ISM Nisan Ayı İmalat Sanayi PMI Raporu

Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen ekonomi göstergelerinden ISM (Institute for Supply Management), Nisan ayına ilişkin imalat sanayisi PMI verisini kamuoyuyla paylaştı. Buna göre, endeks, önceki ayki performansından hafifçe gerileyerek 48,7 seviyesine indi ve böylece imalat sektöründeki daralma hızının arttığını gösterdi.

Analistler, piyasa beklentisinin endeksin 48 civarında olacağı yönündeydi ve bu rakam, Mart ayında 49 seviyesinde bulunuyordu. Nisan ayında özellikle üretim endeksi %8,4’lük bir azalmayla 44 seviyesine gerilerken, yeni siparişler endeksi ise %2 artış göstererek 47,2 seviyesine ulaştı. İstihdam endeksi ise %1,8’lik artışla 46,5’e yükseldi ve sektörün istihdam açısından da zayıf bir görünüm sergilediğine işaret etti.

İmalat sanayisinin 11 alt sektöründe büyüme kaydedilirken, toplam 6 sektörde daralma yaşandı. Bu sektörler arasında giyim ve deri, petrol ve kömür ürünleri, plastik ve kauçuk, elektrikli ekipman ve aletler, teknoloji ve elektronik ürünler, metal olmayan mineral ürünler, çeşitli imalatlar, makine üretimi, kimyasal ürünler ve ana metaller sektörleri bulunuyor.

Daralma gösteren sektörler ise ahşap ve mobilya, kağıt ürünleri, gıda, içecek ve tütün, ulaşım ekipmanları ve işlenmiş metal ürünleri olarak sıralandı.

S&P Global’in Nisan Ayı İmalat PMI Değerlendirmesi

Öte yandan, uluslararası finans ve ekonomi analizleri yapan S&P Global, Nisan ayına ilişkin nihai imalat sanayisi PMI verisini kamuoyuna açıkladı. Buna göre, sektör endeksi, 50,2 ile piyasa beklentisinin altında kaldı ve önceki ayın verisi olan 50,2 seviyesinde gerçekleşti.

Hatırlanacağı üzere, Mart ayı verisi de 50,2 seviyesinde bulunuyordu. PMI endeksinin 50’nin üzerinde olması, sektörün genişlediğine işaret ederken, 50’nin altında kalması ise daralma anlamına gelir.

Genel olarak, her iki kurumun raporları da sektörün yavaşlamaya devam ettiğine ve ekonomik büyümenin zayıfladığını gösteriyor. Bu verilerin, ekonomistler ve piyasa katılımcıları tarafından yakından takip edilmesi, önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerin şekillendirilmesinde önemli rol oynuyor.