Ece CEYHUN’un Açıklamaları

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumuna dair önemli değerlendirmelerde bulundu. “Türkiye, üst-orta gelir grubunda bulunan bir ülke olarak, alt gelir seviyelerinde değil; fakat bir an önce yüksek gelirli ülkeler ligine katılmak zorundayız. Bunu, demografik fırsat penceremiz kapanmadan başarmamız gerekiyor” dedi. Yılmaz, zenginleşmeden yaşlanmanın tehlikelerine de dikkat çekerek, “Eğer zenginseniz ve yaşlıysanız, bu durumu yönetebilirsiniz. Ancak hem yoksul hem de yaşlı bir nüfus, geleceğe dair umutları sarsacak bir senaryo oluşturur” ifadelerini kullandı.

Nüfus konusunda dünya genelinde ve Türkiye’de büyük değişimlerin yaşandığını vurgulayan Yılmaz, Türkiye’deki doğurganlık oranının Fransa’nın da altına düşerek 1,5 seviyesine indiğini belirtti. Bu durumun gelecekte sosyal güvenlikten iş gücü piyasalarına kadar birçok alanda etkileri olacağını herkesin göreceğine dikkat çekti. Yılmaz, tüm tarafları bir araya getirerek Nüfus Politikaları Kurulu oluşturacaklarını ve gereksiz tartışmalardan uzaklaşarak ülkenin kaynaklarını daha etkin kullanacak şekilde yönlendirmek gerektiğini ifade etti.

Yılmaz, “Kamu ve özel sektör ile sivil toplumun iş birliği içinde çalışması gerekiyor. Ayrıca, kadınların iş gücü piyasasına katılımı, girişimci kadın sayısının artması ve karar alma süreçlerinde kadınların daha etkin rol alması, önümüzdeki dönemde en önemli unsurlar arasında yer alıyor” dedi.

Halka Arzda Avrupa’nın Birincisiyiz

Bu yıl sekizincisi düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, “Üçüz Dönüşümün Kesişim Noktası: Sermaye Piyasaları” temasıyla gerçekleştirildi. Kongrenin açılışında konuşan Yılmaz, sermaye piyasasında toplam yatırımcı sayısının 36 milyonu aştığını belirterek, “12 Aralık itibarıyla halka arz süreci tamamlanan 31 şirket, 55.9 milyar lira kaynak sağladı. Halka arzdan elde edilen fon büyüklüğü açısından geçen yıl dünyada 10’uncu, Avrupa’da ise 1’inci sıradayız” dedi.

Yılmaz, halka arzların, reel sektörün sermaye piyasasına olan ilgisinin arttığını gösterdiğini ve şirketlerin bankacılık dışında sermaye piyasası araçlarına yöneliminin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) 67 haftadır kesintisiz olarak düştüğünü belirten Yılmaz, KKM’den çıkış sürecinin bugün 1,2 trilyonun altına indiğini aktardı. TL mevduatının toplam mevduat içindeki payının ise aynı dönemde yaklaşık 25 puan artarak yüzde 57,3 seviyesine ulaştığını söyledi.

Bankacılık ve Sermaye Piyasaları

Yılmaz, Türkiye’de bankacılık sektörünün çok önemli olduğunu ancak finansal sistemin bütünlüğü içinde bankacılık sisteminin ağırlığının oldukça fazla olduğunu dile getirdi. “Bankacılık sektörü, doğası gereği parası olanları destekleyen bir sistemdir. Ancak bizim asıl yapmamız gereken iyi projeleri olan, girişimci ve yenilikçi ama finansal boyutta eksikliği olan kesimleri destekleyen yapıları güçlendirmektir” şeklinde konuştu.

Kripto Düzenlemeleri Yakında

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, kripto yasasına ilişkin olarak, “Biz de ikincil düzenlemeleri çok yakında yayımlayacağız” bilgisini verdi. Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun ise şirketlerin ve yatırımcıların sermaye piyasası imkanlarından daha fazla faydalanmasını umduklarını belirtti.

Not Artırımlarının Devamı Bekleniyor

Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin kredi notu artışlarına ilişkin olarak, “Makro finansal istikrarımızı güçlendiren ve dayanıklılığımızı artıran programımız sayesinde bu yıl üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan iki kez not artırımı alan tek ülkeyiz. Bunun devam etmesini bekliyoruz. Türkiye, bu anlamda çok daha iyi noktalara gelecektir” açıklamasını yaptı.

Siber Güvenlik ve Emisyon Ticaret Sistemi

Yılmaz, geçtiğimiz yıl Meclis’ten geçen 12. planın omurgasının yeşil ve dijital dönüşüm olduğunu hatırlatarak, siber güvenliğin finansal güvenlik açısından çok önemli olduğunu dile getirdi. Uzun zamandır üzerinde çalıştıkları Siber Güvenlik Başkanlığı’nı Meclis’in takdiriyle hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti. Yılmaz, kurulacak Siber Güvenlik Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olacağını, güçlü bir yapılanma ile süreçteki ürünleri ve firmaları akredite edecek bir yapı oluşturacaklarını ifade etti.

Ayrıca, Yılmaz, uzun süredir üzerinde çalıştıkları İklim Kanunu ile Emisyon Ticaret Sistemi’ni getireceklerini de açıkladı. “2026’da Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mevzuatı devreye girecek. Bu nedenle, bu tedbirleri önceden almamız gerekiyor” dedi.

Sermaye Piyasalarının Geleceği

Kongre kapsamında İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt ve QNB Bank Yönetim Kurulu Üyesi Temel Güzeloğlu’nun katılımıyla bir panel düzenlendi. Türk finansal sisteminde bankaların ağırlığının yüksek olduğunu belirten bu isimler, sermaye piyasalarının daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladılar.

Adnan Bali, Türk finans ve sermaye piyasaları açısından iki önemli handikap olduğunu, bunların düşük tasarruf oranı ve yatırımcının kısa vadeli perspektifi olduğunu ifade etti. Ayrıca, yatırımcıların birikimlerinin hala yastık altında değerlendirildiğine dikkat çekti. Bali, orta ve uzun vadeli bir vizyon benimsenirse bankacılık sisteminin ağırlığının azalabileceğini belirtti.

Tayfun Bayazıt ise, özel sektörün borçlanma ihtiyaçlarının daraldığını, tasarruf sahiplerinin daha garantili enstrümanlara yöneldiğini söyledi. Yıldızlar doğru bir araya geliyor mu? QNB Bank Yönetim Kurulu Üyesi Temel Güzeloğlu, önümüzdeki dönemin enteresan bir dönem olacağını, sermaye piyasaları açısından farklı bir platoya doğru hareketlenebileceğimizi belirtti. Dünya genelindeki dönüşüm sürecine de dikkat çeken Güzeloğlu, yenilikçiliği teşvik etmenin önemine vurgu yaptı.