Adana’da Kuraklık ve İklim Değişikliği Tarım Üzerinde Yıkıcı Etkiler Yaratıyor
Türkiye’nin tarımsal açıdan önemli illerinden biri olan Adana’da, özellikle Çukurova’nın bereketli topraklarında yetiştirilen ayçiçeği hasadı, bu yıl yaşanan aşırı kuraklık ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle yaklaşık 20 gün erkene alındı. Çiftçiler, sezon başında umutla planladıkları ürünlerini, doğanın beklenmedik dönüşümleri nedeniyle beklediklerinin çok altında bir verimle hasat etmek zorunda kaldılar.
İklim Değişikliğinin Tarımsal Verimlere Yansıması
Geçtiğimiz aylarda yaşanan aşırı sıcaklar ve poyraz rüzgarları, ayçiçeğinin doğal olgunlaşma sürecini engelledi ve ürünlerin erken kurumasına neden oldu. Bu durum, üreticilerin yüzünü güldüren beklentileri boşa çıkartırken, verim oranlarını ciddi anlamda düşürdü. Normalde ağustos ayında yapılması planlanan hasat, bu yıl temmuz ayının ilk günlerinde başladı ve beklenilen verimlerin çok altında kaldı.
Çiftçilerin Zorlukları ve Kayıpları
İmamoğlu ilçesine bağlı Camili Mahallesi’nde 65 dönümlük ayçiçeği tarlası bulunan üretici Serdar Deveci, yaşanan olumsuzlukları şöyle anlattı: “Sezonun başında her şey yolundaydı, ama yeterli yağış alamadık. Geçmiş yıllarda susuz arazilerde bile 200 kilogram verim alıyorduk, bu yıl ise bu rakam 80-100 kilograma geriledi. Aşırı sıcak ve poyraz rüzgarları, ayçiçeğinin tam olgunlaşmadan kurumasına neden oldu. Bu yüzden ürünlerimizi tam anlamıyla toplayamadık.”
20 yıldır çiftçilik yapan Mehmet Deveci ise, son yılların en sert kuraklığını yaşadıklarını belirterek, “Sadece ayçiçeğinde değil, buğdayda da büyük kayıplarımız var. Hasat edemeden tarlada kuruyan ürünlerimiz oldu. Bu durum, tarımsal üretimimize ağır bir darbe vuruyor,” diye konuştu.
Gelecek İçin Endişe ve Çözüm Arayışları
Kuraklığın tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkileri giderek artarken, üreticiler su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi ve iklim değişikliğine karşı alınacak acil önlemler konusunda umutlu değil. Tarım alanında yaşanan bu kriz, hem bölge ekonomisini hem de gıda güvenliğini tehdit eden ciddi bir sorun haline geldi. Yetkililerin, çiftçilerin ve araştırmacıların bu konuda ortak çözümler geliştirmesi ve sürdürülebilir tarım politikaları uygulaması büyük önem taşıyor.