Nagihan KALSIN
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın 3. Enflasyon Raporu toplantısında para politikasındaki sıkı duruşun, faiz indirim döngüsüne girildiği dönemde de korunacağını vurguladı. Karahan, bankanın enflasyon tahminlerini değiştirmediğini açıkladığı toplantıda, “Uzun süre sıkı duruşu korumamız gerekecek” ifadesini kullandı.
Karahan, “Enflasyon hedefi konusunda bu seneki gerçekleşme de önemli olacak. Bu yıl sonu için enflasyon beklentileri yüzde 45 civarındaydı, hatta bazı tahminler daha yüksek seviyeler öngörüyordu. Ancak şu anda geldiğimiz noktada piyasa yüzde 43’e oldukça yakın bir rakama ulaştı. Genel olarak daha yüksek beklentilerin azaldığını gözlemliyoruz. Dolayısıyla, bizim tahminlerimize yakın bir süreç gelişti. Önümüzdeki yıl da sıkı duruşun korunmasıyla birlikte talepteki dengelenme ve enflasyon gerçekleşmeleri daha olumlu bir seyir izlenecektir. Bu durum, dezenflasyon sürecine katkı sağlayacaktır. Ancak bu sürecin tam olarak nereye varacağını zaman gösterecek. Enflasyon hedeflerini bu doğrultuda dinamik bir şekilde değerlendireceğiz. Bu, duruş niyetimizi açıkça belirtmek açısından da önemlidir. Çünkü 2026 yılının sonunda tek haneli bir enflasyon hedefimiz bulunuyor. Bununla birlikte, uzun süre sıkı duruşu korumamız gerekecek. Bu, faizlerin bu süreçte asla inmeyeceği anlamına gelmiyor. Faiz indirimi döngüsüne girildiğinde bile sıkı duruş korunabilir; ancak enflasyon orta vadeli hedefimize yaklaşana kadar sıkı duruşu sürdürmemiz gerekecek” şeklinde konuştu.
Tahmin Aralıklarında Daralma Yok
Orta vadeli tahminler oluşturulurken, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ve ekonomi politikalarındaki eş güdümün korunacağı bir görünümün esas alındığını belirten Karahan, “Bu çerçevede, 2024, 2025 ve 2026 yılsonu enflasyon tahminlerimizde herhangi bir değişikliğe gitmedik. Enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 38’e gerileyeceğini öngörüyoruz. 2025 ve 2026 tahminlerini ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Yılsonunun yaklaşması nedeniyle 2024’e denk gelen tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerekirdi. Ancak son dönem jeopolitik gelişmeler ve küresel finansal oynaklıklar nedeniyle artan belirsizlikler nedeniyle tahmin aralığımızı yüzde 34 ila 42 arasında koruduk” ifadelerini kullandı.
İki Ana Koşul Gözetiliyor
Karahan, para politikasındaki sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizerek, “Daha önce de vurguladığımız gibi, bu süreçte iki ana koşul gözetiyoruz: Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesi. Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz. Her iki kriterde de alınacak mesafe olduğunu değerlendiriyoruz. Bu nedenle para politikasındaki sıkılığı korumaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Hedef İçin Her Tedbir Alınacak
Karahan, soru cevap bölümünde de “Haziranda başlayan dezenflasyon sürecinde, enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Veri akışıyla bizim öngörülerimizi kıyasladığımızda geçen dönemden bu yana tahminleri değiştirmek için bir neden göremedik” dedi.
Piyasa Katılımcıları Tahmin Bandına Yaklaşıyor
“Sektörel enflasyon beklentileri raporundaki katılımcıların beklentilerindeki makasın geniş olduğunun” belirtilmesi üzerine Karahan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığımızla uyumlu olması, dezenflasyonu destekler nitelikte, bu durum politika duruşumuz açısından kritik öneme sahip. Dezenflasyon sürecinde üç unsurdan bahsediyoruz: Reel değerlenme, talepte dengelenme ve beklentilerin çıpalanması. İlk iki unsurdan bir süredir dezenflasyona katkı alıyoruz. Bu, verilerde çok net bir şekilde gözüküyor. Enflasyon beklentileri de olumlu seyrediyor ancak sektörler arası farklılıklar mevcut. Piyasa katılımcıları, bir süredir bizim tahmin bandımıza gittikçe yaklaşıyor. Hanehalkı beklentileri ve sektörel enflasyon beklentileri seviyenin oldukça üstünde. Enflasyonun uzun bir süre tek hanede seyrettiği döneme baktığımızda dahi, hanehalkı beklentileri o seviyelerin oldukça üstünde. Dolayısıyla burada seviyeden ziyade beklentilerdeki seyre odaklanmak gerekiyor.”
TÜİK ve MB Arasında Komite Oluşturuldu
Fatih Karahan, “enflasyon hesaplama yöntemini, şeffaflık adına, paylaşmayı düşünüp düşünmediklerine” yönelik bir soruya şu yanıtı verdi: “Bunun daha iyisini yapacağız. Hedeflediğimizi söylediğimiz sayıyı bizim açıklamamız ideal değil. Biz kendimiz hesaplıyoruz. Yani arındırmayı biz yapıyoruz ama enflasyon verisini TÜİK açıklıyor. Bu doğrultuda TÜİK ve Merkez Bankası arasında bir komite oluşturduk. Bizim çalışma arkadaşlarımız TÜİK’teki konunun uzmanlarıyla bu konuda teknik bir çalışma yürütüyorlar. Süreç başladı. Bu çok önemli bir konu. Tamamlanması ne zaman olur bunu kestirmek zor ama mümkün olduğu kadar kısa sürede burada bir mesafe alınacağını düşünüyorum.”
Konut Kirası Enflasyonunda Düşüş Bekleniyor
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, kira artışlarındaki %25 sınırının kaldırılmasının enflasyona etkisine ilişkin bir soru üzerine, “Üç öncü gösterge takip ediyoruz. Bunlardan biri, kiralık ilanların takip edildiği online platformlardan elde ettiğimiz veriler. Diğeri konut kredisi değerleme raporlarındaki emsal niteliğindeki konut birim fiyatları. Diğeri de perakende ödeme sistemimizden elde ettiğimiz kira ödemeleri verileri. Bu öncü göstergeler, bize kira enflasyonunda düşüş sinyalleri verdiğini gösteriyor. Tüketici fiyat endeksindeki kira enflasyonuna bunların yansıması biraz gecikmeli olabiliyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde kira enflasyonunda düşüş öngörüyoruz. Düzenlemeyle ilgili olarak takip ettiğimiz göstergeler, şu anda düzenlemenin kalkması kaynaklı ek bir enflasyonist baskıya işaret etmiyor” ifadelerini kullandı.
Hissiyatın Ağırlığı Azalmamakta Direniyor
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde enflasyon şoku yaşandığını anımsatan TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bu şokun ortak birtakım faktörleri içerdiğini söyledi. Akçay, düşük ve yüksek enflasyona yakalananlar arasında ciddi bir ilişki olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Ortak noktalar nedir? Birincisi, öngörülemezlik. Fed’in ‘Bu geçici’ demesi gibi. İkinci ortak nokta, enflasyon zirveye çıktığında beklentilerin karamsar bir şekilde revize edilmesi. Karamsar bir meyille sürekli revize edilen enflasyon beklentileri var, hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olanlarda. Meali şu, bizi hemen sokağın dibinde kötü bir şey bekliyor. Dolayısıyla o hissyatı beklenti anketlerinde biz de görüyoruz. O anketlere verilen cevaplarda aslında beklenti ve hissiyatın ağırlıklı ortalaması var.” Düşük enflasyonlu ekonomilerde şoka yakalandıktan sonra dezenflasyona girildiğinde beklenti bileşeninin öne çıktığını, hissiyatın geride kalmaya başladığını vurgulayan Akçay, “Yüksek enflasyonda şoka yakalanmış bizim gibi bir yerde tam tersini görüyorsunuz. Hissiyat ağırlığı azalmamakta direniyor, beklenti öne çıkamıyor. Gördüğümüz ayrışmayı aslında biz burada yaşıyoruz” şeklinde konuştu. Enflasyon tahmini ve ara hedef ayrıştırmasının iyi yapılması gerektiğine dikkat çeken Akçay, “Biz nokta atışı yapmıyoruz” dedi.
Vurgu, Yıllık Değil Aylık Enflasyonda
Olası faiz indirimine ilişkin sorular üzerine TCMB Başkanı Fatih Karahan, “İki koşul gözetiyoruz. Bunlardan bir tanesi, yıllık enflasyona değil aylık enflasyona vurgu yapıyoruz. Çünkü yıllık enflasyon son dönemde baz etkisi nedeniyle aylıktaki görünümden farklı olabiliyor. Burada da ana eğilime bakıyoruz. Bu ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş olmasını değerlendiriyoruz. Son aylara baktığımızda aylık enflasyonda bir düşüş olduğu ve bunun belirgin olduğu net. Ancak bu durumun kalıcı olup olmadığından yeteri kadar emin değiliz. Bunun kalıcı olduğundan emin olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.