Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu: Makroekonomik Belirsizlik ve Yapay Zeka Etkileri

    IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu, makroekonomik belirsizliklerin ve yapay zekanın finansal sistem üzerindeki etkilerini derinlemesine inceliyor. Küresel ekonomideki dinamik değişimlere dair önemli analizler ve öngörüler sunuyor.

    IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu, makroekonomik belirsizliklerin ve yapay zekanın

    IMF Küresel Finansal İstikrar Raporu Analizleri

    Uluslararası Para Fonu (IMF), Küresel Finansal İstikrar Raporu’nun analitik bölümlerini kamuoyuyla paylaştı. Raporda, “Yüksek Küresel Ekonomik Belirsizlik Ortamında Makrofinansal İstikrar” başlığı altında, enflasyon şokları ve artan jeopolitik gerilimlerin küresel ekonomik sonuçlar üzerindeki etkisinin arttığı vurgulandı. Kovid-19 pandemisinin ardından belirsizliklerin daha da derinleştiği ifade edilen raporda, yüksek makroekonomik belirsizliğin aşağı yönlü piyasa risklerini artırarak, tüketim ve yatırım kararlarını erteleyip kredi arzını azaltarak makrofinansal istikrarı olumsuz etkileyebileceği belirtildi.

    Raporda, makroekonomik belirsizliğin artmasının, küresel mali kriz dönemine benzer şekilde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalarda bir yıllık reel gayrisafi yurt içi hasıla büyümesini ortalama 1,2 puan düşüreceği öngörülüyor. Ayrıca, mevcut yüksek borç seviyeleri gibi finansal kırılganlıkların etkisini kötüleştirebileceği ve gelecekteki ekonomik büyüme üzerindeki riskleri artıracağı kaydedildi.

    Finansal koşulların, yüksek makroekonomik belirsizlik ortamında önemli ölçüde gevşemesi durumunda, özellikle düşük finansal piyasa oynaklığı dönemlerinde gelecekteki çıktı büyümesine yönelik aşağı yönlü risklerin artabileceği ifade edildi. Ancak, yeterli bir makro ihtiyati politika tepkisinin bu olumsuz etkileri hafifletebileceği vurgulandı. Ayrıca, raporda, makroekonomik belirsizliğin etkilerinin ticaret ve finansal bağlantılar yoluyla sınırları aşarak olumsuz şoklar karşısında bulaşma riskini artırabileceği de belirtildi.

    “Mali Politikalarda Sürdürülebilirliğe Öncelik Verilmeli”

    IMF yetkililerinin bu konuya dair kaleme aldığı blog yazısında, belirsizliğin, büyüme veya enflasyon gibi geleneksel ekonomik göstergeler kadar kolay ölçülemeyeceği ifade edildi. Ekonomi ile piyasa arasındaki kopukluğun, olumsuz şoklar sonrasında finansal piyasa oynaklığında ani dalgalanmalara ve varlık fiyatlarında büyük düşüşlere yol açabileceğine dikkat çekildi. Bu bağlamda, mali politikaların yüksek kamu borcu seviyelerinin borçlanma maliyetlerini artırmasını ve dolayısıyla makrofinansal istikrarı tehlikeye atmadan sürdürülebilirliğe öncelik vermesi gerektiği belirtildi.

    “Yapay Zeka Piyasaları Hem Daha Verimli Hem de Daha Oynak Hale Getirebilir”

    Küresel Finansal İstikrar Raporu’nun “Yapay Zeka Alanındaki Gelişmeler: Sermaye Piyasası Faaliyetleri İçin Etkileri” başlıklı bölümünde ise üretken yapay zeka ve ilgili atılımların, sermaye piyasalarının verimliliğini önemli ölçüde artırma potansiyeline sahip olduğu vurgulandı. Raporda, iş gücü piyasalarından ve patent başvurularından elde edilen yeni bulgular, sermaye piyasalarında yapay zekanın benimsenmesinin yakın gelecekte önemli ölçüde artacağını gösterdiği ifade edildi. Bu bağlamda, fiyatlandırma kalıpları ve ticaret dinamiklerine ilişkin analizler, yeni teknolojilerin benimsenmesiyle bazı piyasalarda tutarlı değişiklikler yaşandığını ortaya koydu.

    Yapay zekanın, algoritmik ticaretin daha geniş ve etkili kullanımının yanı sıra piyasa yapısında önemli değişikliklere yol açabileceği belirtilirken, yeni ticaret ve yatırım stratejilerinin ciroyu artırabileceği ve fiyatların yeni bilgileri daha hızlı yansıtmasını sağlayabileceği ifade edildi. Raporda, yapay zekanın mevcut kullanımının, makine öğrenimi ve diğer gelişmiş analitik araçların kullanımındaki mevcut eğilimlerin bir uzantısı olduğu ve daha önemli değişikliklerin orta ile uzun vadede bir endişe kaynağı olacağı vurgulandı. Yapay zekanın finansal istikrar risklerini azaltma potansiyeli bulunduğu belirtilirken, aynı zamanda stres altında artan piyasa hızı ve oynaklığı, opaklık ve gözetim zorlukları ile operasyonel risklerin artması gibi sorunları da beraberinde getirebileceği ifade edildi.

    “Yeni Tepki Mekanizmaları Tasarlanmalı”

    İlgili bölüme dair yayımlanan blog yazısında, yapay zekanın en son gelişmelerinin finansal piyasalar tarafından benimsenmesinin risk yönetimini iyileştirebileceği ve likiditeyi arttırabileceği, ancak aynı zamanda piyasaları daha opak, izlenmesi güç ve siber saldırılara ve manipülasyona karşı daha savunmasız hale getirebileceği belirtildi. Finans sektörü yetkililerinin yapay zeka kaynaklı ticaretten kaynaklanabilecek “ani çöküş” olaylarına yanıt vermek için yeni oynaklık tepki mekanizmaları tasarlamaları veya mevcut olanları uygun şekilde güncellemeleri gerektiği kaydedildi. Yazıda, “Hızla değişen bu piyasanın yakından izlenmesi ve denetlenmesi, finans sektörü katılımcılarının yapay zekadan faydalanırken risklerini azaltmalarına olanak tanıyabilecek uygun ve dengeli bir düzenleyici yanıt için temel oluşturur.” değerlendirmesinde bulunuldu.