Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Ankara Ziyareti ve Bölgesel Gelişmeler

    Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Ankara ziyareti ve bölgesel gelişmeler hakkında detaylar. Güncel ve önemli bilgiler için hemen okuyun.

    Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin Ankara ziyareti ve bölgesel gelişmeler

    Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Türkiye Ziyareti ve Görüşmeler

    Bugün, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, resmi heyetiyle birlikte Türkiye’nin başkenti Ankara’ya tarihi bir ziyaret gerçekleştirdi.

    Bu anlamlı ziyaret, iki taraf arasındaki güçlü ilişkilerin pekiştirilmesi ve bölgesel istikrarın sağlanması adına önemli bir adım olarak değerlendirildi. Türkiye’yi ziyaret eden Irak Başbakanı Sudani’yi, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve diğer üst düzey yetkililer, Esenboğa Havalimanı’nda sıcak bir karşılama ile ağırladı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne geçti.

    Erdoğan, saat 15.30’da düzenlenen resmi karşılama töreni ile Sudani’yi karşıladıktan sonra, iki lider arasında samimi ve kapsamlı bir görüşme gerçekleştirildi. Bu görüşmede, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da hazır bulundu.

    Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin Türkiye Ziyareti ve Görüşmeler

    Görüşmelerin ardından, iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların tanıtılması ve kamuoyuna duyurulması amacıyla ortak basın toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantıda, bölgesel ve ikili ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik önemli adımlar atıldı.

    Erdoğan’ın Bölgesel ve İkili Politikalar Üzerine Açıklamaları

    Erdoğan: “Bölge barış ve istikrarı adına, Suriye başta olmak üzere bölgesel gelişmeleri detaylıca değerlendirdik. Irak’ın Suriye ile kuracağı iyi ilişkilerin, bölgemizin huzur ve güvenliği için büyük önemi olduğunu vurguladık. Irak’ın iç barışını ve istikrarını hiçbir zaman göz ardı etmedik, etmiyoruz. Terörle mücadelede iki ülke olarak önemli mesafe kaydettik; PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi tehditlerin bölge güvenliği ve milli güvenlik açısından oluşturduğu tehditleri yakından takip ediyoruz ve mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz.

    Kalkınma Yolu Projesi: Bu büyük proje, sadece Irak’ın değil, tüm bölgenin ekonomik ve sosyal istikrarına katkı sağlayacak stratejik bir girişim olarak öne çıkıyor. Bu projeye ilgi duyan ülkeleri, bölgedeki kalkınma ve refah yolunda ortak adımlar atmaya davet ediyoruz. Görüşmelerimizde, Kalkınma Yolu Projesi’nin uygulama aşamasına geçişi için gerekli adımları detaylı şekilde ele aldık. Ayrıca, Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı üzerinden petrol sevkiyatının yeniden başlaması ve hızlandırılması konularında da ilerleme sağlamak istiyoruz.

    Bölgesel Güvenlik ve İnsan Hakları Konuları

    İsrail’in, bölgeyi kana ve gözyaşına boğan uygulamaları ve bölgedeki istikrarsızlığı artırma girişimleri, endişemizi derinleştiriyor. Gazze’de yaşanan insani kriz, özellikle açlık ve sağlık sorunlarının boyutunun vahim seviyelere ulaştığını gösteriyor. Bu bağlamda, İsrail’e karşı mücadelenin sürdürülebilir ve etkin bir şekilde desteklenmesi gerektiğini belirttik ve ortak tutumumuzu netleştirdik.

    Hinsitan’ın Pakistan’a Yönelik Saldırısı ve Bölgesel Endişeler

    Pakistan ile Hindistan arasındaki gerilimin, özellikle füze saldırılarının sivil kayıplara yol açması ve çatışma ortamının tırmanması endişemizi artırıyor. Bu tür saldırıların, bölge barışını ve istikrarını tehdit ettiğine inanıyoruz. Taraflar arasında tansiyonun daha fazla yükselmemesi ve çatışmaların geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşmaması için tüm tarafların sorumluluk sahibi hareket etmesi gerektiğini vurguluyoruz. Tüm bu gelişmeler ışığında, barış ve güvenliğin sağlanması adına uluslararası toplumun sorumluluk alması ve diyalog yolunun tercih edilmesi büyük önem taşıyor.