Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi Açıklaması
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), uzun bir süre beklenen faizdeki sabit duruşunu nihayet bozarak, 22 ay aradan sonra faiz indirimine gitti. Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 47,5 seviyesine çekti. Bununla birlikte, faiz koridoru da normale döndürüldü. Merkez Bankası, gelecekteki kararlar için “enflasyon odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı” ifadelerini vurguladı. Asgari ücretin belirlenmesinin ardından gerçekleşen bu faiz indirimi, reel sektör tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı.
Bir yandan enflasyon, diğer yandan faizlerdeki yüksek seyir, reel sektörün finansman ihtiyacında yüksek maliyetler doğuruyordu. Uzmanlar, asgari ücrette yaşanan yüzde 30’luk artışın ve ardından gelen 2,5 puanlık faiz indiriminin iş dünyasına bir ‘moral’ kaynağı olduğunu belirttiler. Öte yandan, hane halkının son 12 ayda enflasyon beklentisinde yüzde 12,9’luk bir düşüş yaşandı. Reel sektörün enflasyon beklentisi ise yüzde 8,4 seviyesinde gerçekleşti. Mayıs-Kasım 2024 aralığında enflasyon oranı yüzde 28,4 seviyesindeydi.
En son Şubat 2023’te indirildi
Merkez Bankası, en son faiz indirimini Şubat 2023’te gerçekleştirmişti. Enflasyondaki dengelenme süreci karşısında faiz indirimine gidebileceği sinyallerini vermişti. Para politikasındaki kararlılık ise her seferinde vurgulandı. Merkez Bankası, 9 toplantıda toplamda 4 bin 150 puanlık faiz artışı gerçekleştirmiş, kalan dönemde ise faizleri sabit tutmuştu. Faiz indirimi sonrasında yapılan resmi açıklamada, “Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’den yüzde 47,5’e indirilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vermiştir” denildi.
Enflasyon Düşüşü ve Dezenflasyon Riski
Enflasyona ilişkin değerlendirme yapan Merkez Bankası raporunda, “Enflasyonun ana eğilimi Kasım ayında yataya yakın seyretmiştir. Öncü veriler Aralık ayında ana eğilimde bir düşüşe işaret etmektedir. Son çeyreğe ilişkin göstergeler, yurt içi talebin yavaşlamaya devam ettiğini ve enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu göstermektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşme belirginleşmektedir. İşlenmemiş gıda enflasyonu, önceki iki aydaki yüksek seyrin ardından Aralık ayında daha ılımlı görünmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Sıkı Duruşun Sürekliliği
Para politikasındaki kararlı duruşun ana enflasyon eğilimini düşürdüğüne dikkat çeken açıklamada, “Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmekte ve dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir” denildi.
Yüzde 5 Hedefi Devam Ediyor
“Parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler dikkatle takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır” şeklinde açıklamalarda bulunuldu.
Analistlerin Yorumları
Analist Deniz Kahraman, “Faiz indirim sürecinin enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve olağan toplantı takvimine uyularak devam edeceği referansı verilmiştir” derken, analist Aylin Aktukun, “Asgari ücrete yüzde 30 zam, faizde 2,5 puan düşüş. İşveren için verimli bir hafta oldu” değerlendirmesinde bulundu. Ekonomist Barış Soydan ise “Bundan sonrası için ‘Her toplantıda tekrar bakacağız’ dedi, yani ‘Arada pas geçebilirim’ demeye getirdi. Bu ifade şahin gibi. Gerçekten öyle mi olacak, yoksa aslında kesintisiz indirim süreci mi başladı, bundan sonrasını bu belirleyecek” yorumunu yaptı.
Fırsatın İyi Değerlendirilmesi
Ekonomist Refet Gürkaynak, “Beklentileri buraya getirdikten sonra Merkez Bankası’nın artık faiz indirmemesi kolay değildi” derken, ekonomist Hakan Kara, “Merkez Bankası’ndan 250 baz puan indirim ve temkinli/iyimser iletişim geldi. Mevcut kısıtlarda bana göre gayet makul ve dengeli bir başlangıç yaptılar. Emeği geçenleri tebrik ediyorum” dedi. Ekonomist Hikmet Baydar, “Ocak ve Şubat aylarında baz etkisi nedeniyle enflasyonda yaklaşık 6-7 puanlık bir düşüş yaşanması bekleniyor. Dolayısıyla böyle bir ortamda Merkez Bankası’nın bu fırsatı değerlendirdiğini düşünüyorum” şeklinde görüş bildirdi.
Temenni Bazlı Algı
Ekonomist Evren Kirikoğlu, sosyal medya üzerinden yorum yaparak, “TCMB faiz indirimine sunulan tek gerekçe; Aralık ayı enflasyon ana eğiliminde düşüş ‘gözlemleri.’ Aralık enflasyonu henüz açıklanmadı. Yani ‘temenni’ bazlı karar alınmak zorunda kalındı gibi bir algı oluşuyor. Üstüne bir de bundan sonra ‘toplantı bazlı’ ilerleneceği eklenmiş. Yani bu toplantıda faiz indirme durumunda kalındı, ama PPK sayısı da 8’e düşüp Ocak-Şubat enflasyonları da yılbaşı zamları sebebiyle optik olarak kötü gözükeceği için bundan sonra kayda değer çok bir indirim beklemeyin gibi bir sonuç ortaya çıkıyor” şeklinde belirtti. NCM Menkul Değerler AŞ Kurumsal İlişkiler Direktörü Ahmet Uluhan, Merkez Bankası’nın faiz indirim kararının beklentilere paralel geldiğini ifade etti.
Son dönemlerde özellikle Aralık toplantısında alınacak indirim kararına dair piyasada fazla kafa karışıklığı olduğunu hatırlatan Uluhan, “Özellikle iki gün önce açıklanan asgari ücrete verilen zammın yüzde olarak gerçekleşmesinin, bankaya dair beklentilerin tekrar 250 baz puanlık bir indirime evirilmesine neden olduğunu” aktardı. Merkez Bankası’nın faiz koridorunu 600 baz puandan 300 baz puana daraltmasının ardından, piyasanın borçlanma maliyetinin halen politika faizine göre daha üstte kalmaya devam ettiğini söyleyen Uluhan, “Merkezin hamlesini kısmi bir iyileştirme adımı olarak görebiliriz. Elbette uzun zamandır süregelen sıkı para politikasından bir nevi geri adım atılmış oldu” yorumunu yaptı.
Ata Yatırım Hazine Genel Müdür Yardımcısı Etem Öztekin, “Merkez Bankası’nın faiz indirimine; özellikle yüzde 30’luk asgari ücret zammı ve 2025’teki PPK toplantı sayısının 12’den 8’e indirilmesi kararından sonra neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu. 250 baz puan indirim, ilk bakışta piyasanın beklentisinden bir nebze daha yüksek görünse de metinde enflasyonla mücadele politikasının kararlılıkla devam edeceğinin yenilenmesi ve faiz koridorunun daraltılması, faiz indirimi sürecinin çok dikkatli bir şekilde yapılacağı konusunda piyasaya gerekli mesajı verdiğini düşünüyorum” şeklinde görüş bildirdi.
Reeskont Kredisi Faiz Oranı Düşürüldü
Faiz kararının ardından Merkez Bankası, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerde reeskont kredilerinde toplam faiz maliyetinin düşürüldüğünü duyurdu. Yapılan açıklamada, “İhracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredisi iskonto oranı hesaplamasında değişiklik yapılarak, hesaplamada politika faizinin belirli bir oranının esas alınması kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, güncel reeskont kredisi toplam faiz maliyeti yüzde 29,93 olarak uygulanacaktır” denildi. Böylece reeskont kredisi toplam faiz maliyeti yüzde 35’ten yüzde 29,93’e çekilmiş oldu.
İş Dünyasından Gelen Tepkiler
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, finansman koşullarının iyileşmesinin yatırım ve üretime katkı sağlayacak en önemli unsur olduğunu belirterek, “Fonlama maliyetlerinin yüksekliği, yatırım ve ticaretin önünde engel teşkil ediyor. Bu süreçte finansmanı üretime ve yatırıma yönlendirecek seçici bir kredi mekanizması tesis edilmesi son derece önemli” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de, “İhracatçılar olarak mart ayından bu yana yüzde 50’de tutulan politika faizinde indirim zamanının artık geldiğini düşünüyorduk. Merkez Bankası da bu yönde adım attı” ifadelerini kullandı.
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, faizlerin düşmesinin finansmana erişim ve yatırım ortamı açısından önem taşıdığını vurgulayarak, “Bu karar piyasalara moral olacaktır” dedi. MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı ise, “Merkez Bankası Başkanı ve Para Politikası Kurulu’na, iş dünyası adına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yılın son ayında politika faizinde öngörülen bu indirimin, firmalarımızın 2025 yılına ilişkin motivasyonunda olumlu bir etkisi olacağına inanıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Faiz Koridoru Daraltıldı
Faiz indirimiyle birlikte kurul, aldığı kararlarda da değişikliğe gitti. Faiz koridorunu daraltma kararı alan kurul, gecelik borç alma faizini yüzde 46, borç verme faizini ise yüzde 49 olarak yeniden belirledi. Faiz koridoru, politika faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verildi. Karar öncesinde faiz koridoru +/-300 baz puan olarak yüzde 47-yüzde 53 düzeyindeydi.
Ekonomistler, Merkez Bankası’nın faiz kararını değerlendirdi. Analist Utku Altınöz, sosyal medya üzerinden “Biri Cevdet hocaya sorabilir mi? Linkler tamir oldu anlaşılan. Bu arada gevşeme 100 baz puan. Kordiordan dolayı 150’yi saymayalım” şeklinde bir yorumda bulundu. Ekonomist Uğur Gürses ise, “Banka politika faizini yüzde 47,5’e düşürürken, faiz koridorunu ise 1,5 puana düşürdü. Likiditeyi ‘saatli bomba’ gibi gecelik vade etrafında tutmanın ne yararı olacak merak ediyorum? Merkez Bankası’nın politika faizini 2,5 puan aşağı çekerken, faiz koridorunu üst ve alttan 1,5 puanlık marja daraltmasını ‘gevşetirken sıkı kaldı’ diye adlandırmak doğru değil” değerlendirmesinde bulundu.
Bankalara Yansıması Bekleniyor
İş dünyası temsilcileri, TCMB’nin faiz kararını yorumlarken Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Merkez Bankası’nın yaklaşık iki yıl aradan sonra politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 47,50’ye çektiğini anımsatarak, ‘Şimdi sıra bankalarda. Bu indirimi öncelikli olarak KOBİ kredi faizlerine yansıtmalarını, üretime ve istihdama destek olmalarını bekliyoruz'” dedi. Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, “Faiz indiriminin 2025 yılı beklentileri açısından umut verici olduğunu” belirtti. Baran, “Bankaların da kredi faizlerini indirerek, KOBİ’lerimiz başta olmak üzere, reel sektöre destek olmalarını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç ise, “En kısa sürede, finansman sorunu yaşayan sanayicilerimizin kullandığı kredilere de yansımasını, üretim, istihdam ve ihracatımızın sürdürülebilirliği açısından önemini bir vurgulamak istiyorum” şeklinde görüş bildirdi.