Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    TEPAV Raporu: 2025 Yılı Bütçe Hedefleri ve Kamu Maliyesi

    TEPAV Raporu, 2025 yılı bütçe hedeflerini ve kamu maliyesinin mevcut durumunu ele alıyor. Ekonomik büyüme, bütçe dengesi ve kamu harcamaları üzerine derinlemesine analizler sunarak, geleceğe yönelik stratejiler öneriyor.

    TEPAV Raporu, 2025 yılı bütçe hedeflerini ve kamu maliyesinin mevcut

    Teknoloji ve Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), “2025 Yılı Bütçe Hedeflerinin Program ve IMF Öngörüleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi: Kamu Maliyesi Açısından 2025 Yılında Muhtemel Zorluklar” başlıklı bir rapor yayımladı. Raporda, para politikasının başarısının gelişen ekonomilerde maliye politikasında hedeflere ulaşılmasına bağlı olduğu vurgulanıyor. Orta dönemde, bu hedeflere ulaşmak için bugünden atılacak ikinci nesil reformlarla mali başarının kalıcı hale getirileceği ifade ediliyor.

    Raporda şu ifadelere yer verilmektedir:

    • Enflasyonun beklentilerin üzerinde çıkması, ek tedbir alınmadığı takdirde harcamalar üzerinde ciddi bir baskı yaratabilir.
    • Düşük büyüme, ekonominin beklenenden daha fazla daralmasına neden olarak vergi tahsilatını olumsuz etkilerken, sosyal harcama programları üzerindeki mali baskıyı artıracaktır.
    • Gelirlerin enflasyondan etkilenmesi sınırlı kalırsa ve düşük büyüme devam ederse, bu durum bütçe açığını yükseltecektir.

    2025 yılı için ekonomik programın farklı senaryolar doğrultusunda hazırlanmasının, mali tedbirlerin detaylandırılmamasının ve mali risklerin sayısallaştırılmamasının mali yönetim açısından risk unsurları oluşturduğu belirtiliyor. Bu durumun, programın kredibilitesi açısından kritik öneme sahip olduğu ifade edilmektedir.

    Sonuç olarak, değişimin yönünü belirleyen politikaların anlaşılması açısından iletişim programlarının yanı sıra, 2025 yılında mali tedbirlere siyasetin uyum göstermekte zorlanmasının ve ekonomideki aktörlerin programa sadece kendi perspektiflerinden bakmalarının, çok boyutlu bir sorun olarak öne çıktığı vurgulanmaktadır.