu, ancak buna rağmen ihracat rakamlarının artmaması durumunun gelecek açısından kaygı verici olduğu ifade ediliyor. Antep fıstığının bölge ekonomisine yıllık yaklaşık 5,5 milyar dolar katkı sağladığına dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz, sorunların çözümü için ilgili kurumları ziyaret ederek çözüm önerilerini dile getirmeye ve mevcut pazarları korumaya çalıştıklarını vurguladı.

    “Antep fıstığı spekülatör stokçuların ilgi odağı oldu”

    Üretim artışına paralel olarak, Birliklerinin yanı sıra oda ve borsaların, firmaların reklam, fuar ve ürün tanıtım çalışmalarıyla tüketimde artış sağladığına dikkat çeken Çıkmaz, “Yılların bilgi ve emeğiyle üretilen, işlenen ve satılan Antep fıstığı, son yıllarda büyük ve küçük ölçekli spekülatör stokçuların ilgi odağı olmuştur. Dolayısıyla, ham madde olarak 2-3 yıl bekletilebilen Antep fıstığı, sosyal medyanın da etkisiyle, pazarda kimi zaman bollaşarak ani ve şiddetli fiyat düşüşlerine, kimi zaman ise arz edilmemesinden dolayı ani ve şiddetli fiyat yükselmelerine neden olmaktadır” diye konuştu.

    Fiyat istikrarsızlığının ihracatı baltaladığını ve Kuru Meyve ve Mamulleri ihracatçısının Antep fıstığına olan güvenini azalttığını belirten Çıkmaz, bu durumun yeni istihdam, yatırım ve tanıtım faaliyetlerinin askıya alınmasına yol açtığını ifade etti. “Bu fiyat istikrarsızlığının neticesinde Antep fıstığı ihracat oranı yıllardır artamamaktadır. Fıstığın Birlik ihracatımızdaki payı yüzde 10’u geçememektedir. Rekoltenin her sene arttığı Antep fıstığında, ihracat payı da aynı oranda artmazsa önümüzdeki dönemlerde yılların emeğiyle üretilen Antep fıstığı hak ettiği değeri göremeyerek tüm emekler boşa gidecektir” şeklinde konuştu.

    Antep fıstığı ihracatında ülkemizin dünyanın en büyük ikinci üreticisi olmasına rağmen son dönemde ihracatta ilk 5 ülke arasına girememesi ise dikkat çekici bir durum. Başkan Çıkmaz, “Bu katma değerli tarım ürününün ihracatında yerli ürün fiyatlarımızın küresel fiyatların üzerinde seyretmesi, talebin ülkemizden ABD, İran gibi rakiplerimize kaymasına yol açmaktadır. Fıstık ihracatımızın rekabet gücünü tekrar kazanması için başta stokçuluk olmak üzere birtakım engellerin ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.

    “Hasat sezonunda ihracat yüzde 94 arttı ama…”

    Çıkmaz değerlendirmelerine şöyle devam etti; “Antep fıstığında, mahsulün geçen yıla oranla yüzde 400 fazla olması nedeniyle, ihracatçılarımız yeni ve mevcut ürünlerin tanıtım ve talep oluşturma çalışmalarına ağustos ayından itibaren ağırlık vermişlerdir. Bu talepleri oluşturmak için büyük masraflar yapılmış, yeni yatırımlar ve istihdam artışı sağlanmıştır. Böylelikle hasat sezonu olarak kabul edilen 1 Ağustos ile 31 Ekim 2024 arasındaki dönemde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 94 oranında ihracat artışı sağlanmıştır. Ancak, ürünlerin uygunsuz amaç ve şartlarla aracılar tarafından depolarda bekletilmesi fiyatların aşırı yükselmesine neden olmuştur.”

    “Ürün ithalatı ve sonuç odaklı çalışmalara hız verdik”

    Yaşanan büyük sorunların kısa sürede çözüme kavuşturulmaması durumunda uzun yıllardır büyük emeklerle oluşturulan pazarların kaybedilme riskiyle karşı karşıya kalındığını belirten Başkan Mehmet Çıkmaz, sorunların çözümü için de “Antep fıstığında arzın belli düzenlemelerle sürekli hale getirilerek dengelenmesi gerekmektedir. Şu anda yaptığımız girişimle, yurt içi arzda oluşan ve yıllardır süregelen problemlerden dolayı sanayici/ihracatçılarımıza Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurtdışından ham madde olarak Antep fıstığı tedariğinin müsaadesinin sağlanması ve bu yolla bölge ve ülke ihracatımızda katma değerin yanında ihracatın artırılması amaçlanmaktadır. Rekoltenin bu kadar fazla olduğu bir dönemde, ham maddenin yurt dışından temin edilmesi gönlümüzce olmasa da, ülkemizdeki ham madde fiyatlarının küresel fiyatların çok üzerinde seyretmesi ve tedariğinde yaşanan problemler nedeniyle ticaretin ve ihracatın sürdürülebilirliği, istihdamın ve işleme kapasitesinin devamlılığı amacıyla alternatif çözümlere mecbur kalınmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Hatalı depolama bakteri üretimine yol açıyor”

    Son dönemlerde Antep fıstığında hatalı depolama koşullarına da dikkat çeken Başkan Çıkmaz, “Yine rekolte fazlalığına rağmen, uygunsuz bir şekilde depolarda bekletilen ve piyasaya arz edilmeyen Antep fıstığından ötürü doğrudan bir enflasyonist etki oluşmakta, Antep fıstığının yoğun şekilde kullanıldığı baklava, çikolata ve benzeri ürünlerde de fiyat artışları yaşanmaktadır. Depolarda uygun olmayan şartlarda bekletilen ürünler, mikrobiyolojik bakteri üretimine yol açmaktadır. Bu yıl rekoltenin yüksek olması ve köylerde sayısı hızla artan fıstık işletmelerinin, gerek altyapı eksikliğinden gerekse de bilinçsizce faaliyet yürütmesinden ötürü geçtiğimiz yıllara kıyasla Antep fıstığında mikrobiyolojik bakterilerin daha sık görülmeye başlanmıştır. Böylelikle bin bir emek ve uğraşla oluşturulan yurt dışı talepleri, hızlı şekilde aynı ürünleri üreten, istikrarı sağlamış ve fiyat avantajı olan diğer üretici ülkelere kaymaktadır” dedi.