CVS Havakent ve CVS Portföy tarafından hazırlanan kapsamlı rapor, tapu bedeli ile gerçek satış bedeli arasındaki farkın her yıl kamuya 25 milyar doların üzerinde kayıp yarattığını belirtiyor. Bu raporda, Prof. Dr. Emre Alkin ve Prof. Dr. Kerem Alkin tarafından yapılan analizler, gayrimenkul değerlemesi konusundaki sorunları derinlemesine ele alıyor. Özellikle, kapsamlı bir vergi barışı ve ekspertiz temelli değerleme sistemiyle kamu gelirlerindeki kayıpların önlenebileceği, ayrıca sektörde adil ve şeffaf bir yapının oluşturulabileceği vurgulanıyor. Raporda, son dört yıldaki konut fiyatlarındaki hızlı artışa rağmen tapu harçlarının vergi gelirlerindeki payının düştüğü ve mevcut sistemin, kamu gelir kayıplarının yanı sıra konut yenileme ile dönüşüm projelerini de yavaşlattığı ifade ediliyor. Ayrıca, düşük bedel üzerinden düzenlenen sigorta poliçelerinin afet sonrası mağduriyetleri daha da artırdığına dikkat çekiliyor.
Erkut Çavuş: “Bir an önce düzeltme gerekiyor” Tulpar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Çavuş, Türkiye’de her yıl yaklaşık 1,5 milyon konut satıldığını ve tapuda gösterilen rayiç bedelle gerçek satış fiyatı arasındaki farkın yalnızca konut satışlarında 6 milyar dolarlık kayba yol açtığını açıkladı. Ayrıca, 38 milyon konutun düşük rayiç bedel üzerinden vergilendirilmesinin 8 milyar dolarlık, imarlı arazilerde ise 5 milyar dolarlık kayıp yarattığını belirtti. Çavuş, bu sistemin hem kamu maliyesi hem de konuta erişim ve sigorta açısından ciddi dengesizlikler oluşturduğunu vurgulayarak, şeffaf ve sürdürülebilir bir değerleme sistemine duyulan ihtiyacı dile getirdi. Prof. Dr. Emre Alkin de rapordaki hesaplamalara değinerek, tapu değeri ile gerçek satış bedeli arasındaki farkın ortadan kaldırılması halinde gayrimenkulden alınan vergilerin toplam içindeki payının iki katına çıkabileceğini ve mevcut sistemin kamuya maliyetinin yaklaşık 25 milyar dolar olduğunu ifade etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un daha önceki açıklamasında, gerçek satış bedeli üzerinden tapu harcı alınmasıyla haksızlığı ve adaletsizliği gidereceklerini belirtmesi, bu konudaki düzenleme sinyallerini güçlendiriyor.