Pakistan Ordusu’ndan Hindistan’a Sert Yanıt
Pakistan ordusunun resmi sözcüsü, yaptığı açıklamada Hindistan’ın kısa süre içerisinde Pakistan topraklarına yönelik düzenlediği saldırıların detaylarını paylaştı. Buna göre, Hindistan, üç farklı bölgeden füze saldırıları gerçekleştirerek bölgedeki tansiyonu yükseltti. ISPR (Pakistan Servislerarası Halkla İlişkiler) Direktörü Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, saldırıların Bahwalpur, Muzaffarabad ve Kotli bölgelerine yönelik olduğunu belirtti. Ayrıca, saldırıların ardından Pakistan’ın hava sahasında çeşitli jetlerin hazır beklediği ve saldırıya karşılık verme planlarının olduğunu açıkladı.
İlk belirlemelere göre, bu saldırılarda 8 kişi hayatını kaybetti, 35 kişi yaralandı ve 2 kişi kayıp. Güvenlik kaynakları, Hindistan’a ait beş savaş uçağının etkisiz hale getirildiğini ve bölgedeki askeri varlığın güçlendirildiğini duyurdular. Ayrıca, Pakistan’ın Pencap eyaletinde acil durum ilan edilerek, bölgedeki güvenlik önlemleri artırıldı.
Pakistan’ın Cevap Planı ve Güvenlik Gelişmeleri
ISPR Başkanı Chaudhry, saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, Pakistan’ın kendi belirlediği yer ve zamanda karşılık vereceğini vurguladı. Saldırının özellikle Azad Cammu Keşmir bölgesindeki Kotli, Muzafferabad ve Bagh gibi stratejik noktalara yapıldığını belirtti. Ayrıca, saldırılarda askeri değil, sivil alanların hedef alındığını ifade etti. “Pakistan, bu provokasyona kendi takdir ettiği biçimde ve zamanlamayla karşılık verecek” dedi. Saldırılarda sivillere ve sivil altyapıya zarar verildiği için bölgedeki gerginlik daha da arttı.
Pakistan Savunma Bakanı’ndan Sert Açıklama
Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Asif, Hindistan’ın saldırılarını «korkakça» olarak nitelendirdi ve şiddetle kınadı. Asif, yaptığı açıklamada, saldırıların sivil bölgelere yapıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti. “Kendi saldırılarından çok daha büyük bir karşılık vereceğiz. Yalnızca sivillere değil, aynı zamanda askeri altyapıya da saldırdılar.” diye ekledi. Ayrıca, Pakistan’ın Hindistan’a ait iki savaş uçağını etkisiz hale getirdiği bilgisini doğruladı.
Başbakan Şahbaz Şerif ise, güvenlik durumu nedeniyle Ulusal Güvenlik Komitesi’ni kısa sürede toplayarak, gerekli önlemleri almaya başladı. Pencap eyaletinin Başbakanı Meryem Navaz Şerif ise, kamu güvenliğini gerekçe göstererek eğitim kurumlarının yarın kapalı olacağını duyurdu.
Hindistan’ın Operasyon Açıklaması ve Bölgesel Yansımalar
Hindistan, Keşmir bölgesinde gerçekleşen terör saldırısına karşılık olarak Sindoor Operasyonunu başlattığını açıkladı. Yetkililer, altı farklı bölgeyi hedef aldıklarını ve hiçbir askeri tesisin saldırıya uğramadığını vurguladı. Ayrıca, Hindistan hükümeti, bu operasyonların «ölçülü, odaklı ve çatışmaya yol açmayan» bir tarzda gerçekleştirildiğini belirtti.
Diplomatik Temaslar ve Uluslararası Tepkiler
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar ile telefon görüşmesi yaparak, bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. Görüşmede, iki ülke arasındaki son durumlar ve bölgesel barışın önemi üzerinde duruldu.
ABD Başkanı Donald Trump ise, gelişmeleri «utanç verici» olarak tanımladı ve «Uzun zamandır bu çatışmalar devam ediyor. Aslında, onlarca yıldır, hatta yüzyıllardır bir çatışma halinde olduklarını» belirtti. Trump, «Ben sadece bunun çok çabuk sona ermesini umuyorum.» diyerek, barış çağrısında bulundu.
BM ve Bölgesel Gerginlikler
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hindistan’ın Pakistan’a yönelik saldırısından derin endişe duyduğunu ifade etti ve iki ülke arasında azami itidal çağrısı yaptı. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, yaptığı açıklamada, «Dünya, Hindistan ve Pakistan arasında yeni bir askeri çatışmayı kaldıramaz» dedi.
Keşmir Meselesinin Tarihçesi ve Bölgedeki Önemi
Keşmir, iki nükleer güç olan Hindistan ve Pakistan arasındaki en kritik ve karmaşık sorundur. 78 yıldır devam eden bu mesele, bölgedeki gerilimlerin temel kaynağıdır. İngilizlerin bölgeden çekilmesiyle 1947 yılında başlamış ve iki ülke arasında birkaç savaşın fitilini ateşlemiştir. Keşmir’in büyük bölümü Müslüman nüfusa sahip olmasına rağmen, dönemin Prensi’nin Hindistan ile birleşmeyi tercih etmesi bölgedeki çatışmaları derinleştirmiştir.
İki ülke arasında 1947’den sonra yaşanan savaşlar ve sonrasında imzalanan anlaşmalar, bölgenin fiilen bölünmesine yol açtı. Hindistan, bölgedeki kontrolü genişletirken, Pakistan ise Keşmir’de direniş hareketlerini destekledi. Bu süreçte, Çin’in de bölgeye müdahil olmasıyla kriz daha da karmaşık hale geldi. Son yıllarda, Hindistan’ın bölgedeki özel statüsünü kaldırmasıyla tansiyon iyice yükseldi ve yeni çatışma dalgaları başladı.
Keşmir, bölgedeki en hassas konulardan biri olarak, uluslararası toplumun da yakından ilgilendiği bir mesele olmaya devam ediyor. Bölgedeki sınır çatışmaları ve nükleer tehditler, küresel güvenlik açısından ciddi bir risk oluşturmaktadır. Uzmanlar, bu bölgedeki istikrarsızlığın, bölgesel ve küresel barışa ciddi tehditler oluşturduğunu sıkça vurgulamaktadır.