Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    İdlib’de Rus Hava Saldırıları ve Artan İnsani Kriz

    İdlib’de Rus hava saldırıları, bölgedeki insani krizi derinleştiriyor. Saldırılar sonucu artan sivil kayıplar ve yerinden edilen aileler, uluslararası toplumun dikkatini çekiyor. Krizin boyutunu ve çözüm arayışlarını keşfedin.

    İdlib'de Rus hava saldırıları, bölgedeki insani krizi derinleştiriyor. Saldırılar sonucu

    İdlib’de Hava Saldırıları ve Son Gelişmeler

    Muhaliflere ait uçak gözlem evlerinden alınan bilgilere göre, dün yerel saatle 17.00 sularında Lazkiye’deki Hmeymim Hava Üssü’nden kalkan 3 Rus savaş uçağı, İdlib bölgesine 4 hava saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırılar, bölgedeki gerilimi daha da artırdı.

    Suriye Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) tarafından yapılan açıklamalara göre, Ainşib köyündeki bir marangoz atölyesine düzenlenen hava saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısı 10’a yükselirken, yaralıların sayısı ise 32 olarak bildirildi. Yaralılar, çevredeki hastanelere sevk edilerek tedavi altına alındı.

    Son 4 gün içerisinde Rusya, İdlib’de toplamda 27 farklı noktaya hava saldırıları düzenlemiş durumda. Bu durum, bölgedeki insani kriz ve sivil kayıpların artmasına sebep olmaktadır.

    İdlib’deki Durum

    2017 yılında düzenlenen Astana toplantısında Türkiye, Rusya ve İran, Suriye yönetiminin kontrolünde olmayan alanlarda 4 “gerginliği azaltma bölgesi” oluşturma kararı almıştı. Ancak zamanla, Şam yönetimi, İran destekli milisler ve Rusya, bu bölgelerde saldırılara devam ederek 4 bölgeden 3’ünü ele geçirip İdlib’e yöneldi.

    Türkiye, Eylül 2018’de Rusya ile yapılan mutabakatla ateşkesi güçlendirmek için ek önlemler almıştı. Ancak bu mutabakata rağmen, saldırılar Mayıs 2019’dan itibaren tekrar şiddetlendi. Türkiye ile Rusya’nın 5 Mart 2020’de sağladığı yeni mutabakat sonrasında ise ateşkes büyük ölçüde korunmaya çalışıldı.

    2017-2020 yılları arasında, bu saldırılardan kaçan yaklaşık 2 milyon sivil, Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Bu durum, bölgedeki insani durumu daha da zorlaştırarak, mülteci krizini derinleştirmiştir.