Obezite ve Kanser Ölüm Oranlarındaki Yükseliş
Yeni yapılan kapsamlı bir araştırma, 1999 yılında kişi başı ortalama 3,7 olan obezite kaynaklı kanser ölümlerinin, 2020 yılına gelindiğinde %13,5 seviyelerine yükseldiğini ortaya koydu. Bu çarpıcı veriler, San Francisco’da gerçekleştirilen Uluslararası Endokrinoloji Konferansı’nda detaylı bir şekilde paylaşıldı ve uzmanlar arasında ciddi yankı uyandırdı.
Baş araştırmacı Dr. Faizan Ahmed, obezitenin sadece diyabet veya kalp hastalıklarıyla sınırlı kalmayıp, kanser riskini de önemli ölçüde artırdığını belirterek, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan nüfusun erken tanı ve tedavi imkanlarına ulaşımını kolaylaştırmanın hayati önemde olduğunu vurguladı.
OBEZİTE İLE İLGİLİ KANSERLER, TÜM VAKALARIN YÜZDE 40’INI OLUŞTURUYOR
ABD’de yetişkinlerin yaklaşık %40’ı obez olarak tanımlanıyor. Bu ciddi sağlık sorunu, ülke genelinde görülen tüm kanser vakalarının yaklaşık %40’ını oluşturmakta. Söz konusu kanserler arasında yemek borusu, meme, kolon, rahim, safra kesesi, mide, böbrek, karaciğer, yumurtalık, pankreas, tiroit ve beyin kanserleri ile multipl miyelom gibi hematolojik hastalıklar öne çıkıyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin detaylı verilerini inceleyen araştırmacılar, 1999–2020 yılları arasında toplam 33 binden fazla obezite bağlantılı kanser ölümünü analiz etti. Sonuçlar, bu dönemde obeziteye bağlı kanser ölümlerinin her yıl ortalama %6 oranında arttığını ve özellikle 2018-2020 yılları arasında bu artış hızının %19’u geçtiğini gösterdi.
İstatistikler, kadınlar, yaşlı bireyler, siyahi Amerikalılar, Kızılderili toplulukları ve kırsal bölgelerde yaşayanların ölüm oranlarındaki artışın daha belirgin olduğunu ortaya koydu. Bölgesel bazda ise Ortabatı eyaletlerinde obeziteye bağlı kanser ölümleri en yüksek seviyelere ulaşırken, Kuzeydoğu bölgelerinde daha düşük oranlar gözlemlendi. Vermont, Minnesota ve Oklahoma, ölümlerin en yüksek olduğu eyaletler arasında yer alırken, Utah, Alabama ve Virginia ise en düşük oranlara sahip bölgesel noktalar olarak öne çıktı.
Uzmanlar, bu olumsuz eğilimin durdurulabilmesi için toplum genelinde önleyici programların geliştirilmesine, erken teşhis imkanlarının artırılmasına ve herkesin sağlık hizmetlerine eşit erişiminin sağlanmasına odaklanılması gerektiğini belirtiyorlar. Bu sayede, obezite kaynaklı kanser ölümlerinde kayda değer bir azalma sağlanabilir ve toplum sağlığını koruma konusunda önemli adımlar atılabilir.