TÜRKİYE ENERJİ, NÜKLEER VE MADEN ARAŞTIRMA KURUMU (TENMAK) GELİRLERİ DÜZENLENİYOR
Teklif ile Anayasa Mahkemesi’nin, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’nun (TENMAK) kuruluşuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin “Kurum gelirleri” başlıklı maddesinin iptal kararına istinaden, kurumun gelirlerine dair düzenlemeler yapıldı. TENMAK’ın gelir kaynakları arasında:
- Genel bütçeden yapılacak Hazine yardımları,
- Kurum faaliyetlerinden elde edilecek gelirler,
- Yayın gelirleri,
- Kuruma ait taşınır veya taşınmaz malların gelirleri,
- İşletme ve şirketler ile diğer birimlerden aktarılan gelirler,
- Radyoaktif atık yönetimi için kuruma ödenen bedeller,
- Fikri ve sınai mülkiyet haklarından elde edilen gelirler,
- Kuruma yapılacak her türlü yardımlar, bağışlar ve vasiyetler.
Kurum, görev alanı ile ilgili konularda insan kaynağının yetiştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen üst limitler çerçevesinde, diğer mevzuatta yer alan sınırlamalara tabi olmaksızın, kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre ödül ve burslar verme yetkisine sahip olacak.
MESAFELİ KREDİ SÖZLEŞMELERİNE DÜZENLEME
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, kredi verenler ile tüketiciler arasındaki sözleşmelerin şekil şartları yeniden düzenlendi. Bu düzenleme ile, sözleşmeler bilişim veya elektronik haberleşme cihazları üzerinden gerçekleştirilebilecek ve tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemler kullanılabilecektir. Buna göre, tüketici kredisi sözleşmesi yazılı veya mesafeli olarak kurulmadıkça geçerli olmayacak. Mesafeli yolla kurulacak sözleşmelere bağlı diğer işlemler de kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla elektronik ortamda uzaktan gerçekleştirilebilecektir.
Belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin hesap, tüketicinin aksine yazılı veya kalıcı veri saklayıcısıyla talebi olmaması durumunda, kredinin ödenmesi ile otomatik olarak kapanacaktır. Aynı hükümler, konut finansmanı kuruluşları ile tüketiciler arasındaki sözleşmeler için de geçerli olacaktır.
DOĞRUDAN SATIŞ SİSTEMLERİ DÜZENLENİYOR
Teklifte, doğrudan satış sistemleri “doğrudan satış şirketi tarafından oluşturulan ve iş sözleşmesi ile istihdam edilmeyen, bağımsız temsilciler, distribütörler, danışmanlar ve benzeri isimlerle komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaatler karşılığında faaliyet gösteren doğrudan satıcıların tüketicilere mal veya hizmet pazarladığı satış sistemi” olarak tanımlanmıştır. Doğrudan satış şirketinin sermaye şirketi olması ve yönetmelikle belirlenen diğer koşulları sağlaması zorunluluğu getirilecektir.
Doğrudan satış sistemi, elde edilecek kazancın ağırlıklı olarak sisteme yeni doğrudan satıcılar kazandırılmasına yönelik olmamalı, mal veya hizmetin tüketicilere satışını esas almalı ve yönetmelikle belirlenen diğer ilkelere uygun olmalıdır. Doğrudan satıcılardan, sisteme dahil olmaları veya sistemde kalmaları için tüketiciye satışı öngörülen mal veya hizmeti içermeyen yenileme, paket, ücret, aidat ve benzeri isimler altında herhangi bir bedel veya borç altına sokan belge alınamayacaktır. Doğrudan satış şirketinin belirlediği miktar ya da tutarda mal veya hizmet satın alınması, doğrudan satıcının sistem içindeki seviyesini belirlemeyecek.
Doğrudan satış sistemi kapsamında mal veya hizmet satın alan tüketici, 30 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahip olacaktır. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde doğrudan satıcıya veya doğrudan satış şirketine yöneltilmiş olması yeterli olacaktır. Doğrudan satış şirketi, Bakanlıkça belirlenen hususlarda tüketicinin bilgilendirilmesini ve taleplerini iletebilmesini sağlayan bir sistem kurmakla yükümlü olacaktır. Bu düzenleme, kanunun yayımından 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.
HAKSIZ TİCARİ UYGULAMALARA CEZALAR ARTIRILIYOR
Rekabet ve haksız ticari uygulamalar konusundaki mevcut idari para cezalarının caydırıcılığının artırılması amacıyla düzenleme yapıldı. Haksız ticari uygulamalar hükmünde yer alan yükümlülüklere aykırı hareket edenler için “3 aya kadar tedbiren durdurulması” veya “60 bin Türk Lirasından 600 bin Türk Lirasına kadar idari para cezası” gibi yaptırımlar uygulanacaktır. Aykırılığın ülke genelinde gerçekleşmesi durumunda, idari para cezası 600 bin Türk Lirasından 6 milyon Türk Lirasına kadar çıkabilecektir.
Denetimlerde yetkili ve görevli kişi veya kuruluşlara her türlü bilgi ve belgenin doğru olarak gösterilmemesi durumunda, 7 gün içinde bilgi ve belgelerin doğru olarak verilmesi veya yerinde inceleme imkanı sağlanması ihtar edilecektir. Aykırılığın devam etmesi halinde, 80 bin Türk Lirasından az olmamak üzere, aykırılığın gerçekleştiği tarihten bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayrisafi gelirlerinin yüzde biri oranında idari para cezası verilecektir. Gayrisafi gelirin bildirilmediği veya yanlış bildirildiği durumlarda, ön ödemeli konut satışlarında 6 milyon Türk Lirası, diğer satışlarda ise 1 milyon Türk Lirası idari para cezası uygulanacaktır. Reklam Kurulu, belirlenen sınırlar dahilinde aykırılığın haksızlık içeriğini ve diğer hususları dikkate alarak idari para cezası verme yetkisine sahip olacaktır.
PİRAMİT SATIŞ SİSTEMLERİ ÜZERİNE DÜZENLEME
Düzenlemede, yasada yer alan piramit satış sistemleri hükmüne aykırı hareket edenler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanacaktır. Ayrıca, doğrudan satış şirketinin sermaye şirketi olmaması ve doğrudan satış sisteminin, elde edilecek kazancın ağırlıklı olarak sisteme yeni doğrudan satıcılar kazandırılması üzerine kurulmaması halinde verilecek idari para cezaları belirlenecektir. Bu düzenleme, kanunun yayımından 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.
REKLAM KURULU TARAFINDAN VERİLEN İDARİ PARA CEZALARINDA UZLAŞMA İMKANI
Düzenleme ile Reklam Kurulu tarafından verilen idari para cezalarında muhataplara uzlaşma imkanı tanınmaktadır. Bu sayede, ticari reklam ve haksız ticari uygulamalara ilişkin hükümlerin ihlalinden kaynaklanan idari işlemlere dair dava süreçlerinin neden olacağı kamusal maliyetler ile ihlalin ve sürecin hızlı bir şekilde sonlandırılması sayesinde elde edilen kamusal faydalar dikkate alınarak, kanunun diğer hükümlerinin ihlali halinde mevcut uzlaşma müessesesinin ticari reklam ve haksız ticari uygulamalar için de uygulanmasına imkan tanınmaktadır. Cezaya muhatap olan gerçek veya tüzel kişilere uzlaşma imkanı bakımından eşitlik sağlanacaktır.
ELEKTRONİK TİCARET ÜZERİNDE DÜZENLEME
Teklifte, işletmelerin ürünlerini yurt dışı pazarlara ulaştırmalarını kolaylaştıran elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının sınır ötesi elektronik ticaret faaliyetlerinin yanı sıra yüksek teknoloji yatırımlarının teşvik edilmesi amacıyla düzenlemeler yapılmıştır. Pazar yerleri üzerinden yurt dışına yapılan satışlar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından teşvik belgesi alınarak gerçekleştirilen yatırım harcamalarının toplamının iki katının lisans ücretinin hesaplanmasına esas teşkil eden net işlem hacminden indirilmesine yönelik düzenleme öngörülmektedir.
Adil rekabet ortamının ve sektörün çok oyunculu yapısının korunması amacıyla yapılan düzenlemeye göre, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcının net işlem hacminin, kanun kapsamında yer alan elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcıların net işlem hacimlerinin toplamını ifade eden ve Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS) verileri kullanılarak Bakanlıkça hesaplanan elektronik ticaret hacminin yüzde 20’sini aşmaması şartı getirilmektedir. 2024 yılına ilişkin lisans ücretinin hesaplanmasında uygulanmak üzere, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcının pazar yerleri üzerinden yurt dışına yapılan satışlar ile yatırım teşvik belgesi alınarak gerçekleştirilen yatırım harcamalarının toplamının 4 katının, 2025 yılına ilişkin lisans ücretinin hesaplanmasında ise söz konusu satış ve harcamaların 3 katının net işlem hacminden indirilmesine dair düzenlemeler de teklifte yer almaktadır.
GÖRÜŞMELERDEN
CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, bu kanunun ihracatı desteklemek amaçlı yapıldığını düşünmediğini belirterek, “Bir firma zaten günlerdir burada geziyor, komisyon üyelerinin peşinde.” dedi. Bunun üzerine Komisyon Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, insanların töhmet altında bırakıldığını ifade ederek, Komisyon üyelerine “Size geldiler mi?” diye sordu. Varank, “Bir tek CHP’ye geldiler herhalde” demesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Bize gelemezler.” yanıtını verdi. Emir, Varank’ın bu ifadeleri üzerine Komisyon Başkanı olarak tartışmaya neden katıldığını sordu ve “Ben de görüşümü ifade etmek istiyorum” diyerek konuşabileceğini söyledi. Bunun üzerine Varank’ın “Bu benim usulüm, var mı itirazınız?” demesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Emir, “Var, iç tüzüğe uyacaksınız.” cevabını verdi. Kısa süreli bir tartışma yaşandı.
Konu üzerine Komisyon Başkanı Varank, Çin’in dünyada otomotiv endüstrisinin sürükleyicisi haline geldiğini belirterek, “Bizim muhtemel bir rakibimizi kendi ülkemizde yatırım yapmaya teşvik etmemiz, ikna etmemiz emin olun bir başarıdır.” dedi. Bu yatırımların Türkiye’ye çok ciddi katkılar sağlayabileceğini vurgulayan Varank, “Türkiye’de yatırım yapan firmalara baktığımızda, eğer ‘yerlilik ve milliliği’ kendi zaviyemizden değerlendireceksek Türkiye’de ihracatta beşinci olan Toyota’yı nereye koyacağız?” diye sordu. Varank, “Yabancı yatırımı toptan reddedeceksek onu tartışalım ama ülkeler üzerinden yaptığınız tartışmaları doğru bulmuyorum.” diyerek Türkiye’ye gelen bir yatırımı farklı değerlendirme gerekliliğini ifade etti ve TOGG’un devlet tarafından alım garantisi verilen tek firma olduğunu altını çizdi.
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan ise düzenlemeyle devletin kasasına girecek 20 milyar liralık bir paranın engellendiğini öne sürdü. Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, bu yasanın bir şirkete yönelik olmadığını belirterek, “Hayali bir rakam. Böyle bir paranın ödenmesinin mümkünatı yok. 9 milyar lira ciro yapan bir firma yılda 20 milyar lira lisans bedeli ödeyerek hayatta kalamaz.” ifadelerini kullandı.