Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Hexagon’un Türkiye’deki Faaliyetleri ve Gelecek Vizyonu

    Hexagon’un Türkiye’deki faaliyetleri, yenilikçi çözümleri ve sektördeki etkisi üzerine derinlemesine bir bakış. Gelecek vizyonu ile teknolojik dönüşümü nasıl şekillendirdiğini keşfedin.

    Hexagon'un Türkiye'deki faaliyetleri, yenilikçi çözümleri ve sektördeki etkisi üzerine derinlemesine

    Necmi ÇELİK

    İsveç merkezli sensör, yazılım ve otonom teknolojiler alanında faaliyet gösteren Hexagon, satın alma ve birleşmelerin yanı sıra odaklı yeni büyüme vizyonu sayesinde günümüzde küresel bir şirkete dönüşmüştür. Hexagon Türkiye Genel Müdürü Koray Alpaslan, Hexagon’un dünya genelinde Airbus, NASA, Ford, Tesla, Johnson & Johnson, LG gibi dev markalara hizmet verdiğini, Türkiye’de ise otomotiv ve havacılık sanayi başta olmak üzere birçok sektörde Hexagon teknolojilerinin önemli bir rol oynadığını vurgulamaktadır. İFM’de düzenlenen Kalite Fuarı sırasında Koray Alpaslan ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, DÜNYA Gazetesi’nin sorularına yanıtlar verdi:

    Hexagon kurumsal yolculukta hangi aşamada bulunuyor?

    Hexagon kelime anlamı olarak altıgen demektir. Bu nedenle, mühendislik ve tasarım alanlarında sıklıkla kullanılan geometrik bir şekli temsil eder. Şirketimiz, 50 ülkede yaklaşık 24.500 çalışanı ile faaliyet gösteren, Nasdaq ve Stockholm borsalarında işlem gören, 5,4 milyar euro ciroya sahip sensör, yazılım ve otonom teknolojileri birleştiren dijital gerçeklik çözümlerinde dünya lideri bir markadır. Hexagon, şu anda 5 farklı iş kolunda (Varlık Yaşam Döngüsü Zekası, Otonom Çözümler, Jeosistemler, Güvenlik, Altyapı & Coğrafi Bilgi ve Üretim Zekâsı) faaliyet göstermektedir. Üzerinde durduğumuz alan ise Üretim Zekâsı veya Manufacturing Intelligence olarak adlandırılmaktadır. Hexagon, ölçüm cihazları alanında benzersiz çözümler sunan bir firma olarak öne çıkmaktadır.

    Hexagon Türkiye hakkında bilgi verebilir misiniz?

    Hexagon Türkiye, 2007 yılında başarılı iş geliştirme faaliyetleri ve Türkiye pazarındaki önemli potansiyelin fark edilmesi sonucunda ana şirketin aldığı stratejik bir kararla kurulmuştur. Türkiye’deki kuruluş, mevcut bir iş ortağının satın alınması ve tüm ekibinin Hexagon’a entegrasyonu ile gerçekleşmiştir. Bu sayede devam eden faaliyetler ve geleceğe yönelik sağlam bir temel oluşturulmuştur. Şu anda Türkiye’de toplam 40 kişilik bir ekip ile çalışmaktayız. Ankara ve Bursa’da yerleşik ofis ve laboratuvarlarımız bulunmaktadır. Satışını gerçekleştirdiğimiz cihazlara yönelik kalibrasyon hizmeti de sunmaktayız. Türkiye’de güncel olarak 2.000’in üzerinde makinemiz mevcuttur ve bunların yarıya yakını taşınabilir sistemlerden oluşmaktadır. Laboratuvarlarımızda, bu makinelerin yurtdışına gönderilmesine gerek kalmadan tüm hizmetleri sunabilmekteyiz. Otomotiv, havacılık, savunma gibi sektörlerde bu makineler kullanılmaktadır. Türkiye’de bizim makinelerimizin genel pazar hacminin 40-45 milyon euro arasında olduğunu tahmin ediyoruz.

    Hangi sektörlere hitap ediyorsunuz?

    9 binden fazla çalışanı bulunan Hexagon MI (Üretim Zekâsı) bölümü, otomotiv, havacılık, savunma ve genel üretim sektörleri gibi birçok alanda faaliyet göstermektedir. Metroloji alanında, belki de sadece bize özgü olacak şekilde, tüm sektörlere yönelik geniş bir ürün gamımız bulunmaktadır. Optik veya lazer teknolojilerimizle, koordinat ölçüm makinelerimizle, hem saç telinin 1/100’üne denk gelen mikron seviyesinde hem de bir geminin, otomobilin veya uçağın tamamını ölçebilecek büyüklükte çözümler sunmaktayız.

    Müşterileriniz arasında kimler var?

    Hem ulusal hem de global ölçekte, sektörünün öncü ve tanınmış firmaları müşterilerimiz arasında yer almaktadır. Örneğin, Airbus, Volvo, Ford ve ilaç sektöründe yer alan Bayer gibi büyük markalar bizimle çalışmaktadır. Ayrıca, dünyada en önemli bilim merkezlerinden biri olan CERN laboratuvarında da lazer tarayıcılarımız kullanılmaktadır. Dünyada insanoğlunun yaptığı en büyük makine olan dairesel parçacık hızlandırıcısının CERN’de yer alması, bizim için büyük bir gurur kaynağıdır. Bunun yanı sıra, SpaceX, BMW, Türkiye’ye yeni yatırım yapmış olan BYD, Cherry, Audi ve Volkswagen grubu markaları da teknolojilerimizi kullanmaktadır. Şu an ticari olarak kullanılan araçların yüzde 95’inde, dünyada mevcut olan tüm uçakların yüzde 90’ında ve kullanılan cep telefonlarının yüzde 75’inde Hexagon teknolojisi bulunmaktadır. Hexagon’un sunduğu yazılım ve donanım çözümleri, günlük hayatımızda önemli bir yer edinmektedir.

    Hexagon’un gelecek vizyonu nedir?

    Hexagon Türkiye, özellikle 2023’ten bu yana bir değişim sürecindedir. Yurt dışında bu değişim çok daha önce başlamıştı. Sadece bir makine üreticisi olmanın ötesinde, müşterilerimizin konsept aşamasından üretime kadar tüm süreçlerini desteklemekteyiz. Bilgisayar destekli tasarım, mühendislik ve üretim çözümleri sunarak, üretim süreçlerini daha verimli ve hassas hale getirmekteyiz. Hexagon, globalde 2030 yılına kadar her yıl yüzde 12 oranında büyümeyi hedeflemektedir. Bu büyümenin yüzde 3-5’lik kısmının satın almalarla gerçekleşmesi planlanmaktadır. Gelecekte, dijital dönüşüm ve yapay zekâ vizyonumuz doğrultusunda, üretim süreçlerini daha verimli ve akıllı hale getirmeye devam edeceğiz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularında yeni projeler geliştirmeyi hedeflemekteyiz.

    Son 50 yılda üretim süreçlerinde ölçüm teknolojileri nasıl değişti?

    Elbette her zaman üretim yapılmıştır. Ancak üretim hassasiyeti ve kontrolü geçmişteki ile kıyaslandığında oldukça farklıdır. Mikrometre seviyesinde ölçen cihazlar, geçmişte bu kadar hassasiyetle ölçüm yapamıyordu. Üretimin her alanında makine hassasiyeti artık son derece önemlidir. Geçmişte bu kadar hassasiyetle ve tekrarlanabilir şekilde ölçüm yapılamazken, günümüzde neredeyse kusursuz ölçüm yapılabilmektedir. Örneğin, 10.5 mikron ölçüsünde üretilmesi gereken bir parça, 10.3 mikron üretildiğinde uyarı veren veya üreticinin onayına sunulan ölçüm yazılımlarımız mevcuttur. Yazılımların yanı sıra, ölçüm işlemlerini gerçekleştiren sabit ve taşınabilir makinelerimiz de bulunmaktadır. Bu sistemler ve yazılımların olmadığı dönemlerde, üretici firmaların işleri oldukça zordu. Son 40-50 yılda bu alanda devasa bir ilerleme kaydedilmiştir. Teknoloji, olgunluk ve mükemmellik noktasına doğru ilerlemektedir.

    Artık her şeyin daha pratik hale geldiğini söyleyebilir miyiz?

    Kesinlikle. Örneğin, büyük bir ölçüm yapılması gerektiğinde, ekipman ve kablo bağlantıları nedeniyle fiziksel olarak bu ölçümü yapmak oldukça zordu. Artık bu ölçümleri kablosuz bağlantılar ile kusursuz bir şekilde gerçekleştirebilmekte ve verileri hızlı bir şekilde bilgisayar ortamında işlenebilir hale getirebilmekteyiz. Diğer bir önemli gelişme ise Nexus sistemini kullanarak bulut tabanlı bir yapı ile farklı coğrafi bölgelerden alınan verilerin, farklı ülkelerdeki uzmanlar tarafından birlikte işlenebilmesini sağlamaktır. Microsoft, Amazon Web Services ve Nvidia gibi iş ortaklarımızla hayata geçirdiğimiz bu teknolojiyi önümüzdeki yıl Türkiye’de de müşterilerimizin hizmetine sunmayı planlıyoruz.

    Yapay Zekayı iş süreçlerinizde nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Hexagon, yapay zekayı üretim süreçlerine erken aşamada entegre eden kuruluşlardan biridir. Öncelikle bu teknolojiyi makine öğrenimi ile kullanmaya başladık. 2014 yılında, bu teknolojiyi tüm süreçlerimize entegre ettik. Ardından, 2018 yılında derin öğrenme kavramını süreçlerimize ekledik. 2022 yılındaysa üretken yapay zekayı entegre ederek “Hexagon ChatGPT” adını verdiğimiz özel bir sistem geliştirdik. Bu sistem, açık kaynak sürümünden farklıdır; çünkü verilerimizin herkese açık olmasını istemiyoruz. Yani, bize özel bir Hexagon ChatGPT geliştirmiş bulunmaktayız. Bu sistemi, GitHub ve Nexus gibi destekleyici uygulamalarla bir arada kullanarak sektörel çözümler üretiyoruz. Günümüzde birçok şirket, cirolarının yüzde 6-8’ini AR-GE’ye ayırmaktadır. İlaç şirketlerinde bu oran yüzde 15’lere çıkabilmektedir. Büyük teknoloji şirketlerinde ise bu oran yüzde 25’lere kadar yükselebilmektedir. Hexagon olarak, satışlarımızın yüzde 15’ini AR-GE’ye ayırıyoruz ve 610 milyon euroluk bir AR-GE bütçesini yönetiyoruz. Bu yaklaşım, rekabetçi ortamda Hexagon’u sürdürülebilir ve güçlü kılmaktadır.