Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka
Dijital dönüşümün temel dinamikleri arasında büyük veri, robot teknolojileri, otonom araçlar ve yapay zeka önemli bir yer tutuyor. Yapay zeka pazarının 2024 yılında 214 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Uzmanlar, bu pazarın 2030 yılı itibarıyla 1,4 trilyon dolara kadar büyüyerek, ABD ekonomisinde yüzde 21 oranında bir büyümeyi tetikleyeceğini öngörüyor. Ayrıca, yapay zekanın küresel ekonomi üzerinde 2030 yılına kadar toplamda 19,9 trilyon dolarlık bir katkı sağlaması ve küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasılasının (GSYİH) yüzde 3,5’ini oluşturması bekleniyor.
Türkiye’de ise Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yapay zeka kullanan şirketlerin oranı 2023 yılında yüzde 5,5 olarak kaydedilmişken, bu oran 2024’te yüzde 4,4’e gerilemiştir. AGS Global Araştırma’nın CEO’su Ahmet Güler, Türkiye’de yapay zeka kullanan profesyonellerin yüzde 69,4’ünün, yapay zekayı en çok pazarlama alanında (yüzde 79,6) kullandıklarını belirtmiştir.
Güler, stratejik planlama (yüzde 26,9) ve satış departmanlarının (yüzde 26,9) ardından, İnsan Kaynakları (İK) (yüzde 11,5) ve üretim (yüzde 7,7) alanlarının yapay zekadan en az yararlanan alanlar olduğunu vurgulamıştır. Bu bağlamda, yapay zekanın üretim, İK ve tedarik zinciri gibi alanlarda sunduğu potansiyelin henüz tam anlamıyla değerlendirilemediğini ifade eden Güler, şu noktaları dile getirmiştir:
- Büyük şirketlerin KOBİ’lere rehberlik etmesi önemlidir.
- Turquality programına yapay zeka başlıklarının eklenmesi, KOBİ’lerin dönüşümünü hızlandıracaktır.
Sonuç olarak, yapay zeka ve dijital dönüşüm, Türkiye’deki şirketlerin rekabetçiliklerini artırmaları ve global pazarda yer bulmaları açısından hayati bir öneme sahiptir.