Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Mücevher İhracatında Düşüş ve Türkiye’nin Hedefleri

    Mücevher ihracatında yaşanan düşüşün nedenleri ve Türkiye’nin bu alandaki hedefleri üzerine derinlemesine bir analiz. Sektörün geleceği, stratejiler ve fırsatlar hakkında bilgi edinin.

    Mücevher ihracatında yaşanan düşüşün nedenleri ve Türkiye'nin bu alandaki hedefleri

    Ferit PARLAK: Mücevher İhracatında Düşüş ve Hedefler

    Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Ayhan Güner, dünya mücevher pazarındaki payın 2023 yılında %7.55’e çıktığını, 2025 yılında ise bu payı %10’a çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Ancak, hammadde ithalatına getirilen kota uygulamaları nedeniyle hedeflerin aşağıya çekildiğini ifade etti. Güner, Türkiye’nin dünya pazarındaki payının 2024 yılında %6’ya düşebileceğine dikkat çekti. Ayrıca, turistlere yapılan satışların da 10 milyar dolara yaklaşmasına rağmen, bu alanda bir düşüşün yaşandığını vurguladı.

    Güner, “22 Kasım itibarıyla gerçekleştirdiğimiz toplam mücevher ihracatında ne yazık ki ithalatçı ülke konumuna gelmiş durumdayız. Kasım ayındaki ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre %44.24 oranında düşerek 941 milyon dolardan 525 milyon dolara geriledi” dedi.

    İhracat ve Miktar Düşüşü

    Kasım ayındaki ciddi gerilemeye rağmen, Ocak-Kasım döneminde %0.71 artışla 6.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiğini belirten Güner, “Burada yanıltıcı bir durum var. Altın fiyatlarının küresel olarak yükseldiği bu yıl (2023’te ons fiyatı 2 bin dolarken, 2024’te 2 bin 700 dolara çıkmasıyla %35 artış yaşandı) için değer olarak bir artış olsa da, miktar olarak altın takı ihracatımız 150 tondan 140 tona geriledi” şeklinde konuştu.

    Altın Takı İthalatındaki Artış

    Altın takı ithalatının 4 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Güner, “62 ton altın takı ithalatı gerçekleştirdik. Burada da kotanın etkisini görebiliyoruz. Hammadde ithal edemediğimiz için, takı ithalatına yöneliyoruz. Sadece Eylül ayında yapılan altın takı ithalatı 500 milyon dolara ulaştı. Bugün, bir takıyı İtalya’dan ithal etmek, Türkiye’de üretmekten daha uygun hale geldi” dedi.

    Güner, “Uluslararası istatistik kurumları tarafından derlenen verilere göre Türk mücevher ihracatı, geçmiş yıllarda yapılan çalışmalarla 8 milyar dolar seviyelerine ulaşmış ve dünya mücevher pazarından aldığı payı 2019’da %5.39’dan 2023’te %7.55’e kadar yükseltmiştir. Yaklaşık 125 milyar dolara ulaşan dünya mücevher pazarından aldığımız payı daha da artırmak mümkündür. Kısa vadeli hedefimiz %10 pay almak” şeklinde konuştu.

    Altın İthalatındaki Serbestlik İhtiyacı

    Güner, “Ülkemizin yeniden ihracatçı konumuna gelmesinin tek yolu, altın ithalatının serbest olmasıdır. Altın, bir emtia ve hammaddedir; üreticinin altına erişiminde rekabetçi olması önemlidir. Dubai, üreticilere altında 300-400 dolara varan sübvansiyonlar sağlamaktadır. İtalya’da sipariş alan üreticiler, sipariş evrakını bankalara götürerek ihtiyaç duydukları altını temin ediyor. Türkiye’de ise sipariş alanlar altın bulamadıkları için siparişleri iptal etmek zorunda kalıyor” dedi.

    10 Milyar Dolarlık “Dolaylı İhracat” Tehlikesi

    Bavul ticareti ve turistlere yapılan satışlar nedeniyle, ihracatın aslında çok daha yüksek olduğunu belirten Güner, “Mücevher sektörünün ürettiği bitmiş takılar, 15 bin dolara kadar olan mikro ihracat, turiste yapılan satışlar ve çoğunlukla sınır komşularımız ve bankacılık ilişkisi olmayan ülkelere bavul ticareti ile gerçekleştirilen satışlar, toplamda çok daha yüksek bir hacim oluşturuyor. Bu ölçülemeyen ticaretin hacminin de 10 milyar dolar civarında olduğunu tahmin ediyoruz” diye konuştu.

    Türkiye’de Altın Fiyatlarındaki Fark

    Güner, “Altın fiyatlarındaki oluşan farklılık, Türkiye’de çeyrek altın gibi temel yatırım için altın alanların da altını %5-6 oranında pahalıya almasına neden olmaktadır. Altın yatırımcıları genellikle ticari düşünmediği ve uzun vadeli aldığı için bunun çok farkında değil. Ancak bilmelidirler ki, Türkiye’de altın alan kişi, dünya fiyatlarıyla 1000 lira olan altını 1050-1060 liraya alıyor” şeklinde ifade etti.

    Sektörde Zarar ve Kota Uygulaması

    Güner, “2023’te başlayan ve seçim sonrasında çok katı bir şekilde uygulanan altın kotası, zaman zaman kilo başına 7-8 bin dolar seviyelerine kadar yükselmekte ve genel olarak 4-5 bin dolar fark yaratmaktadır. Bu durum, mücevher üreticisi ve ihracatçısını küresel rakiplerine göre hammadde tedarik ederken zarara uğratmaya başlamıştır. Bu farklar, kaçakçılığın artmasına yol açmıştır. Büyüme trendinin devam etmesi halinde kısa vadede 100 bin yeni istihdam yaratılması beklenmekteydi” dedi.

    Yerli ve Yabancı Yatırımcıların Mısır’a Yönelimi

    Ayhan Güner, “Birleşik Arap Emirlikleri, sıfır olan vergi oranını %5’e çıkarınca yüzlerce yatırımcı, üretici ve ihracatçı firma Türkiye’ye yönelmişti. Ancak kota uygulamasının uzaması üzerine bu yatırımcılar başta Mısır olmak üzere farklı ülkelere gitmeye başladı. Üretim Mısır’a kayarken, ticaret de Dubai’ye kaydı. Türk mücevher firmalarından bazıları da işçiliğin çok daha uygun olduğu Mısır’a yönelmeye başladı. Kalan firmalar ise personel azaltma yoluna gideceklerini açıklamaya başladılar” dedi.

    250 binin üzerinde nitelikli personelin istihdam edildiği sektörde, atölyelerin kapanmaya başladığına dikkat çeken Güner, “Meksika’dan 130 kilo sipariş alan bir firmamız, 2 ay boyunca altın tedarik etmeye çalıştı, ancak edemeyince müşterisinden özür dileyerek siparişi iptal etmek zorunda kaldı. Biz resmi ihracatımızı artırmayı düşünürken, bitmiş ürün ithal eden bir ülke haline geldik. Bu durumdan memnun olan ülkeler arasında en büyük rakiplerimizden İtalya da bulunuyor. İtalya, emekliye ayrılmış ustalarına işbaşı yaptırarak Türkiye’den gelen siparişleri yetiştirmeye çalışıyor” diye ekledi.

    İtalya’nın Aslan Payı

    Mücevher sektörü özelinde emtia ithalatının, yüksek üretim ve ihracat kapasitesini karşılamak amacıyla yapıldığını ifade eden Güner, “Mücevher sektörünün hammaddesi olan altın, gümüş, pırlanta gibi değerli metaller ve taşlar tamamen ithal edilmektedir. Sektörün altın ithalatı külçe, takoz ve hurda olarak öne çıkmaktadır. Mücevher sektöründe emtia ithalatına ek olarak bitmiş takı ithalatı da yapılmaktadır. Nitekim sektör, aynı zamanda iç pazara da üretim yaptığı için Türkiye’nin bitmiş takı ithalatı normalde çok düşüktür. Ancak 2023 yılı itibarıyla uygulanan altın kotası bu durumu değiştirmiştir. Bitmiş takı ihracatçısı olan Türkiye, bitmiş takı ithal etmeye başlamıştır.”

    2023 yılında 8 milyar dolar resmi ihracat yapan Türkiye, aynı yıl 1 milyar dolarlık altın takı ithal ettiğini belirten Güner, “Bu rakam, 2024 yılının ilk 9 ayında %284 oranında artarak 4 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin 2024 yılında artan altın takı ithalatında aslan payını İtalya almıştır. Sadece İtalya’dan yapılan ithalat, 2023 toplamına göre %560.2 oranında artarak 3.5 milyar dolara yükseldi. Türkiye’deki mücevher fuarlarına normalde 10-12 İtalyan firması katılırken, ülkemizdeki özel durumdan ötürü son fuarda 60’ın üzerinde İtalyan firma katılarak siparişlerini aldı” dedi.