ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, ABD başkanlık seçiminin sonuçlarının para politikası kararları üzerinde hiçbir etkisi olmayacağını vurguladı. Powell, Fed’in politika faizini beklentilere uygun olarak 25 baz puan düşürerek yüzde 4,50-4,75 aralığına indirmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
5 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçlarına ve bu sonuçların ekonomiye olası etkilerine dair bir soru üzerine Powell, “Yakın vadede seçimin politika kararlarımız üzerinde hiçbir etkisi olmayacak.” ifadelerini kullandı. Ekonomiyi şekillendiren birçok faktör bulunduğunu belirten Powell, herhangi bir politika değişikliğinin zamanlaması ve içeriği hakkında kesin bir öngörü yapamadıklarını dile getirdi. “Tahminde bulunmuyoruz, spekülasyon yapmıyoruz ve varsayımda bulunmuyoruz.” diye ekledi.
Powell, Trump’ın Ayrılmasının İstenmesi Üzerine Yanıt Verdi
Powell, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın danışmanlarından bazıları tarafından istifa etmesinin istendiği hatırlatıldığında, “Hayır.” şeklinde yanıt verdi. Yasal olarak istifa etme zorunluluğunun bulunmadığını belirten Powell, Başkanın Fed’deki liderlik pozisyonundaki herhangi birini kovmasının yasal olarak mümkün olmadığını ifade etti. Trump’ın Fed’in bağımsızlığı üzerindeki etkisine yönelik endişelerle ilgili bir soruya da yanıt veren Powell, politik konulara girmeyeceğini bildirdi.
İş Gücü Piyasası ve Enflasyon Üzerine Değerlendirmeler
Powell, genel ekonomik durumun güçlü olduğunu ve son iki yılda hedeflere doğru önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. İş gücü piyasasının soğuduğunu ancak hala sağlam kalmaya devam ettiğini vurgulayan Powell, enflasyonun da önemli ölçüde hafiflediğini ifade etti. Politika kısıtlamalarının derecesini azaltmak için yeni bir adım attıklarını belirten Powell, “Politika duruşumuzun uygun bir şekilde yeniden ayarlanmasıyla, ekonomideki ve iş gücü piyasasındaki gücün korunabileceğinden ve enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye düşeceğinden emin olmaya devam ediyoruz.” dedi.
Powell, iş gücü piyasasındaki koşulların, salgın öncesine kıyasla daha az sıkı olduğunu ve “İş gücü piyasası, önemli enflasyonist baskıların kaynağı değil.” değerlendirmesinde bulundu. Enflasyonun, uzun vadeli yüzde 2 hedefine daha yakın bir seviyeye geldiğini belirten Powell, ancak çekirdek enflasyonun bir miktar yüksek kalmaya devam ettiğini de ekledi. Politika faizinde 25 baz puanlık indirime gitmeleriyle ilgili olarak, “Politika duruşumuzdaki bu ek yeniden ayarlama, ekonominin ve iş gücü piyasasının gücünü korumaya yardımcı olacak ve zamanla daha nötr bir duruşa doğru ilerlerken enflasyon konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmesini sağlayacaktır.” yorumunu yaptı.
Gelecek Faiz Artışları Hakkında Beklentiler
Fed Başkanı Powell, Bankanın hedeflerine ulaşmaya çalışırken karşılaştığı riskler ve belirsizliklerle başa çıkmak için iyi bir konumda olduğunu vurguladı. Politika metninden “enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye doğru ilerlediği konusunda güven kazanıldığına” dair ifadenin çıkarılma nedenine ilişkin soruya yanıt veren Powell, metindeki değişikliğin enflasyondaki yapışkanlığı ifade etmediğini belirtti. Yüzde 2 hedefine doğru sürdürülebilir bir yolda olunduğuna dair güven kazandıklarını ifade eden Powell, iş gücü piyasasının 2 yıl önceki aşırı ısınmış durumundan oldukça soğuduğunu ve “Mütevazı bir oranda soğumaya devam ediyor ve enflasyon hedefimize ulaşmak için daha fazla soğumaya ihtiyacımız yok.” dedi.
Powell, iş gücü piyasası kötüleşirse daha hızlı hareket etmeye hazır olduklarını, makul derecede nötr veya nötre yakın seviyelere yaklaşıldığında ise politikayı gevşetme hızını yavaşlatmanın uygun olabileceğini belirtti. Gelecek yıl faiz oranı artışı ihtimalinin masadan kalkıp kalkmadığına yönelik bir soruya da Powell, “Ben o kadar uzakta olan hiçbir şeyi dışlamam. Ama bu kesinlikle bizim planımız değil. Yani temel beklentimiz, kademeli olarak nötr seviyeye doğru ilerlemeye devam edeceğimiz yönünde.” şeklinde yanıt verdi.