Narin’in babası Arif Güran ile aile üyeleri Ali Rıza Güran, Hüseyin Güran, Erhan Güran ve Mehmet Şerif Güran adına yapılan yazılı açıklamada, 6 Ekim tarihinde bazı basın organlarında ve sosyal medya platformlarında “Narin Güran’ın babaevinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği” şeklinde çıkan haberler üzerine kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğduğu ifade edildi.
“KAMUOYU YANLIŞ YÖNLENDİRİLMİŞTİR”
Açıklama, “Narin kızımın katil veya katillerinin bulunarak en ağır cezaya çarptırılması ve adaletin sağlanması bizim için bir önceliktir” şeklinde başladı. Devamında, “Narin kızımı kaybetmenin derin acısını yaşarken, sosyal medya ve basın aracılığıyla hiçbir temele dayanmayan, tamamen gerçek dışı yayınların yapıldığı ve başta kadınlarımız olmak üzere ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırıların sürdüğü gözlemlenmiştir. Ailemiz, yaşadığı tarif edilemez acıyı görmezden gelerek, bazı sosyal medya fenomenlerinin takipçi sayısını artırma ve bir gazetecinin bu trajedi üzerinden popülerlik kazanma çabasıyla insafsızca gerçek dışı haberler üretmeye devam ettiği tespit edilmiştir. Bu kişiler hakkında gerekli suç duyurularında bulunulmuştur. Bu bağlamda, Narin kızımızın kaybolması ve cinayeti konusunda aile bireylerinden alınan bazı ifadelerin ve yapılan röportajların gerçek bağlamından koparılarak kamuoyunun yanıltıldığı anlaşılmaktadır.” dedi.
Açıklamada, “Narin kızımızın öldürülmesi sonrası diğer aile bireylerine yönelik benzer saldırıların olmaması ve önleyici tedbirler açısından, Narin kızımızın kaybolmasından sonra aile bireylerimizden bir kısmının evlerine 02.09.2024 tarihinde güvenlik kameraları taktırdığı bilinmesine rağmen, kamuoyunda yanlış algı oluşturacak şekilde bu kamera kayıtlarının geçmişe dönük silindiği yönünde asılsız haberler yapıldığı” belirtildi.
Ayrıca, “Hediye Güran’a çamaşır teslim edildiğini belirten anne Yüksel Güran’ın ifadesi çarpıtılarak tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız haberler yapıldığı, Enes Güran’ın yanındaki iki kişinin sigara içtiğini söyleyen annesinin ifadesinin RTÜK kuralları gereği sansürlenmesi neticesinde, bu ifadesinin de çarpıtılarak Enes’in uyuşturucu bağımlısı olduğu yönünde gerçek dışı haberler üretildiği tespit edilmiştir. Narin kızımın olay günü en son görüldüğü yeri gören çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve bu kayıtlarla ilgili raporların tamamlanmasının ardından, cinayetin şüpheye yer vermeyecek şekilde açığa çıkacağına ve olayın aydınlatılacağına inanıyoruz.” denildi.
“FAİLLERİN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASI GEREKMEKTEDİR”
Ailenin açıklamasında, soruşturmanın sonucunu beklemek gerektiği vurgulanırken, “Ailemiz de dahil toplum vicdanının tatmini ve adaletin sağlanması için ‘Narin kızımızın kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, neden öldürüldüğü’ sorularının somut delillerle açığa kavuşturulması ve olayın fail veya faillerinin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği kuşkusuzdur. Narin kızımızın katledilmesi nedeniyle acısına ortak olan, Narin’i kendi kızları gibi benimseyip acısını yüreğinde hisseden ve soruşturmayı takip eden herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Bu insanlık dışı cinayetin aydınlatılması beklentisiyle, toplumun her bireyi hukuki ve ahlaki sınırlar içinde öfkesini ifade etme hakkına sahiptir. Ancak yazılı ve görsel medyada bu maksadı aşan, soruşturmanın gizliliğine gölge düşüren ve yargı otoritesini zayıflatmaya dönük ön yargılarla birilerini suçlu ilan etme ve hakaret içerikli ifadelerle dolu haberlere itibar edilmemelidir.” denildi.
Açıklamanın devamında, “Bu bağlamda, aile kadınlarına yönelik kabul edilemez ithamlarda bulunulmuş; çocuğunu kaybeden bir ailenin acısına ilaveten, acımasız bir şekilde kirli bilgilerle yazılı, görsel basın ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin onuruna yönelik saldırılar yapılmıştır. Bu durum, telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratmış, haksız üretilen senaryoların toplumda gerçekmiş gibi algılanmasına sebep olmuştur. ‘Masumiyet karinesi’ gereği, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılmamalıdır. Bağımsız yargının kuracağı kesin hükme kadar kişilerin lekelenmeme hakkına saygı gösterilmesi, ön yargılarla suçlu ilan edilmemesi ve şeref ile haysiyetlerine yönelik saldırılardan kaçınılması zaruridir.” ifadeleri yer aldı.
“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMUŞTUR”
Açıklamanın sonunda, “Bu nedenlerle, kamuoyunu yanlış yönlendirme ve gerçek dışı algı oluşturma amaçlı Narin Güran cinayeti ile ilgili ailemizin şerefine saldırı niteliğindeki asılsız haber ve paylaşımlar yapan, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. 06.10.2024 tarihli ‘Narin Güran’ın babaevinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği’ şeklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlarımız arasında yapılan görüşmede yetkililer tarafından ifade edilmiştir. Dezenformasyonun önlenmesi adına Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatlarımız aracılığıyla yaptığımız başvuruda, kamuoyunun yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmesi talebimize olumlu yanıt verilmesi beklentimizle, yetkili makamlar tarafından yapılmamış dayanaksız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiği kamuoyuna saygıyla duyurulur.” cümleleri ile açıklama son buldu.