Jeffrey Epstein ve İsrail Hükümeti İlişkisi Üzerine Carlson’un Çarpıcı İddiaları
Eski Fox News sunucusu Tucker Carlson, geçtiğimiz günlerde Florida’da düzenlenen ve “Turning Point USA” adlı muhafazakar gençlik kuruluşunun yıllık konferansında önemli açıklamalarda bulundu. Carlson, Epstein olayına ve bunun arkasındaki uluslararası güçlere dikkat çekerek, “Jeffrey Epstein’ın İsrail hükümetiyle yakın ilişkileri olduğu ve Washington’daki pek çok kişinin de bunun farkında olduğunu” söyledi. Ayrıca, “Böyle düşünmeyen biriyle hiç karşılaşmadığını, ancak kimse bunun açıkça dile getirilebileceğine inanmıyor” ifadelerini kullandı.
Carlson, yaptığı açıklamada, “Esas soru Jeffrey Epstein’ın muhtemelen sadece Amerikan istihbaratıyla değil, aynı zamanda yabancı istihbarat servisleriyle de bağlantılı olabileceğidir. Ancak günümüzde kimse bu konuda açıkça konuşmuyor çünkü bunun kötü bir şey olabileceği konusunda toplumda bir ikna süreci yaşandı. Bunu söylemekte herhangi bir sakınca yok; bu, Yahudi karşıtlığı veya İsrail karşıtı bir tutum değildir,” diyerek, olayın ardındaki karmaşık ve çok boyutlu yapıya işaret etti.
Carlson ayrıca, Epstein’ın “şantaj ve baskı operasyonları” yürütmüş olabileceği iddiasını gündeme getirerek, “Asıl önemli soru şudur: Epstein neden ve kimin adına hareket ediyordu? Bu operasyonlar ve para akışlarının kaynağı nedir?” diye sordu. Bu bağlamda, “Kimin adına çalıştığını ve kimin çıkarlarına hizmet ettiğini sormak hakkımızdır. Amerikan halkı, hükümetlerinden ve devletlerinden, halkın çıkarlarına uygun davranmalarını bekliyor ve yabancı hükümetlerin de aynı ölçüde hareket etmesini talep etme hakkına sahip,” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
Jeffrey Epstein Olayının Detayları ve Son Durum
Jeffrey Epstein, en küçüğü 14 yaşında olmak üzere toplamda 18 yaş altındaki genç kızlara cinsel istismar ve fuhuş ağı kurmak suçlamalarıyla yargılanmış ve tutuklanmıştı. 10 Ağustos 2019 tarihinde, New York’taki Metropolitan Hapishanesi’nde bulunduğu hücresinde ölü bulunmuştu. Bu ölüm, ülkede ve dünyada büyük yankı uyandırmış ve birçok soru işaretini beraberinde getirmiştir.
Epstein’in dosyalarında, aralarında bazı yüksek profilli isimlerin de bulunduğu çok sayıda ünlü ve güçlü kişinin isimleri yer almıştı. Bunlar arasında Prens Andrew, eski ABD başkanları Bill Clinton ve Donald Trump, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi isimler bulunuyordu. Bu isimler, olayın ne kadar geniş ve karmaşık bir çerçeveye yayıldığını gösteriyordu.
Öte yandan, FBI ve ABD Adalet Bakanlığı da Epstein olayına ilişkin geniş çaplı bir inceleme yürütmüş ve “Epstein dosyaları” olarak bilinen belgeleri kamuoyuyla paylaşmıştı. Adalet Bakanı Pam Bondi, yapılan detaylı inceleme sonucunda, Epstein’e ait binlerce videonun ve belgeye ulaşıldığını ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü açıklamıştı. Ayrıca, kamuoyunda Epstein’ın “şantaj ve baskı operasyonları” yürütmüş olabileceği yönünde spekülasyonlar da gündeme gelmişti. Ancak, yapılan araştırmalar neticesinde, Epstein’ın hücresinde intihar ettiği ve bu olayın ardında herhangi bir komplonun bulunmadığı da öne sürülmüştü.