Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Hatice Karahan’ın Uluslararası Finans Forumu’ndaki Değerlendirmeleri ve Türkiye Ekonomisine Yönelik Gelişmeler

    Hatice Karahan’ın Uluslararası Finans Forumu’ndaki değerlendirmeleri ve Türkiye ekonomisine yönelik gelişmeler hakkında detaylar. Ekonomi ve finans dünyasındaki son analizler.

    Hatice Karahan'ın Uluslararası Finans Forumu'ndaki değerlendirmeleri ve Türkiye ekonomisine yönelik

    Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Tarafından Düzenlenen Küresel Görünüm Forumu’nda Hatice Karahan’ın Konuşması

    Karahan, Washington’da gerçekleştirilen Küresel Görünüm Forumu’nda, “Değişen Küresel Likidite Koşulları Karşısında Merkez Bankacılarının İkilemleri” başlıklı oturumda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin son iki yıldır sürdürülen dezenflasyon sürecinden bahseden Karahan, bu zorlu yolculuğun hem ülke içi dinamiklerin hem de küresel piyasalardaki dalgalanmaların etkisiyle şekillendiğini vurguladı. Kendisi, “Bu süreçte en temel unsurlar; talepteki yumuşama, Türk lirasının reel değer kazanması ve enflasyon beklentilerinin iyileşmesi olmuştur” ifadelerini kullandı.

    Dezenflasyonun temel bileşenleri arasında iç talebin ılımlı seyri, Türk lirasının reel değerlenmesi ve piyasa beklentilerindeki iyileşmenin olduğunu belirten Karahan, bu gelişmelerin ekonomiyi daha istikrarlı hale getirdiğine dikkat çekti. Ayrıca, programa başladıklarında iç ve dış talep arasında özellikle tüketim kaynaklı belirgin bir dengesizlik olduğunu ve bu durumu düzeltmek amacıyla para politikasını kademeli ve kararlı adımlarla sıkılaştırdıklarını ifade etti. Bu kapsamda, alınan önlemler sayesinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. İç talebin yavaş yavaş ılımlı hale geldiğini ve cari açığın GSYH’na oranının %6 seviyesinden %1’in altına gerilediğini aktararak, bu gelişmelerin ekonominin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

    Karahan, Türk lirasına olan güvenin yeniden tesis edilmesi ve varlık talebinin artmasıyla birlikte, bu durumun dezenflasyon sürecinde büyük bir avantaj sağladığını belirtti. Bu sayede, Türk lirası değer kazanmış ve finansal piyasalar üzerinde olumlu bir etki oluşturmuştur. Ayrıca, piyasalarda güvenin artmasıyla enflasyon beklentilerinin iyileştiğini ve hedeflenen seviyelere yaklaşmak adına önemli adımlar atıldığını ifade etti.

    Enflasyonda Yavaşlama ve Fiyat Baskılarında Azalma İşaretleri

    Verilere göre, enflasyonun önümüzdeki dönemde de düşüş trendini sürdüreceğine işaret eden Karahan, Mayıs 2024 enflasyon tahmininin %75 seviyesinden Mart 2025’te %38,1’e gerilemesini beklediklerini açıkladı. Ayrıca, son 10 aydır art arda gerçekleşen enflasyon düşüşleri ve fiyat artışlarına ilişkin temel göstergelerde belirgin bir yavaşlama görüldüğüne dikkat çekti. Bu gelişmelerin, fiyat baskılarında azalma ve fiyat istikrarı açısından umut verici olduğunu vurguladı.

    Hedef Enflasyon ve Kalıcı İyileşmeler

    Karahan, enflasyonu tek haneli seviyelere indirmeyi öncelikli amaçları olarak belirlediklerini söyledi. Ancak, özellikle hizmet sektöründe fiyatların yapışkan olduğunu ve bunun zamana bağlı fiyatlandırma ile endeksleme nedeniyle gerçekleştiğini belirtti. Bu alanda bir miktar atalet ve direnç olduğunu kabul eden Karahan, manşet enflasyonun düştükçe bu alanlarda da iyileşmelerin hız kazanacağını kaydetti. Ayrıca, hane halkı ve firmaların beklentilerinde de olumlu yönde gelişmeler olduğunu, ancak hedefin üzerinde seyretmeye devam eden beklentilerin sürdürülebilir bir enflasyon hedefi için dikkatle izlenmesi gerektiğine işaret etti.

    Küresel Finansal Koşullar ve Türkiye Ekonomisi

    Sorulara verdiği yanıtlar çerçevesinde, küresel belirsizliklerin ve finansal oynaklıkların Türkiye üzerindeki olası etkilerinin yakından takip edildiğini belirten Karahan, dezenflasyon sürecinde güven artışının ve reel değer kazanımının temel kazanımlar olduğunu vurguladı. Ayrıca, uluslararası sermaye akımlarının ve döviz kuru kanalının önemli olduğunu, küresel finansal ortamda yaşanan dalgalanmalara karşı sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğine işaret etti.

    Türkiye’nin Dış Şoklara Karşı Durumu ve Gelecek Perspektifi

    Karahan, Türkiye’nin dış şoklara karşı daha iyi konumlandığını ve özellikle cari açık ile dış borç çevirme oranlarının iyileştiğini belirtti. Sermaye akımlarındaki gelişmelerin ve ithalat maliyetlerindeki azalmaların, ekonomiyi güçlendirdiğine dikkat çekti. Özellikle, dış şokların ve politika gelişmelerinin Türkiye’nin cari dengesi üzerindeki sınırlı etkileri olmasını beklediklerini ifade etti. Ayrıca, değişen küresel ticaret politikalarının ve emtia fiyatlarındaki düşüşlerin, Türkiye’nin ithalat faturası ve enflasyon üzerinde olumlu yansımaları olacağını sözlerine ekledi.

    Sonuç olarak, Karahan, dış ortamın belirsizliğine rağmen Türkiye’nin, sıkı para politikası ve yapısal reformlar ile daha dayanıklı hale geldiğini ve gelecekte de istikrarlı büyüme ve fiyat istikrarını sağlamayı hedeflediklerini belirtti.