YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASI: İKİNCİ GÜN DE ÇARPICI İTİRAFLARA SAHNE OLDU
Yenidoğan Çetesi davasının ikinci günü, adalet arayışının ne denli karmaşık ve derin bir mesele olduğunu gözler önüne serdi. Dava, hemşirelerin ve diğer sanıkların yaptığı itiraflarla dolup taştı.
Sanıklardan hemşire Hasan Basri Gök, duruşmada kendisini savunarak tapelere yansıyan sözlerinin arka planını anlattı. “Çirkin bir cümle. Bebeğin sürekli kalbi durup geri getiriliyordu, o yüzden böyle konuştum” diyerek, olayın ciddiyetini vurguladı.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade veren Gök, çetenin karanlık yüzünü ortaya koyan çarpıcı bilgileri paylaştı. “Sağlam bebeğin sevki mümkün değil. Çok uzun süre bekletildiği için akciğerleri de kötüleşiyordu. Entübe edip gönderiliyordu” diyerek, hastanelerdeki uygulamaların ne denli tehlikeli olduğunu gözler önüne serdi. Ayrıca, “Serdar Yüksel, bebek sevki yapıp karşılığında para alıyordu. Fırat Sarı parayı yollamamı söyledi, yolladım. SGK’dan fazla para alıyorlardı. Bunun için yatışlar uzatılıyordu” itirafında bulundu.
Gök, “Epikrize yardım ettiği için bütün hemşirelere para veriliyordu. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu” şeklinde konuşarak, sistemin işleyişine dair önemli bilgiler verdi.
Kurtlar Vadisi Repliği: “Devleti Soymak, Milleti Soymaktan Şereflidir”
Duruşmada dikkat çeken bir diğer an ise bir Kurtlar Vadisi diyalogu oldu. Hemşire Deniz Korkmaz’a, “Devleti soymak milleti soymaktan şereflidir” cümlesini kurduğu hatırlatıldığında, repliği Kurtlar Vadisi dizisinden aldığını açıkladı. Korkmaz, “Hastane hastaları satılan bir eşya gibi görüp sadece para almak için kullanıyordu” diyerek, sağlık sisteminin çürümüşlüğüne dikkat çekti.
Korkmaz, “Bu zihniyette olan insanların bunları yapması kaçınılmazdı. Hastaların yoğun bakım süreçlerinde malzemeden tasarruf etmeye çalışıyorlardı. Bu insanları ben CİMER’e şikayet ettim” ifadeleriyle, durumu daha da netleştirdi.
İlaç Biriktirme İtirafı: “Suçsuzum”
Hemşire Hüseyin Günerhan da duruşmada dikkat çeken bir itirafta bulundu. Örgüt iddiasını reddedip, suçsuz olduğunu savunan Günerhan, “Biz artan doz ilaçları ödemenin karşılamadığı hastalar için yabancı hastalar için biriktiriyoruz” dedi. Reyap Hastanesi’nde çalıştığı dönemde Fırat Sarı ile tanıştığını belirten Günerhan, “Ağabeyim de Reyap Acil’de çalışıyordu. Reyap’ta nöbet tutarak çalışmaya başladım. Burada kimseyi korumak için konuşmayacağım, doğruları söyleyeceğim” ifadelerini kullandı.
YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA BİRİNCİ GÜN NELER OLDU?
Türkiye’nin dikkatle takip ettiği Yenidoğan Çetesi soruşturmasında yargılama pazartesi günü başlamıştı. Adliyede yaşanan yoğunluk ve gerginlikler nedeniyle duruşmanın ilk günü kimlik tespitleri ile başladı. İddianamede, çetenin ele başı ve yöneticileri olarak adları geçen doktor Fırat Sarı, İlker Gönen ve çetenin 112 çağrı merkezindeki elemanları, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir de duruşmaya katıldı.
Fırat Sarı, kimlik tespitinde aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu beyan etti. Çorlu’da tutuklu bulunan sanıklar ise video konferans aracılığıyla kimlik beyanında bulundu.
Müfettiş Raporundaki Kan Donduran Ayrıntı
Sağlık Bakanlığı’nın müfettiş raporunda, bebeklerin bir kısmına pasif ötenazi uygulandığı, yani hiçbir tedavi yöntemi uygulanmadan ölüme terk edildiklerine yer verildi. Bir hemşirenin yoğun bakımdaki bebeğin kalbinin durması üzerine doktora haber verdiği ve doktorun “canlandırmaya gerek yok” dediği belirlendi.
YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA KİM NEYLE SUÇLANIYOR?
Suçlamalar, günlük 8 bin liralık SGK primini paylaşabilmek adına yenidoğan bebeklerin sağlığının hiçe sayıldığı yönünde ortaya çıkıyor. Çete üyelerinin taburcu olabilecek durumda olsalar dahi bebekleri sahte raporlarla, gereksiz yere ilaç vererek yoğun bakımda tuttuğu tespit edildi. Bebekler, çetenin anlaşmalı olduğu özel hastanelere sevk ediliyordu.
- Ne solunum desteği, ne ameliyat, ne de ilaç… Bebekler çetenin istediği kadar hayatta tutuluyordu.
- Bu süreçte 9’u İstanbul’da biri Tekirdağ’da toplam 10 özel hastane kapatıldı.
Yenidoğan çetesinde kim kimdir, en son ne biliyoruz? Yenidoğan vurgununda fezleke hazırlandı: Bebeklere “pasif ötenazi”. Söz konusu yazı üzerine soruşturmada adı geçen özel hastanelerin ruhsatları iptal edildi.