Geçen Ayın Piyasa Dinamikleri ve Belirsizlikler
Emtia piyasası, özellikle ABD’nin uyguladığı yeni tarifeler ve ticaret savaşlarındaki gerginlikler nedeniyle yoğun bir satış baskısıyla karşı karşıya kaldı. Bu ortamda, yatırımcılar riskli varlıklardan uzak dururken güvenli limanlara yönelmeyi tercih etti. ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifeler konusundaki farklı açıklamaları, piyasalarda belirsizlikleri artırarak, fiyat dalgalanmalarına yol açtı. Ayrıca, Trump’ın 2 Nisan’da Çin ve diğer ticaret ortaklarına ek gümrük vergileri getirmesi, küresel ticaret akışını olumsuz etkiledi ve emtia fiyatlarında ciddi düşüşlere neden oldu.
ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşında, tarafların karşılıklı tarifeleri artırması ve gümrük vergilerinin %145 ve %125 seviyelerine ulaşması, piyasalarda derin bir endişe yarattı. Analistler, Trump’ın tarifelere 90 günlük ara verdiği açıklamasına rağmen, ekonomik büyüme ve küresel ticaret üzerindeki olumsuz etkilerin devam edeceği beklentisini dile getiriyor. Bu gelişmeler, özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini ve emtia talebini olumsuz etkileyerek, küresel büyüme risklerini yükseltiyor.
Değerli Metallerde Güncel Durum ve Yatırım Eğilimleri
Altın fiyatları, geçen ay ons bazında yaklaşık %5,3 artış göstererek, 3.499,99 dolar ile yeni bir rekor seviyeye ulaştı. Bu yükselişte, yatırımcıların artan jeopolitik riskler ve ekonomik belirsizlikler karşısında güvenli liman talebinin yükselmesi önemli rol oynadı. Ayrıca, altına olan talep, merkez bankalarının rezervlerini artırması ve küresel ekonomik endişelerin artmasıyla sürdü. Altının/gümüş rasyosu ise 107,2 seviyesine çıkarak 5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Gelişmekte olan piyasalardaki belirsizlikler ve ekonomik yavaşlamanın etkisiyle, altına olan ilgisi artan yatırımcılar, altın destekli fonlara da yönelmeye devam ediyor.
Öte yandan, gümüş fiyatları, makroekonomik belirsizlikler ve sanayi talebindeki azalmalar nedeniyle %4,3 oranında değer kaybetti. Endüstriyel kullanım alanlarının daralması ve küresel PMI verilerinin zayıflaması, gümüş talebini olumsuz etkiledi. Paladyum ve platin ise sırasıyla %4,4 ve %2,9 oranında geriledi. Paladyum, otomotiv endüstrisinde yoğun kullanılması nedeniyle özellikle daralıyor ve talepteki azalma fiyatları aşağı çekiyor. Çin ve Çin dışındaki alımların azalmasıyla, fiziksel altın talebinin güçlü kalması ve yatırımcıların güvenli liman tercihleri, altına olan talebi desteklemeye devam ediyor.
Baz Metallerde Sert Düşüşler
Geçen ay, bakır, kurşun, nikel, alüminyum ve çinko başta olmak üzere temel metallerde ciddi değer kayıpları yaşandı. Bakır fiyatlarındaki %9,2’lik düşüş, Çin ve Şili gibi büyük üreticilerden gelen olumsuz veriler ve küresel ekonomik yavaşlama endişeleriyle daha da derinleşti. Şili’nin 2025 yılı fiyat tahminlerini düşürmesi ve ülkedeki üretim artışları, fiyatları aşağı yönlü baskıladı. Ayrıca, ABD’deki stok artışları ve Çin’den gelen zayıf veriler, metal talebini zayıflatmaya devam ediyor. Enerji piyasalarında ise Brent petrol, mart ayından bu yana en düşük seviyeye gerileyerek, 58,2 dolara kadar düştü. Doğal gaz fiyatları ise %19,3 oranında azaldı ve arz fazlası ile talep zayıflamasının etkisiyle baskı altında kaldı.
Tarım Ürünlerindeki Gelişmeler ve Yatırım Perspektifleri
Chicago Ticaret Borsası’nda, buğday fiyatları %1,2, pirinç %4,6, mısır ise %4 oranında geriledi. Buna karşın, soya fasulyesi %2,9 artış gösterdi. ABD’deki yüksek talep ve arz düşüşleri, soya fiyatlarını desteklerken, Brezilya’daki kuraklık ve kur riski, kahve fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Ayrıca, Iç Savaş Sahili’nde yetersiz hasat, kakao fiyatlarını artırdı. Şeker fiyatları ise, üretim tahminlerinin yüksek olması ve küresel arz fazlası beklentileri nedeniyle %8,5 oranında geriledi. Pamuk fiyatları ise, küresel talebin azalması ve büyüme endişeleriyle düşüşte kalmaya devam ediyor. Uzmanlar, özellikle kahve ve kakao gibi ürünlerde arz endişelerinin fiyatları yukarı taşıdığını belirtiyorlar.
Uzman Değerlendirmeleri ve Gelecek Beklentileri
Saxo Capital Emtia Strateji Başkanı Ole Hansen, altın ve gümüş arasındaki fiyat ilişkisine değinerek, “Gümüş, altının yükselişine ayak uydurmakta zorlanıyor ve altın/gümüş rasyosu 100 seviyesinin üzerinde seyrediyor. Altın, merkez bankaları ve Asya bölgesinde yatırımcıların ilgisiyle güçlenirken, gümüş ise yarı endüstriyel yapısı nedeniyle zayıf kalıyor. Çin’deki güneş enerjisi üretimindeki yavaşlama, gümüş talebini olumsuz etkiliyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.