Bendevi Palandöken, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı, artan zam oranları ve bu zamların enflasyona etkisi üzerine önemli bir basın açıklaması yaptı. Palandöken, fiyatların düşmesi ve zamların önüne geçilmesi için üretim miktarının artırılmasının elzem olduğunu vurguladı.

Yaz mevsiminde özellikle meyve ve sebze fiyatlarının düşmesi beklenirken, aksine yükseldiğine dikkat çeken Palandöken, “Yaz ayında doğalgaza zam geldi. Bu durum, elektrik, doğalgaz, petrol gibi temel ürünlere yapılacak zamlarla birlikte enflasyonun artışına yol açacaktır. Ancak yaz mevsiminde fiyatların düşmemesi ve navlun hizmetlerinin yükselmesi, halkımız için bir sorun haline geldi. Özel akaryakıtların ticari araçlara, yani taksi, dolmuş, minibüs, otobüs, kamyon ve tır gibi vasıtalara verilmemesi sonucunda ortaya çıkan navlun maliyetleri, bu durumu daha da zorlaştırdı. Vatandaş, yaz aylarında her şeyin ucuzlayacağını beklerken, fiyatların artması gerçekten düşündürücü. Ayrıca, dengesiz fiyat politikaları da ürün fiyatlarını artırıyor. Bir pazarda 20 lira olan domatesin, başka bir pazarda 40 liraya satılması haksız bir rekabet ortamı yaratıyor ve bu da vatandaşlarımızın cebini yakıyor” dedi.

Tüketimden Üretim Toplumuna Geçiş Zamanı

Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin yüksek enflasyon olduğunu ifade eden Palandöken, bu sorunun ancak üretimin artması ile aşılabileceğini belirtti. “Fiyatların gerileyebilmesi için öncelikle üretimin artması gerekiyor. Ancak şu an üretimi artıracak alan kalmamış durumda. Büyük şehirlerin etrafı beton yığınına dönüşmüşken, tarım arazileri de imara açılarak üretimin sonlandırılmasına neden olmuştur. İnsanlar, kendi yakınlarında navlun ücretinin ucuz olmasını beklerken, bahçeleri beton yığını haline geldi. Dolayısıyla, fiyatların düşmesini beklemek oldukça zor. Bu konuda büyükşehirlerin ve belediyelerin daha duyarlı olması gerekiyor. Tarım arazilerini Tarım Bakanlığı ile koordine ederek, en azından o bölgelerde yetişebilecek sebze ve meyvelerin en yakın mesafeden temin edilmesi şart. Ayrıca, şehir nüfusu arttıkça kırsal kesimde yaşayanların sayısı da azalmış durumda. Sonuç olarak, üretici bir toplumdan tüketici bir topluma dönüşmüş durumdayız. Her şeyin fiyatı gün geçtikçe artıyor, ancak insanlar bu artan zamlarla birlikte ücretlerin de artmasını bekliyor” şeklinde konuştu.

Lokomotif Zamların Durması Gerekiyor

Üretimin artırılması için atılacak somut adımların ekonominin yeniden yapılandırılmasına olanak sağlayacağını belirten Palandöken, “Peşin gelen zamlar ve kontrollü zam olarak adlandırdığımız elektrik, doğalgaz ve akaryakıt zamları, denetleme kurulundan geçtikten sonra uygulanıyorsa, bu durumda herkes zam yapma furyasına kapılacaktır. Bu nedenle, enflasyonun düşürülmesi gerekiyor. Özellikle ciddi lokomotif durumundaki zamların durması şart. Toplumun bu konuda duyarlılığı oldukça önemli. İnsaflı tüketim yaparken, nakliye araçlarının da tarladan sofraya kadar fireyi en aza indirmesi gerekiyor. Vatandaş, bir taraftan zamları düşünürken, diğer taraftan esnaf ‘bu fiyatlar karşısında ne yapacağız, satış durdu’ diyor. Gelir durumlarının da bu artan ücretlere yetişme sıkıntısı her geçen gün büyüyor. İnşallah, bu sözlerim karşılık bulur; tarımsal destekler artar ve hem çiftçiye hem bireysel işletmelere entegre tesislerle rekabet edebilir duruma gelinmediği sürece fiyatların düşmesini beklemek pek mümkün değil. Her gün artan fiyatlar karşısında vatandaş, ‘ne yapacağız, esnaf nasıl rafına mal koyacak, vatandaş nasıl yiyecek’ diye düşünmekte. Bu nedenle alınacak tedbirler oldukça belirgin” şeklinde açıklamalarda bulundu.