ABD’de başkanlık için yeniden aday olan Donald Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden Panama Kanalı’ndaki ücret tarifelerine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Trump, “Tam anlamıyla bir soygun, derhal sona ermeli” diyerek, “Eğer bu cömert jestin hem ahlaki hem de yasal ilkelerine uyulmazsa, o zaman Panama Kanalı’nın bize tam olarak ve hiçbir itiraz olmaksızın geri verilmesini talep edeceğiz” ifadelerini kullandı. 1914 yılında ABD tarafından inşa edilen Panama Kanalı’nın yönetimi, eski ABD Başkanı Jimmy Carter döneminde Panama’ya devredilmişti.
Panama Devlet Başkanı’ndan Sert Yanıt
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino, Trump’ın açıklamalarına yanıt vererek, “Panama Kanalı ve ona bağlı tüm alanlar, her metrekaresiyle Panama’ya aittir. Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı pazarlık konusu değildir. Panama Kanalı Panama’ya ait ve öyle kalacak” dedi. Mulino, Panama’nın egemenliğine yapılan bu tür saldırıların kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Ücretler Kamusal Şartlara Göre Belirleniyor
Mulino, tarifelerin keyfi bir şekilde belirlenmediğini belirterek, “Bu ücretler, piyasa koşulları, uluslararası rekabet, işletme maliyetleri ve kanalın bakım ve modernizasyon ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kamuya açık bir şekilde belirlenmektedir” şeklinde konuştu. Ayrıca, Panama Kanalı’nın 25 yıldır yönetimlerini devraldıkları süreçte, kanalın doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir güç tarafından kontrol edilmediğini vurguladı.
Diplomatik İlişkiler ve Öncelikler
Mulino, Trump yönetimiyle iyi ilişkiler kurmak istediklerini ifade ederken, “Yasa dışı göç, uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suç gibi öncelikli konularımız var. Diyaloğa her zaman açık bir ülkeyiz. Ancak, vatan her şeyden önce gelir ve bu mesele asla pazarlık konusu olamaz” dedi. Bu açıklama, Panama’nın ulusal çıkarlarına olan bağlılığını ve egemenliğini koruma kararlılığını ortaya koyuyor.