Bayrou’dan Tatil Günleriyle İlgili Radikal Teklif
Fransa’nın yüksek resmi temsilcisi François Bayrou, ülkedeki tatil günlerinin yeniden gözden geçirilmesi ve bazı günlerin kaldırılması yönünde cesur bir öneride bulundu. Özellikle Paskalya Pazartesisi ve 8 Mayıs tatillerinin kaldırılması gündeme gelirken, 8 Mayıs’ın Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği tarihi anı temsil ettiği ve ulusal hafıza açısından büyük önemi olduğu hatırlatıldı. BBC’nin haberine göre; Bayrou, mayıs ayındaki tatillerin «peynire benzer bir delik gibi» takvimi karmaşasına yol açtığını belirterek, farklı önerilere de açık olduğunu vurguladı. Başbakan ise, Fransa’nın “borçlar altında ezilme tehlikesiyle karşı karşıya” olduğu gerçeğine dikkat çekerek, bütçe disiplinini sağlamak adına alınacak kararlarda kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Harcamalara Kısıtlama ve Vergi Politikalarında Değişiklik
Bayrou’nun planı, 2026 yılına kadar kamu harcamalarının dondurulmasını, yüksek gelirli kesimlere tanınan vergi indirimlerinin kaldırılmasını ve memur sayısında azaltım yapılmasını içeriyor. Ayrıca, savunma bütçesinin 2026’da 3,5 milyar euro, 2027’de ise 3 milyar euro artırılması gibi stratejik hedefler de gündemde. Ancak en çok dikkat çeken konu, iki önemli tatilin kaldırılması önerisi oldu. Bayrou, Paskalya Pazartesi’sinin dini bir anlam taşımadığını ve tüm Fransızların daha fazla üretip çalışması gerektiğini ifade etti.
Muhtemel Siyasi ve Toplumsal Tepkiler
Muhalefetin Sert Tepkisi
Bu öneriler, hemen geniş çapta tartışma ve tepki çekti. Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisi, bu uygulamayı “Fransız tarihine ve emekçilere yapılan bir saldırı” olarak nitelendirdi. Yeşiller Partisi lideri Marine Tondelier ise, Nazizm’e karşı kazanılan zaferin anıldığı günü artık tatil olmaması gerektiğini savundu. Bayrou ise, önerisinin “sadece basit bir aritmetik” olduğunu belirterek, “Yolda kalmamak ve ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak için 40 milyar eurodan fazla kaynağa ihtiyacımız var,” dedi. Fransa’nın her saniyede 5 bin euro borçlandığını ve bu borcun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
Hükümet Krizi ve Olası Sonuçlar
Aralık ayında göreve gelen Bayrou, kısa sürede selefi Michel Barnier’nin yerine başbakan olmuştu. Barnier, benzer mali kemer sıkma planını meclisten geçiremediği için hükümet güvensizlik oylamasıyla düşürülmüştü. Şimdi ise benzer bir senaryonun Bayrou’yu de beklediği konuşuluyor. Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) lideri Jean-Luc Mélenchon, Bayrou’nun görevden alınması gerektiğini açıkça ifade etti. RN lideri Marine Le Pen ise, Başbakan’ı “Fransızlara saldırmakla” suçlayarak, planını değiştirmezse hükümeti devirmekle tehdit etti. Bayrou ise, “Değişim için risk almaya hazırız” diyerek kararlılığını gösterdi. Meclisteki üç büyük blokun iş birliği yapmaması halinde, hükümetin düşmesi ve yeni bir başbakan atanması ya da teknokrat bir hükümet kurulması ihtimali gündemde. Ancak, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un halk desteği %25’in altında ve görev süresi dolmadan önce istifa etme çağrıları artmaya devam ediyor.