Hamas Yöneticisi Sami Ebu Zuhri’den Açıklama
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Ebu Zuhri, “Saldırıların durdurulması ve sonlandırılması, bizim için en büyük öncelik olmalıdır. Halkımızın çektiği acıların son bulması, evlerine dönmelerinin sağlanması ve yaşam alanlarının tamamen yeniden inşa edilmesine olanak tanımayan hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Ebu Zuhri, İsrail’in Gazze’deki Filistin halkına karşı modern tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma 415’inci gününde de devam ettiğini belirtti. “Arap ve İslam ülkelerinin zayıf ve hayal kırıklığı yaratan tutumları yanı sıra, ABD başta olmak üzere batının sağladığı para, silah, siyasi ve medya desteği olmasaydı, işgalcilerin suçları bu kadar kolay örtbas edilemezdi. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi’nin soykırım savaşını durdurmadaki rolü devre dışı bırakılmasaydı, bu soykırım bu şekilde sürmezdi.” şeklinde konuştu.
Kış mevsiminin başlamasıyla birlikte, Filistin halkına acil yardım sağlamak ve acılarını hafifletmek amacıyla uluslararası ve bölgesel kuruluşlarla, dost ülkelerle birlikte büyük bir yardım kampanyası yürüttüklerini ifade eden Ebu Zuhri, “İsrail’in izlediği aç bırakma politikasının, soykırımın en çirkin araçlarından biri olduğunu; yardım girişlerini kısıtlamanın ve yardımların çalınmasının bir savaş suçu olduğunu” vurguladı.
Ebu Zuhri, İsrail’in Gazze’deki sağlık sektörüne yönelik gerçekleştirdiği suçlar arasında, Kemal Advan Hastanesi’nin bombalanması ve sağlık personeli ile hastaların hedef alınmasının da bulunduğunu dile getirerek, “Bunlar, yaşamsal ihtiyaçları ortadan kaldırmayı ve insanlarımızı yerinden etmeyi amaçlayan savaş suçlarıdır. En sonuncusu, hastane çalışanlarını hedef alarak, insani görevlerini yerine getirmelerini engellemeyi amaçlayan hastane müdürü Hüssam Abu Safiyye’ye yönelik suikast girişimidir.” dedi.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılar sonucu, yaklaşık 17 bin 492’si çocuk, 11 bin 979’u kadın olmak üzere toplamda 44 bin 211 Filistinli hayatını kaybetmiş, 104 bin 567 kişi yaralanmıştır. Enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu bildirilmekte, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları ise hedef alınarak sivil altyapı da büyük bir tahribata uğramaktadır.