Çin Ekonomisindeki Yavaşlama ve Orta Doğu Gerilimlerinin Altın Üzerindeki Etkisi
Son zamanlarda, Çin’in ekonomik yavaşlaması ve Orta Doğu’daki artan gerilimler, altının güvenli liman olarak cazibesini artıran faktörler arasında öne çıkıyor. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) potansiyel faiz indirimleri ve zayıflayan dolar, altın fiyatlarının yükselişini desteklemeye devam ediyor. Bloomberg Intelligence Kıdemli Emtia Stratejisti Mike McGlone, mevcut ekonomik durum ile 2008 finansal krizi arasında çarpıcı benzerlikler kurarak, altının 3.000 dolara ulaşmasının mümkün olduğunu belirtiyor.
Altın Piyasasına Genel Bir Bakış
Kriptokoin.com’un analizlerine göre, altın fiyatları yukarı yönlü ivmesini sürdürerek, gün içerisinde yeniden 2.400 dolar seviyesinin üzerine çıkmayı başardı. Bu rallinin arkasında, dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’deki ekonomik verilerin beklenenden daha kötü gelmesi yatıyor. Bu durum, Fed’in faiz oranlarını önemli ölçüde düşüreceği yönündeki spekülasyonları artırarak yatırımcıların güvenli liman olarak altına yönelmesine sebep oldu.
Yumuşak ekonomik veriler, ABD ekonomisinde beklenenden daha hızlı bir yavaşlama olduğuna işaret ediyor. Bu da ABD doları üzerinde baskı oluşturuyor. Ekonomik belirsizlik, Fed’in daha fazla faiz indirimine gideceği yönündeki beklentileri pekiştirdi ve bu durum altın fiyatlarını destekleyen bir etken haline geldi. Piyasalarda şu an, Fed’in Eylül ayında gerçekleştireceği politika toplantısında borçlanma maliyetlerini düşürme olasılığını %100, 50 baz puanlık faiz indirimi olasılığını ise yaklaşık %70 olarak fiyatlıyorlar. Beklenen bu faiz indirimleri, muhtemelen altın fiyatlarının daha da yükselmesine katkıda bulunacaktır.
Orta Doğu Geriliminin ve Çin’in Yavaşlamasının Altın Üzerindeki Etkisi
Orta Doğu’daki artan gerilim ve Çin’in ekonomik yavaşlaması, altın fiyatlarını yukarı çeken bir diğer önemli faktör. Son dönemde meydana gelen olaylar arasında, Hizbullah’ın İsrail’e insansız hava aracı fırlatması ve bunun ardından gelen misilleme saldırıları dikkat çekiyor. Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah, İsrail’in gerçekleştirdiği son saldırılar için intikam sözü verirken, İran da bir Hamas liderini öldürdüğü iddiasıyla İsrail’e karşı harekete geçme çağrısında bulundu. Bu çatışmalar, Gazze’nin ötesine taşarak ciddi can kayıplarına ve insani krizlere yol açtı. ABD’nin arabuluculuk çabalarına rağmen, çatışmaların devam etmesi jeopolitik riskleri artırarak altının güvenli liman cazibesini güçlendiriyor.
Mike McGlone: Altın Fiyatının 3.000 Dolara Ulaşması An Meselesi!
Bloomberg Intelligence Kıdemli Emtia Stratejisti Mike McGlone, bu çalkantılı ortamda yatırım stratejilerine dair önemli değerlendirmelerde bulunuyor. McGlone, yatırımcıların riskten arındırılmış varlıklara yönelmesinin önemini vurguluyor. Bu bağlamda, “Mevcut ortamda, riskli varlıkların ağırlığını azaltmak ve altın ile ABD Hazinesi uzun vadeli tahvilleri gibi güvenli varlıkların payını artırmak ihtiyatlı olacaktır” diyor. Özellikle altın, bu dönemde dayanıklılığı ile öne çıkıyor. McGlone, “Bence altının 3.000 dolara ulaşması an meselesi ve bu fiyat, S&P 500 ile aynı seviyeye erişebilir” şeklinde bir ifade kullanıyor.
McGlone, altının ekonomik istikrarsızlık dönemlerindeki tarihsel performansının, para biriminin değer kaybetmesine karşı bir koruma işlevi gördüğünü belirterek, onu geleceğe yönelik güçlü bir yatırım aracı olarak konumlandırıyor.