Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Antalya Turizmi: Bölgesel Krizlere Rağmen Güçlü Sezon ve Gelecek Vizyonları

    Antalya turizmi, bölgesel krizlere rağmen güçlü sezonlar ve gelecek vizyonlarıyla sürdürülebilir büyüme ve gelişme yolunda ilerliyor.

    Antalya turizmi, bölgesel krizlere rağmen güçlü sezonlar ve gelecek vizyonlarıyla

    Antalya’da Turizm Sektöründe Güncel Durum ve Yılın İlk Yedi Ayı

    Antalya, bölgesel krizlerin etkisi altında olsa da, turizmdeki canlılığını korumayı sürdürüyor. Temmuz ortasında kaydedilen 7,5 milyon ziyaretçi sayısı, bölgenin sezonda önemli bir kilometre taşı olduğunu gösteriyor. Antalya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, hedeflenen toplam ziyaretçi sayısının günümüzde revize edilmek zorunda kaldığını belirtti.

    “18 milyonluk bir hedefimiz vardı, fakat bölgesel gelişmeler ve küresel krizler nedeniyle bu hedefin biraz daha gerçekçi olması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Kavaloğlu, bölgenin güncel durumu ve gelecek beklentileri hakkında detaylı açıklamalarda bulundu.

    Antalya'da Turizm Sektöründe Güncel Durum ve Yılın İlk Yedi Ayı

    Bölgesel Krizler ve Turizm Üzerindeki Etkileri

    Kavaloğlu, bölgesel krizlerin ve bölgesel çatışmaların turizm üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, “16 Temmuz itibariyle Antalya’ya gelen ziyaretçi sayısı 7,5 milyon seviyesine ulaştı. Bu rakam, geçtiğimiz yılın aynı dönemine oldukça yakın. Ancak, başlangıçta 18 milyonluk hedefimizin biraz fazla optimist olduğu ortaya çıktı” dedi. Ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesi, İsrail-İran gerilimi ve Filistin-İsrail çatışmalarının bölgedeki hareketliliği olumsuz etkilediğine vurgu yaptı.

    Sezonun Gelişimi ve Hedefler

    Haziran ayı sonu verilerine dayanarak, İngiltere ve Polonya’dan gelen turist sayısında artış yaşanırken, Almanya ve Rusya’dan gelen turistlerde hafif bir düşüş gözlemlendi. Kavaloğlu, “Temmuz ve ağustos ayları, sezonun en önemli dönemleri. Bu iki ayda toplamda yaklaşık 5,6 milyon turist beklentimiz var. Bu hedeflere ulaşabilirsek, geçen yılın altında kalmayacağımızı ve 17 milyonluk hedefi aşacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.

    İklim koşulları elverdiği takdirde, sezonun kasım ayının sonuna kadar uzayabileceğine işaret eden Kavaloğlu, “Eylül ve ekim aylarının oldukça iyi geçeceğini öngörüyoruz ve sezonun iklim şartlarına bağlı olarak Kasım ayına kadar devam edeceğini düşünüyoruz. Bu durumda, geçen yılın altında kalmayacağız ama 18 milyonluk hedefimizi tutturamayacağız” dedi.

    Ortadoğu Gelişmeleri ve Otel Performansı

    Kavaloğlu, Ortadoğu’daki siyasi gelişmelerin Antalya turizmi üzerinde belirli etkileri olduğunu ifade ederek, “İran-İsrail gerilimi, özellikle şehir otellerinde olumsuz bir etki yarattı. Bu dönemde orta doğulu turist profili, Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısında azalma yaşadı. Ancak, uçuşların yeniden başlaması ve gelişlerin devam etmesiyle bu olumsuzluklar azalmaya başladı, fakat toplamda bir zaman kaybı yaşandı” dedi.

    İç Pazar ve Gurbetçilerin Rolü

    Kavaloğlu, iç pazarda ve yurtdışında yaşayan Türklerin tatil tercihleri hakkında şu değerlendirmeleri yaptı: “Türkiye’nin iç pazarı ve özellikle gurbetçiler, sektör için oldukça değerli. Avrupa’da yaşayan Türkler, özellikle Antalya’yı tercih ediyor ve bu ilgi devam ediyor. Bu durum, sektörümüz adına büyük bir avantaj ve güç kaynağı oluşturuyor”.

    Başlıca Pazarlar ve Yükselişler

    Kavaloğlu, ana pazar sıralamasını paylaştı: “Hala Rusya birinci sırada yer alıyor. Bunu Almanya, İngiltere ve Polonya takip ediyor. Özellikle Polonya pazarını büyük bir özenle takip ediyoruz. Refah seviyesinin artması ve Avrupa Birliği desteğiyle, Polonya ekonomisi güçleniyor ve bu da bizim için yeni fırsatlar anlamına geliyor. Ayrıca, Kazakistan, Hollanda ve Baltık ülkeleri de dikkat çekiyor. Litvanya, Letonya ve Estonya’dan gelen turist sayısında gözle görülür artışlar yaşanıyor ve bu, yılın genel performansının daha iyi olacağına işaret ediyor”.

    Fiyat Politikası ve Kurun Rolü

    Kavaloğlu, fiyat artışları konusunda yaşanan zorluklara değinerek, “Sabitlemiş kur politikamız nedeniyle, gelirlerimiz Euro bazında artarken, giderlerimiz Türk Lirası cinsinden yükseliyor. Enflasyon baskısı, maliyetleri artırırken, kur sabitliği nedeniyle fiyatlarımızı yükseltemiyoruz. Bu da kârlılığı olumsuz etkiliyor” dedi.

    Rekabet Gücü ve Yurtdışı Fiyatlandırma

    Türkiye’nin, özellikle Antalya’nın, Yunanistan ve diğer batı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında, oldukça avantajlı fiyatlar sunduğuna vurgu yapan Kavaloğlu, “Yunanistan genellikle ada turizmine odaklanmış durumda ve tatil bölgeleri üzerinde yoğunlaşmış. Ancak, biz otel ve restoran kalitesiyle ve fiyat avantajlarımızla öne çıkıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de alternatif olarak sunulabilir. Türkiye, uygun fiyat ve yüksek kaliteli tatil imkanlarıyla tercih edilen bir destinasyon olmaya devam ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.